Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) iki haftada bir olmak üzere çarşamba günleri düzenlediği Pandemi Bültenlerinin 13’üncüsüTTB Okul Sağlığı ve Pandemi çalışma gruplarının katkısıyla ve “Okullar Açılırken” başlığıyla 1 Eylül 2021 günü çevrimiçi olarak gerçekleşti. Pandemi Bülteninde pandemi süresince tüm okullarda sürekli alınması gereken önlemler ise şöyle sıralandı:
***
Türkiye’de salgın hala kontrol altına alınamadı. Yeni vaka bildirimi yüksek hızda devam ederken, günlük can kaybı artmaya devam ediyor. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 23 bin 946 kişi ve Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 290 kişiye yükseldi. Toplam vaka sayısı 6 milyon 412 binin üzerine çıkarken toplam can kaybı ise 57 bin kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 300 binin üzerine çıktı. Aktif hasta sayısı yükselmeye devam ederek %00 bin eşiğini geçti, 503 bine yaklaştı. Ağır hasta sayısı paylaşılmıyor. Aktif hasta sayısındaki ciddi artış bulaş tehdidinin daha da büyüyeceğini gösteriyor.
Ölüm sayısındaki bu artış, bulaşın çok fazla olduğu bildirilmeyen ya da tespit edilmeyen vaka sayısının çok fazla olduğunu düşündürüyor. Aşı dışındaki önlemlerin neredeyse rafa kaldırılması, iki doz aşılma oranının hala tüm nüfusun %50’sine dahi ulaşmaması, aşılılarda dahi hafif enfeksiyon görülebilmesi Delta varyantının yüksek bulaştırıcılığı ile birarya gelince yüksek vaka sayısı ve yüksek ölüm kaçınılmaz oluyor. Salgın kontrolünde toplumsal önlemler ve etkili filyasyon ne yazık ki gündemde değil. Filyasyon yapmıyuruz, etkili olup olmadığı tam bilinmyen ilacı dağıtıyoruz sadece.
Durum böyle iken tek adam rejimin salgın kontrolünden sorumlu Sağlık Bakanı Koca vaka artışından vatandaşı suçlu tutmaya devam ediyor. Toplumsal önlemler ve etkili filyasyondaki devletin yükümlülüğü görünmez kılıyor.“TABLODA DURUM TIPKI BUGÜNKÜ GİBİ devam ederse, 2 haftada en az 335.000 yeni vakamız, 4.000 yeni can kaybımız olur. Günlük hayatta salgın gerçeğini göz ardı etmekle, ilk doz aşıyı ertelemekle, devam dozlarını ihmal etmekle toplum olarak ağır bedel ödüyoruz.” Dahası ciddiyetsiz yürütülen, bir türlü etkili – tüm olanakların seferber edildiği aşı kampanyası yürütme konusundaki isteksizliklerini de unutturuyorlar.
***
Eylül ayıyla birlikte pandemi kurallarının yeniden güncellenmesi beklenirken, lokanta-kafe gibi kapalı mekanlar ve kamu kurumlarında aşısızlara ayrı yer ayrılması, test zorunluluğunun AVM’leri de kapsaması gibi önlemler gündeme geldi. Yaz aylarında gevşeyen pandemi önlemlerinin, sonbaharla birlikte yeniden sıklaştırılması için çalışmalar başladı. Tartışılan yeni önlemler ana hatlarıyla şöyle:
– Öneriler arasında aşı yaptırmayanlara PCR testi zorunluluğu getirilen alanların kapsamının genişletilmesi, AVM’lerin de bu kapsama alınması bulunuyor.
– Toplantılarda, kapalı mekanlar ve kamu kurumları için ‘ikili’ uygulamalar öngörülüyor.
– Dışarıya hizmet veren kamu kurumları, lokanta ve kafeler ile kütüphane gibi mekanlara aşısızlar için ayrı bölüm yapılması tartışılıyor. Bunların uygulanmasında güçlükler yaşanacağını dile getirenler de oluyor.
– Parasız yapılacak PCR testlerinin, bir süre sonra paralı olarak uygulamaya konulmasını dile getirenler de bulunuyor.
