Açıklamada konuşan SES Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, farklı istihdam biçimleri ve taşeronlaştırma uygulamaları ile sağlık ve sosyal hizmet iş kolunun güvencesizliğin en yaygın olduğu işkolu olduğunu belirtti. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin birçok Avrupa ve OECD ülkesinin ücret kazancının çok gerisinde olduğuna dikkati çeken Orak, vergi yükü ve enflasyon oranlarındaki artışla beraber yoksulluk sınırında ücret aldıklarını kaydetti.
TALEPLER GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Döner sermaye uygulamaları ve performans sisteminin sağlık emekçileri arasında ücretlerde kapatılamaz bir açıklık oluşturduğuna değinen Orak, “Sağlıkta ekip anlayışını dayanışma ve örgütlülüğü parçalamıştır. Ağustos ayında kamu emekçileri ve emeklilerini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri gerçekleşecek ve görüşmelerde ortaya çıkacak mutabakat metni de kamu emekçilerinin önümüzdeki iki yıl boyunca hangi mali ve sosyal haklarla, hangi koşullarda çalışacağını belirleyecektir. Yöneticilerin baskısıyla üyeliklerin yapılıyor olması yetkili sendikanın yandaşlıktan kaynaklı üye kaygısı yaşamaması ise toplu sözleşme masasında emekçilerin taleplerinin değil siyasi iktidarın beklentilerinin karşılık bulmasına neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.
Orak’ın açıkladığı taleplerden bazıları şöyle:
“* Hukuksuz OHAL/KHK’leri sonuçlarıyla birlikte iptal edilmeli, OHAL Komisyonu lağvedilmeli, ihraçlar işlerine iade edilmelidir.
* Anayasada da açıkça ifade edildiği gibi kamu hizmetleri kamu çalışanları eli ile yürütülmeli, farklı istihdam biçimleri (4/B,4/C, 4/D, 3+1, taşeron, vekil, sözleşmeli, kadrolu vb.) ortadan kaldırılmalı, sağlık ve sosyal hizmet sunumu gerçekleştiren tüm çalışanlar tek ve güvenceli bir istihdamla çalıştırılmalıdır.
* Sendika seçme ve örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalı, ayrımcı ve baskıcı uygulamalara son verilmelidir.
* Siyasi kayırmacılığa son verilmeli, kadrolaşma durdurulmalıdır.”
ANTALYA
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Antalya Şubesi de Akdeniz Üniversitesi Hastanesi önünde açıklama yaptı. SES Antalya Şubesi Eşbaşkanı Dr. Kaan Taşer, TİS taleplerinin yerine getirilmesi için mücadele çağrısı yaptı.
SES Genel Sekreteri Pınar İçel, “TİS sürecinde yetkili yandaş konfederasyonun kamu emekçilerinin çıkarları yerine kamu işvereni gibi davranması nedeniyle kamu emekçileri bir pazarlık yapamamaktadır. Grev yasağına bağlı güç dengesizliğinin olduğu, özgür olamayan, kısıtlanmış bir toplu sözleşme sürecinin zorunlu tahkimle kesilmesi toplum kesimleri arasındaki çatışmaların artmasına ve sorunların büyümesine yol açmaktadır. Grev yasakları grevleri önlemenin yanı sıra, çalışma ilişkilerinde çatışmaları artıran bir etkiye sahiptir. Bu çatışmalardan kamu emekçileri mali, ekonomik ve özlük hakları kapsamında her geçen gün daha fazla zarar görmekte” diye konuştu.
HATAY
SES Hatay Şubesi, Hatay Devlet Hastanesi ek binası önünde TİS taleplerini kamuoyuyla paylaştı. “Gerçek toplu sözleşme için birlikte örgütlenmeye ve mücadeleye” pankartı ve “Güvenceli iş insanca yaşam”, “Grevli, özgür pazarlık hakkı”, “Vergi yükü azaltılsın” ve “Eşit işe eşit ücret” dövizlerinin taşındığı açıklamaya TTB, Hatay Sosyologlar Derneği ve Hatay Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği temsilcileri de destek verdi.
SES Hatay Şubesi Eşbaşkanı Meryem Avcı, “Bu talepleri birlikte daha güçlü bir biçimde duyurmamız gerekiyor. İş yerlerimizde TİS masaları kuracağız, imza kampanyaları yapacağız, emeği üreten bizler haklarımıza da her yerde sahip çıkacağız. Desteklerinizi bekliyoruz” dedi.
