Eylemde basın açıklamasını KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Çayan Çalık okudu.
Çalık açıklamada şu talepleri yineledi:
- Salgın sürecinin eğitime olan telafisi zor etkilerinden kurtulmak ve tekrar yaşanmaması için;
- Kadrolu güvenceli istihdam sağlanmalı, ücretli sözleşmeli çalışmaya son verilmelidir.
- Memur, sağlık ve hizmetli kadrosu açılmalı bu konudaki ihtiyaçlar derhal giderilmelidir.
- Derslik sayısı arttırılmalı, sınıf öğrenci sayıları yüz yüze eğitimin devam edeceği standartla sınırlı tutulmalıdır.
- Merkezi sınav sisteminden derhal vazgeçilmeli, zorunlu eğitim kapsamında olan öğrencilerin farklı programlarda eğitim görmesine yol açan uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir.
- Ulaşılabilir eşit kamusal eğitim için, eğitimin piyasalaştırılmasına, özelleştirme girişimlerine son verilmeli, kapatılan köy okulları başta olmak üzere, her öğrencinin rahat bir şekilde ulaştığı, nitelik farkı olmayan koşullar sağlanmalıdır.
- Laik, bilimsel, anadilinde eğitim için gerekli adımlar atılmalı, müfredata içkin gerici eğitim politikalarına son verilmelidir.
“MEB’in karnesini vereceğiz”
Devrimci Liseliler (Dev-Lis) de İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı. “Berkin’in, Rabia Naz’ın, Burak Oğraş’ın, Uğur’un, Ceylan’ın adını her yere taşımaya devam edeceğiz” diyen liseliler “MEB’in karnesini vereceğiz” yazılı pankart açtı.

Liseli gençler Ziya Selçuk’a karne verdi: Eğitim sisteminiz sınıfta kaldı!
Liseli Gençlik Hareketi Koordinasyonu bugün Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya geldi. Karne gününde “Asıl bugün öğrenciler olarak biz karneyi vereceğiz” diyen Koordinasyon üyeleri, “Pandeminin başından beri Kaç öğrenciye nitelikli eğitim sağladınız soruyoruz? Kaç öğrenci eğitime ulaştı soruyoruz? Kaç öğrenciye uzaktan eğitime tam erişim sağladınız?” diye sordu.
Karnelerin dağıtılacağı günün öncesinde bir araya gelen liseliler sorularıyla eğitimde fırsat eşitsizliğine karşı tepki gösterdi.
Kadıköy’de açıklamayı gerçekleştiren Liseli Gençlik Hareketi Koordinasyonu üyeleri şunları söyledi:
Bugün burada bize 18 Haziran’da karne vermeye hazırlanan Ziya Selçuk’a sesleniyoruz. Uzaktan eğitime 4 milyonun üzerinde sıra arkadaşımız katılamadı. Pandeminin başında dediniz ki eğitim materyalleri dağıtacağız. Sürekli övündüğünüz tabletleri hem dağıtmadınız hem de öğrencilerin erişim sağlaması adına kurulan destek noktalarında doğru düzgün eğitime erişim sağlamaya olanak tanımadınız.
Müjdeler diye açıkladığınız EBA’ ya ne oldu? Daha ilk günden övündüğünüz sistem çöktü artık okul kapısında değil derse girmek için ebanın başında “Çok kalabalık” uyarısıyla birlikte bekledik saatlerce. İşte övündüğünüz sistemin hali.
Burdan sizin cevaplayamadığınız soruları cevaplıyoruz ve sonucu söylüyoruz. Bu sene karneyi biz veriyoruz ve Ziya Selçuk sınıfta kaldın. Biz liseliler olarak mücadele edeceğiz. Özgür, demokratik, bilimsel, nitelikli, anadilde eğitim hakkımızı alacağız!




Kaynak: Sendika.Org