***
COVID-19’un başından bu yana işçi sağlığının temel gündemi haline geldiğini vurgulayan Müezzinoğlu, üretim ve hizmet sektöründe çalışanların pandeminin etkilerine daha fazla maruz kaldığını söyledi. Müezzinoğlu, “Milyonlarca çalışan, bir buçuk yıllık süreç boyunca her gün işlerine gidip gelmek zorunda kalarak hayatlarında hiçbir şeyi değiştirmeden pandemi sürecini yaşadı. COVID-19 nedeniyle, bu süreçte iş cinayetleri yüzde 30 artmış, toplumun diğer kesimlerine göre çalışanların üç kat daha fazla virüse yakalanmıştır” dedi. Pandeminin bu şartlar altında işçi sınıfının hastalığına dönüştüğünü belirten Pandemi Çalışma Grubu üyesi Dr. Arif Müezzinoğlu, çalışanlara dönük tanı tedavi yöntemlerinin bilimsel anlamda uygulanmaması, COVID-19’un meslek hastalığı sayılmaması ve Kod-29 uygulamalarının durumu daha da ağırlaştırdığını sözlerine ekledi.
***
Covid-19 hastalarının tedavisinde artık kullanılmayan hidroksiklorokin, hâlâ Sağlık Bakanlığının Kovid-19 rehberinde yer alıyor.
***
Aşı istatistiklerini tam ayrıntılı paylaşamıyoruz. TURCOVID19 sitesi, Sağlık Bakanlığı’nın anlık aşı verilerini paylaşımına 25 Ağustos 2021 tarihinde ara vermesi nedeniyle aşı istatistiklerini veremiyor. Tek adam rejimi her alanda şeffaflıktan vazgeçme eğiliminde. Yayımlanmayan istatistikler salgın kontrolü ile ilgili bilimsel değerlendirme yapmaya da engel.
1 Eylül saat 19:00 itibariyle son 24 saatte 706 bin 330 doz aşı uygulandı. Türkiye’de bugüne kadar, 48 milyon 563 bin 507 kişiye ilk doz, 37 milyon 368 bin 108 kişiye ikinci doz ve 8 milyon 661 bin 464 kişiye de üçüncü doz aşı yapıldı. 18 yaş üstü nüfusa göre birinci doz Türkiye ortalaması yüzde 78.24, ikinci doz ortalaması yüzde 60.20 oldu. Bu hızın tüm nüfusa göre hesaplanması gerektiğini, yani ifade edilenden çok daha düşük aşı oranlarına sahip olduğumuzu bir kez daha hatırlatıyoruz.
***
Belçika’nın Ziekenhuis Oost-Limburg Hastanesi’nde mikrobiyoloji uzmanı Deborah Steensels öncülüğünde gerçekleştirildi.1600 sağlık çalışanının verileri, ikinci doz aşıyı olduktan 6-8 hafta sonra incelendi. Katılımcıların aşıdan önce coronavirüsüne yakalanmadıkları belirtildi. Sonuçlara göre Moderna aşısı olan kişilerde ortalama 2 bin 881 birim, Pfizer-BioNTech aşısı olanlarda 1108 birim antikor olduğu tespit edildi.
***
Temmuz ayının ortasından beri üçüncü doz aşı uygulayan İsrail’de, bu aşının enfeksiyon riskini sadece iki doz aşı olanlara göre yüzde 48 ile yüzde 68 oranında azalttığı belirtildi. Yetkililer, üçüncü doz aşıdan sonra geçen süreye bağlı olarak koronavirüsü riskinin giderek azaldığının da altını çizdi.
***
Covid-19 vakalarının küresel yükseliş eğilimi sürüyor. Farklı coğrafyalarda pandemi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 219 milyon 232 bine yaklaşırken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 4 milyon 543 bin 751 kişiye yükseldi. Aktif hasta sayısı yükselmeye devam ederek, 18 milyon 680 binin üzerine çıktı. Bu ciddi artış bulaş tehdidinin oldukça büyük olduğunun göstergesi.
Küresel düzeyde son 24 saatte 682 bin 274 kişiye Covid-19 tanısı konurken 10 bin 470 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Pandemi yeniden tüm küreye yayıldı. ABD zirvedeki erini korudu. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: ABD (184.4 bin), Hindistan (46 bin, İngiltere (35.7 bin), İran (33.2 bin), Brezilya (26.3 bin), Türkiye (23.9 bin), Malezya (18.8 bin), Rusya (18.4 bin), Japonya (17.7 bin), Fransa (17.6 bin), İsrail (16.6 bin), Tayland (14.8 bin), Almanya (14.6 bin), Filipinler (14.2 bin), Vietnam (11.4 bin), Meksika (11.1 bin) ve Endonezya (10.3 bin).
