DAEŞ olarak da bilinen IŞİD’in Orta Doğu’da yaptığı katliamların üzerinden 10 yıla yakın bir zaman geçti.
Hatırlayalım, bu kanlı örgütün Türkiye’de düzenlediği Urfa/Suruç katliamında (Temmuz 2015) 33 ve Ankara Gar katliamında (Ekim) 103 canımızı yitirmiştik. Bu saldırılar daha sonra İstanbul’da da devam etmiş ve bu gelişmeler günümüzdeki otoriter siyasal İslamcı rejimin önünü açan faktörlerden biri olmuştu.
Bugünlerde Ankara’da son savunmaların yapıldığı Kobane Davası’nda ise o günlerde attıkları bir tivit ile halka IŞİD’e karşı sokağa çıkarak mücadele etme çağrısı yapan HDP MYK üyeleri hakkında ağır cezalar isteniyor.
Diğer yandan, dünya IŞİD’i lanetliyor. Dahası bu kanlı örgütün katliamlar ve soykırımlar yaptığı coğrafyada katlettikleri adına anıtlar dikiliyor.
“BM Göç Örgütü IOM, Irak’ın Sincar eyaletinde 2014 yılında terör örgütü IŞİD tarafından 3 binden fazla Ezidi kadının katledilerek toplu mezarlara gömüldüğü yerde yapılan yeni anıtı “iyileşme yolunda atılan ilk adım” olarak açıkladı ve selamladı. Bu katliamdan hayatta kalanların talebi üzerine, öldürülen kadınlardan birinin kızı olan Nobel Barış Ödülü sahibi Nadia Murad’ın öncülük ettiği Nadia’s Initiative adlı kuruluş tarafından IOM ile birlikte inşa edilen anıt, Ezidilerin direncine ve cesaretine duyulan saygıyı temsil ediyor. Keza 2021 yılında Irak parlamentosu tarafından kabul edilen “Ezidi Hayatta Kalanlar Yasası” ile öldürülen kadınların yakınlarına bireysel tazminat ve diğer geçiş dönemi iyileştirme önlemleri de hayata geçiriliyor.”
(Kaynak: “World News in Brief: Water crisis for children, hunger in East Africa, new Yazidi memorial”, https://news.un.org/en/story; https://www.youtube.com/watch?v=lFVxebfNZbM&t=91s (11 November 2023)
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…