Kürt siyasi hareketinin 1990’da Halkın Emek Partisi (HEP) ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmesiyle başlayan yolculuğu, bugün Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) ile devam ediyor.

HEP’in ardından 30 yılı aşkın bu süreçte Demokrasi Partisi (DEP), Özgürlük ge Demokrasi Partisi (ÖZDEP), Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSP) ve Ekim 2023’ten itibaren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) kuruldu.

HEP gibi HDP’nin de milletvekilleri tutuklandı, birçok vekilin milletvekilliği düşürüldü. Benzer gerekçelerle HEP’ten DEM’e birçok kez parti ismi değişti.

1990’dan günümüze kadar Kürt siyasi hareketinin hangi partilerle Meclis’te temsil edildiğini ve neler yaşandığını derledik.

HEP’in kurulması ve SHP ile ittifak

Kürt siyasi hareketinin Meclis’teki ilk temsili 7 Haziran 1990’da kurulan Halkın Emek Partisi (HEP) ile başladı. HEP’in Genel Başkanı Fehmi Işıklar oldu.

20 Ekim 1991 Genel Seçimlerinde Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) ile ittifak yapan HEP 18 milletvekili çıkardı:

Fehmi Işıklar, Salih Sümer, Mahmut Uyanık, Sedat Yurttaş, Hatip Dicle ve Leyla Zana Diyarbakır’dan; Ahmet Türk, Mehmet Sincar ve Ali Yiğit Mardin’den; Mahmut Alınak, Orhan Doğan ve Selim Sadak Şırnak’tan; Zübeyir Aydar, Naif Güneş, Siirt’ten; Nizamettin Toğuç, Batman’dan; Remzi Kartal Van’dan; Sırrı Sakık Muş’tan; Mahmut Kılıç Adıyaman’dan, SHP listesinden 19’uncu dönem milletvekilleri olarak TBMM’ye girdiler.

1993’e gelindiğinde, Yaşar Kaya’nın Genel Başkanı olduğu Demokrasi Partisi (DEP) kuruldu.

Dokunulmazlık krizi ve tutuklamalar

SHP ittifakı ile Meclis’e giren HEP milletvekilleri, partilerine açılan davalar yüzünden mecliste DEP grubunu kurarak SHP’den ayrıldılar.

4 Eylül 1993 tarihinde DEP’in Mardin milletvekili Mehmet Sincar Batman’da öldürüldü.

Leyla Zana’nın Kürtçe yemin etmesiyle başlayan kriz 1994’te dokunulmazlıkların kaldırılmasına kadar devam etti.

2 Mart 1994’te Hatip Dicle, Leyla Zana, Orhan Doğan, Ahmet Türk, Sırrı Sakık, ve Şırnak bağımsız milletvekili Mahmut Alınak’ın dokunulmazlığı kaldırıldı.

Aynı gün Orhan Doğan ve Hatip Dicle Meclis’ten çıkarken gözaltına alındı.

Bunu protesto eden arkadaşları Meclis’te iki gün sabahladı ama karar değişmedi.

Leyla Zana, Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Sedat Yurttaş, Selim Sadak, Mahmut Alınak, Hatip Dicle, Orhan Doğan “Vatana ihanet ve devletin hakimiyeti altındaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya ve bu topraklar üzerinde müstakil bir devlet kurmaya yönelik eylem” suçlamalarıyla aynı yıl 16 Mart’ta DGM tarafından tutuklanarak Ankara Merkez Cezaevi’ne gönderildiler.

Remzi Kartal, Zübeyir Aydar, Naif Güneş, Nizamettin Toğuç, Mahmut Kılınç ve Ali Yiğit ise yurt dışına çıkmak zorunda kaldılar.

Anayasa Mahkemesi (AYM) DEP’i 16 Haziran 1994’te kapattı.

Leyla Zana ve Orhan Doğan tutuklandı

KAYNAK, GETTY IMAGES

Fotoğraf altı yazısı, 16 Mart 1994’te tutuklanıp Ankara Merkez Cezaevi’ne gönderilen DEP’liler arasında Leyla Zana ve Orhan Doğan da vardı

En büyük sorun: Yüzde 10 barajı

11 Mayıs 1994’te Murat Bozlak başkanlığında kurulan Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) 1995 milletvekilliği seçimlerinde 1,5 milyona yakın oy aldı ama yüzde 10’luk seçim barajını aşamayınca, parlamentoya girmeyi başaramadı.