Günlük ölüm sayıları da dikkat çekmeye başladı. ABD 1,480 ölüm ile zirvede yer alsa da, vaka sayısına göre çok daha fazla ölüm gerçekleşen Meksika (835 ölüm), Vietnam (804 ölüm) ve Endonezya (653 ölüm) dikkatleri çekiyor.
Vaka ve ölümlerin sınıfsal durumu, sosyo-ekonomik durumu ve ötekileştirilen halklar ve topluluklar ile ilgili veri paylaşılmasa da pandeminin eşitsizlikleri ve ayrımcılıkları daha da artırdığı öngörülüyor.
***
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), düzenli yayımladığı haftalık raporunda, ilk kez bu yılın ocak ayında Kolombiya’da tespit edilen “B.1.621” varyantına dikkat çekti. Raporda, “Mu Varyantı” olarak adlandırılan koronavirüs varyantının aşılara karşı dirençli bir varyant olabileceğine vurgu yapıldı. DSÖ, ‘Mu Varyantı’nın küresel yaygınlığının şu anda yüzde 0,1 seviyelerinde olmasına rağmen, Kolombiya’da vakaların yüzde 39’unu ve Ekvador’daki vakalarını yüzde 13’ünü oluşturduğunu bildirirken, yaygınlığın sürekli artışta olduğunu vurguladı. DSÖ, koronavirüs varyantlarını iki sınıfa ayırarak inceliyor. Bunlar, VOC (endişe varyantları) ve VOI (ilgi varyantları) olarak sınıflandırılıyor. Şimdiye kadar dört varyant endişe varyantları listesine girdi. Bunlar; 193 ülkede görülen Alfa, 141 ülkede görülen Beta, 91 ülkede tespit edilen Gamma, 170 ülkede tespit edilen ve son dönemde etkili olan Delta varyantları olarak belirtiliyor. “Mu Varyantı” şimdilik “ilgi varyantları” arasında sınıflandırılıyor.
***
İngiltere’de son 24 saatte yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınında 207 kişinin hayatını kaybetmesiyle yaklaşık 6 aydaki en yüksek günlük can kaybı kayıtlara geçti.
***
Araştırma sonuçları, iki doz aşı olmalarına rağmen Covid-19’a yakalanan kişilerde dört haftadan uzun süren semptomların görülme olasılığının, hiç aşı olmamış kişilere göre yüzde 50 oranında daha az olduğu sonucunu ortaya koyuyor. Covid’e yakalanan çok sayıda insan genellikle 4 hafta içinde iyileşiyor. Ama bazı insanlarda ilk enfeksiyonun ardından haftalar, hatta aylar geçmesine rağmen devam eden veya gelişen semptomlar görülebiliyor. Bu da ‘uzun Covid’ olarak adlandırılıyor. Bu durum hafif koronavirüs semptomları gösteren kişilerde de olabiliyor.
***
Çocuk sağlığı uzmanları, çocuklarda ‘uzun Covid’ riskinin sanılandan çok daha düşük olduğuna inanıyor. Londra’daki University College London tarafından yapılan ve alanındaki en geniş kapsamlı araştırmada, İngiltere’de Eylül 2020-Mart 2021 tarihleri arasında koronavirüs testi pozitif çıkan 11-17 yaş grubundaki çocuklar incelendi. Teşhisten 15 hafta sonra hala Covid semptomu taşıyanların oranının yüzde 2 ila 14 arasında olduğu görüldü. Araştırma ekibi baş ağrısı, bitkinlik ve nefes alma güçlüğü gibi semptomları olanların yardım alması gerektiğini belirtti. Ancak, bu şikayetler yüzünden hasta yatanların veya okula gidemeyenlerin sayısının az olduğu görüldü. Testi pozitif çıkmayan çocuklarla ilgili veriler de incelendi. Bunların yüzde 53’ünde de en az bir semptoma rastlandı.
Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 08.00) alıyoruz.
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()