Türk Toraks Derneği (TTD)’nden “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, Derneğin Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu ile Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel’in akciğer kanserine ilişkin değerlendirmelerine yer verildi.
Her yıl dünya genelinde yaklaşık 2 milyon kişi akciğer kanseri teşhisi almakta ve bu ölümcül hastalık nedeniyle yaklaşık 1,8 milyon kişi yaşamını yitirmekte olduğuna dikkat çeken TTD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu şöyle dedi:
“Dünya Sağlık Örgütünün raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında en sık ölüme neden olan kanser türüdür. Ülkemiz, özellikle erkeklerde akciğer kanseri görülme sıklığı bakımından dünya genelinde ön sıralarda yer almaktadır (erkeklerde 41/100.000). T.C. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün yayınladığı ‘Türkiye Kanser İstatistikleri 2018’ verilerine göre, tüm yaş grupları içinde yüzde 21 ile en sık görülen kanser türü akciğer kanseridir.”
2018 yılında Türkiye’de 30.078 kişiye akciğer kanseri teşhisi konulduğunu ve bu vakaların çoğunun ne yazık ki geç evrelerde tespit edildiğini belirten Çuhadaroğlu, şöyle devam etti:
“Tanı sırasında yüzde 52,7’sinin uzak metastaz geliştirdiği göz önüne alındığında, erken teşhisin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Akciğer kanserinin ileri evrelerde beş yıllık sağ kalımı, erken evre olgulara göre düşüktür.”
“Bu nedenle erken teşhis bu hastalarda çok önemlidir. Grafiklere yansıyan verilere göre, özellikle 50 yaş ve üzerindeki yaş gruplarında akciğer kanseri görülme oranları artmaktadır. Bu durum, yaşlı nüfusun daha dikkatli bir şekilde takip edilmesi gerektiğini göstermektedir
Akciğer kanserinin özellikle erkeklerde en yaygın ve öldürücü kanser türü olduğunu belirten TTD Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel ise, şöyle dedi:
“Akciğer kanserinden korunmanın tek yolu sigara ve benzeri ürünleri kullanmamak ve maruz kalmamaktır. Özellikle tütün ürünlerini kullanmanın yanında tütün ürünlerinin dumanına maruz kalmak, asbest, ağır metal ve radyasyona maruziyet, hava kirliliği gibi faktörleri riski artırmaktadır.”
Akciğer kanserinde hastalarda hormonal ve genetik faktörlerin akciğer kanseri gelişiminde rolü olduğunu açıklayan Göksel, şunları söyledi:
“Özellikle sigara kullanmamış kadınlarda gelişen akciğer kanserinde genetik değişikliklerin yer aldığı gözlenmektedir. Bu durumun önemi akıllı ilaç olarak da bilinen hedefe yönelik tedavilerin bu hasta grubunda iyi yanıt verme olasılığının yüksek olmasıdır.”
“Günümüzde erken evre akciğer kanserinde cerrahi ve stereotaktik radyoterapilerle başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Kemoterapiler halen etkili bir tedavi yöntemi olup, genetik mutasyon tespit edilen adenokarsinom vakalarında ise ‘Hedefe Yönelik Tedaviler’ uygulanmaktadır. Bu tedaviler, kanserli hücrelere zarar verirken normal hücrelere minimal etki yapmayı hedefler. Son yıllarda ise ‘İmmunoterapiler’in akciğer kanserinde yaşam süresini belirgin şekilde uzattığı ve umut verici tedaviler olduğunu biliyoruz. Türk Toraks Derneği olarak akciğer kanseri tarama programlarının önemine dikkat çekiyor ve erken teşhisin tedavi başarısını artırdığını ve ülkemizde akciğer kanseri tarama programlarının geliştirilmesi için araştırma yapılması gerektiğini düşünüyoruz.”
“Akciğer kanserinde toplumda farkındalık yaratmak ve erken teşhisin önemine vurgu yapmak amacıyla, Türk Toraks Derneği olarak elimizden gelen her türlü çabayı sarf etmeye devam edeceğiz. Toplum sağlığını korumak ve akciğer kanserine karşı bilinçlendirmek için iş birliği ve destek çağrısında bulunuyoruz. Akciğer kanserinde erken teşhis hayat kurtarır. Unutmayalım ki, bilinçli ve sağlıklı bir toplum, kanserle mücadelede daha güçlüdür.”
Kaynak: Bianet
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…