ADANA
SES Adana Şubesi, İnönü Parkı’nda TİS taleplerini kamuoyuyla paylaştı. “Güvenceli kadro, tek kalemde maaş haklarımızı istiyoruz alacağız” pankartının açıldığı açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Kemal Peköz, HDP Adana İl Eşbaşkanı Gülseren Tural, İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş, Halkevi ile çok sayıda kişi destek verdi. SES Adana Şubesi Eşbaşkanı Dr. Enis Murşit Akyüz, TİS taleplerinin yerine getirilmesi için mücadele çağrısı yaparak, taleplerini sıraladı.
Pandemi sürecinde sağlık emekçilerinin ciddi anlamda yıprandığını ve verilmesi gereken haklarının verilmediğini ifade eden HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, sağlık alanında gerekli atamaların yapılmadığını, sağlık emekçilerinin hakları için mücadele edeceklerini kaydetti.
SES: Performansa dayalı ödeme sistemi kaldırılmalı
SES Dersim Şubesi Eşbaşkanı Serap Kharaman, en düşük temel ücret yoksulluk sınırı üzerinde olması gerektiğini belirterek, “Her türlü performansa dayalı ödeme sistemi kaldırılmalı” dedi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Dersim Şubesi, Toplu İş Sözleşmesi’ne (TİS) ilişkin Tunceli Devlet Hastanesi’nin önünde açıklama yaptı. Açıklamada, “Gerçek toplu sözleşme için birlikte örgütlenmeye, mücadeleye” yazılı pankart açıldı. “İnsanca çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz” dövizlerinin taşındı.
MOBBİNG
Farklı istihdam biçimleri ve taşeronlaştırma uygulamaları ile sağlık ve sosyal hizmet iş kolunun, güvencesizliğinin en yaygın işkolu olduğunu söyleyen SES Şube Eşbaşkanı Serap Kahraman, bu durumun sağlık ve sosyal hizmet alanında baskı, mobbing, ayrımcılık, eşitsizlik, keyfiliğin ve kayırmacılığın alabildiğine yaygın hale gelmesine neden olduğunu belirtti. Kahraman, fazla çalışma, uzun saatler kesintisiz çalışma, sık nöbet tutma, çalışırken çok yoğun iş yükü altında çalışmanın sağlık ve sosyal hizmet alanlarının en önemli özellikleri haline geldiğini dile getirdi. Sağlık emekçilerinin tükenmişlik yaşadığını, görevden ayrıldığını, kendisini ve mesleğini değersiz gördüğünü, yalnızlaştırıldığını ve ötekileştirildiğini ifade eden Kahraman, “Aidiyeti, sendika üyeliği sorgulanmakta üyesi olduğu sendika nedeni ile farklı uygulamalara tabi tutulmaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlıkçı intiharları iş yerine bağlı baskı ve mobbing nedeni ile artış göstermektedir” dedi.
SES olarak TİS masasına taleplerini gönderdiklerini belirten Kahraman, taleplerden bazılarını şöyle sıraladı:
“* En düşük temel ücret yoksulluk sınırı üzerinde olmalı, her türlü performansa dayalı ödeme sistemi kaldırılmalı,
* Haftalık çalışma süresi 35 saate düşürülmeli, engelli personelin çalışma saatleri engel durumuna göre ayrıca düzenlenmeli,
* Acil nöbeti tutan sağlık emekçilerinin nöbet ücretleri tutulan mekâna göre değil hizmetin niteliğine göre belirlenmeli, idarenin acil servis hizmetlerinin yapısal işleyiş kusurlarına bağlı olarak geri istenen arıtımlı nöbet ücretleri iade edilmeli,
* Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı, maaşın asgari ücret tutarını aşan kısmı için gelir vergisinin ilk dilimi olan yüzde 15 uygulanmalı,
* Covid-19 illiyet bağı aranmadan sağlık kurumlarında çalışan tüm personel için meslek hastalığı sayılmalıdır.
* Sağlıkta şiddetin önlenmesi için sağlık iş kolundaki emek ve meslek örgütlerinin verdiği “şiddet yasası teklifi” yasa teklifinin ceza ve idari hukukta yer bulması için Sağlık Bakanlığı tarafından çalışma yürütülmelidir.
* Ücretli doğum izni artırılmalıdır, kadınlar için doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra altı ay ücretli doğum izni verilmelidir.”
