Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) “Hayvanları Koruma Kanunu”nda yapmayı planladığı değişiklik, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kulislerinde ve sosyal medyada konuşulmaya devam ediyor.
Taslağı henüz kamuoyuyla paylaşılmayan yasa değişikliği için AKP Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, Meclis’te gerçekleştirilecek çalışmaları kendisinin yöneteceğini belirterek “Bu çalışmaları 15 gün yürüteceğim. Meclis kapanmadan büyük ihtimalle Kanun Teklifi, Meclis Başkanlığına sunulacak,” dedi.
Yenişehirlioğlu ayrıca, yasa değişikliği kapsamında sivil toplum temsilcileri, gazeteci ve akademisyenlerle görüştüğünü ve onlardan “fikir” aldığını söyledi.
AHBAP Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve şarkıcı Haluk Levent, iki gün önce (25 Mayıs) Yenişehirlioğlu’nun kendisini aradığını ve konuyla ilgili fikrini sorduğunu duyurdu. Duruma tepki gösteren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu üyesi Perihan Koca “İşte AKP anomalisi tam da böyle bir şey. Bir milletvekili olarak benim yasa taslağından haberim yok ama Haluk Levent’in var,” dedi.
Türkiye’de sokakta yaşayan hayvan popülasyonundaki artışın, yerel yönetimlerin Hayvanları Koruma Kanunu‘nun gerekliliklerini yerine getirmemesinden kaynaklandığını söyleyen Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), 24 Mayıs’ta, sokaktaki hayvanların öldürülmesini de içeren yasa değişikliği teklifi kabul edilirse uygulamayacaklarını duyurdu.
Köpeklerinin kısırlaştırılması, sorunun çözümü için hem etik hem de hayvan hakları açısından en uygun yöntem. Hayvan popülasyonunu kontrol altına almak ve hayvanların sağlıklı ortamlarda yaşamalarından sorumlu yerel yönetimlerin bu konudaki eksiklikleri, kısırlaştırmanın maliyetli olduğu açıklamalarını da beraberinde getiriyor.
Konuyla ilgili bianet’e bilgi veren Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Tuğba Gürsoy, hayvanların yaşam hakkı üzerinden “hangi yöntemin daha az maliyetli olduğunun” tartışılmasını son derece sorunlu bulduğunu söyleyerek şöyle dedi:
“Hayvanların, özellikle sokaktaki köpeklerin uyutulma adı altında öldürülmesi tartışması başladığında bir araştırma yaptım ve şunu gördüm: Veteriner hekimler şu an 4 bin TL ve üzerine hayvanları uyutuyor. Bu işlem için kullanılan ilaçlar gerçekten çok pahalı. Bu yönteme ötenazi de diyemeyiz. Ötenazi, canlıların yaşamlarının dayanılamayacak durumda olarak algılanması ve acı çekmeleri sebebiyle, acısız bir ölümcül enjeksiyonla yaşamlarına son verilmesi hâli. Uyutulma adı altında hayvanların kalplerine çamaşır suyu enjekte etmek, anestezi verdikten sonra soğuk hava depolarına koyarak ölmelerini beklemek gibi yöntemlerin kullanıldığını duyduk. Bu süreçlerin yine böyle yürütüleceğini az-çok biliyoruz.
“Ortada bir sorun varsa bunu çözmenin en doğru yöntemi etkin kısırlaştırma. Yerel yönetimler üzerlerine düşeni yaptıklarını söylüyorlar; ancak bu söylemler gerçeği yansıtmıyor. Kısırlaştırdıkları hayvanların sayısını açıklayan belediyeler, bu verilerin içine kedileri de ekliyor ve sayı bu yüzden fazla çıkıyor. Özellikle köpeklerin hedef gösterildiği bir yerde, kısırlaştırma böyle yapılmaz. Bütün ilçelerde aynı anda başlaması gerekiyor bu işlemin ki hayvanlar arasında bir etkileşim olmasın.
“Öte yandan, hayvanların üretilmesini kimse gündemleştirmiyor. Ticaret için hayvanlar doğurtuluyor. AKP Bursa Milletvekili Mustafa Varank, bizzat Sivas kangal köpeğinin üretildiği tesisten güleryüzlü pozlar veriyor. Bu ne perhiz?”
Türkiye’de sokakta yaşayan hayvanlarını korumaya yönelik çeşitli yasalar ve yönetmelikler yürürlükte.
5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu: 2004 yılında yürürlüğe giren bu kanun, kötü muameleye karşı hayvanların korunması ve refahlarının sağlanması amacıyla düzenlendi. Kanun, sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, aşılanması ve rehabilitasyonu gibi konuları kapsıyor.
Hayvanları Koruma Kanunu’nun 2021 Revizyonu: 2021 yılında yapılan değişiklikler, hayvanlara karşı işlenen suçların cezalarının artırılması ve hayvanların daha iyi korunması için ek önlemler içeriyor. Bu değişikliklerle birlikte, hayvanlara kötü muamele edenlere yönelik cezalar daha caydırıcı hale getiriliyor gibi görünse de hayvanların işkenceye maruz kaldığı ve öldürüldüğü davalarda, failler, tıpkı kadın ve LGBTİ+ cinayetlerindeki gibi “iyi hâl” indirimi alıyor.
Kaynak: Tuğçe Yılmaz
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…
