Burcu Özkaya Günaydın
Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde yaşayan yurttaşlar, Ceylanpınar Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) tarafından yıllardır hayvanlarını otlattığı alandan hiçbir açıklama yapılmadan çıkarıldıklarını, otlama alanında kalan hayvanlara da el koyulduğunu söyledi. İlk olarak geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın Twitter hesabından duyurduğu olayla ilgili Ceylanpınar’daki köylülerle konuştuk.
Ali Hamzaoğlu, yıllardır Ceylanpınar’da hayvancılıkla geçiniyor. Hayvancılık aile mesleği Hamzaoğlu için. Sadece kendisinin değil, bu bölgede hayvancılık yapan herkesin bu mesleği büyüklerinden aldığını söyleyen ve yıllardır bir sorun yaşamadıklarını belirten Hamzaoğlu, “Bundan bir ay önce kadar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu buraya geldi. Ondan sonra bize, ‘Hayvanlarınızı artık burada otlatmayacaksınız’ dediler. Hayvanlarımız hep bu arazide. Samanlarımız var. Su aldığımız kuyu var. TİGEM burası benim arazim diyor ama benim dedem Sultan Abdulhamid’den beri burada, TİGEM’den önce biz vardık. Bu topraklar nasıl TİGEM’in oluyor. TİGEM yıllar önceden topraklarımıza el koydu, şimdi de bizi kendi topraklarımızdan atıyor. 200 bin hayvan var bu bölgede bu hayvanlar ne olacak. Hayvanlar hapsedilmiş, cezaevinde gibi. 14 hayvanı hapiste olandan 20 bin lira istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Ali Hamzaoğlu, bu uygulamayı sadece hayvanlara otlatma yasağı olarak görmediklerini, komple bölgenin boşaltılmak istendiğini belirterek, “Biz burada hayvancılık yapamazsak mecbur göç edeceğiz. Bir söylenti duyduk. Doğru mu bilmiyoruz. Burayı birilerine kiralayacaklar. Bize bir yetkili açıklama bile yapmadı. Bir posta getirir gibi güvenlik görevlileri bize tebligatı verdiler. Biri de bizi duysun. Hayvanlar telef oluyor, biz ne yapacağımızı bilmiyoruz, biz derdimizi kime anlatalım” sözleriyle tepki gösterdi.
Şeyhmus Erdemli, Ceylanpınar- Viranşehir arasında ikamet ediyor. Erdemli de dededen beri hayvancılıkla geçiniyor. Yıllardır hayvancılık yaptıkları bu topraklardan birden neden böyle bir yasak geldiğini anlayamadıklarını söyledi. Ellerine bir postanın ulaştığını, 15 Ocak’a kadar da hayvanlarını, samanlarını ve toprakta neleri varsa boşatmalarını istendiklerini belirtti. Tebligatı getiren askerlerin, “Biz bilmiyoruz, emir kuluyuz, bizim görevimiz ulaştırmak” dediğini aktaran Erdemli, “Peki biz kime soralım? Biz buradan neden çıkarılıyoruz, bize kim açıklama yapacak? TİGEM’de 35 bin hayvan var, bu köylerde 50 binden fazla hayvan var. Sadece bir köyde 300 hane var, her hande 10 çocuk. Bir sürü köy var bu bölgede. Bu kadar insan ne olacak? Kimse bizi düşünmüyor mu? Biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz?” dedi.
Faruk Görgem de dededen beridir hayvancılıktan yaşamını kazanıyor. “Dedemden beri kullandığımız meralara hiçbir açıklama yapmadan el koydular” diyen Görgem, kendilerinin TİGEM kurulmadan önce bu bölgede var olduklarını, kendilerinden sonra kurulan bir kurumun tüm arazilere nasıl sahip olduğunu anlayamadıklarını belirterek, “Biz burada hayvancılık yapmazsan yaşayamayız. Tek geçim kaynağımız bu. Sadece bende 300 hayvan var. Her akrabamda en az bu kadar hayvan var. Biz bu hayvanları ne yapacağız, nereye koyacağız. Arazide rehin kalan hayvan için bakım parası 500 lira istiyorlar. Böyle bakım parası mı olur? Bizim sesimizi duysunlar, biz yapacağımızı şaşırdık” diye konuştu.
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()