Öte yandan, aynı parti 1999 yerel seçimlerinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Ağrı, Batman, Bingöl, Hakkari, Siirt, Van ile birlikte toplam 37 belediye kazandı.

HADEP Kongresi’nde açılan Abdullah Öcalan posteri ve PKK bayrakları, Murat Bozlak ve bazı parti yöneticilerinin tutuklanmasına neden oldu.

Anayasa Mahkemesi, “PKK’ya yardım ve yataklık ettiği, yasadışı eylemlerin odağı haline geldiği” gerekçesiyle 13 Mart 2003’de HADEP’i kapattı, parti yöneticilerine de beş yıl siyaset yasağı getirildi.

Bundan sonra farklı tarihlerde tutuklanacak olan Murat Bozlak ise 2011 yılında BDP Adana milletvekili olarak parlamentoya girdi ama 4 Ocak 2015 tarihinde milletvekiliyken kanserden hayatını kaybetti.

24 Ekim 1997’de kurulmuş olan Demokratik Halk Partisi (DEHAP) ise “örgütlenmesini tamamlamadan seçime girdiği” iddiası üzerine 2002’de AYM tarafından kapatma davası açıldı. Dava sonuçlanmadan, DEHAP, 19 Kasım 2005’te kendini feshetti.

DEP milletvekilleri Hatip Dicle, Orhan Doğan, Selim Sadak ve Leyla Zana 10 hapis yattıktan sonra 9 Haziran 2004’te hapisten çıktılar ve 2005’de Demokratik Toplum Hareketi (DTH) adındaki yeni siyasi hareketin öncüleri oldular.

Bu hareket daha sonra partileşti ve 2 Kasım 2005’te Demokratik Toplum Partisi (DTP) kuruldu. Bu parti, aynı zamanda Türkiye’de “Eş Başkanlık” sistemini uygulamaya koyan ilk parti.

DTP’nin ilk eş başkanları da Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk oldu. Ancak Eş Başkanlık, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) da aşina olduğu bir durum değildi ve bu sistem kabul edilmediği için DTP’nin genel başkanlığına Ahmet Türk seçildi.

Eş Başkanlık sistemini Türkiye’ye tanıtan DTP, hem DEP milletvekillerinin yeniden siyaset sahnesine döndüğü hem de Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş gibi yeni siyasi aktörlerin öne çıktığı bir platform oldu.

Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk

KAYNAK, GETTY IMAGES

Fotoğraf altı yazısı, Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk

DTP, 2007 seçimi ve ‘Bin Umut Adayları’

2007 yılındaki seçime DTP, “Bin Umut Adayları” adıyla seçime bağımsız girdi ve aralarında Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Leyla Zana gibi isimlerin olduğu siyasetçiler Meclis’e girdi.

Önceki partilerde olduğu gibi, Anayasa Mahkemesi DTP için de düğmeye bastı, 16 Kasım 2007 yılında “devletin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemlerin odağı haline geldiği, terör örgütü tarafından kurulduğu, Abdullah Öcalan’dan talimat aldığı” gibi çeşitli suçlamalarla, üç yıllık parti hakkında kapatma davası açtı.

Genel Başkanları Ahmet Türk’ün aralarında olduğu 221 parti üyesi için de beş yıl siyaset yasağı istendi.

11 Aralık 2009’da AYM oybirliğiyle DTP’nin kapatılmasına ve 37 kişiye beş yıl siyaset yasağı uygulanmasına, Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un milletvekilliklerinin düşürülmesine karar verdi.

AYM Başkanı Haşim Kılıç açıklamasında, “Bir siyasi parti; terör ve şiddet içeren eylem ve söylemleri kullanma hakkına sahip değildir, hukukun yükünü mahkemeler, siyasetin yükünü de siyasetçiler çeker” demişti.

Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un milletvekilliğinin düşmesiyle, DTP’nin Meclis’teki grubu da düşmüş oldu.

İstanbul bağımsız milletvekili Ufuk Uras’ın katılımıyla grup kurmak için yeterli sayı olan 20 milletvekiline ulaşınca, 2 Mayıs 2008’de Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) adıyla Meclis’te yeni bir grup kuruldu.

BDP’nin genel başkanlığına Muş milletvekili Nuri Yaman getirildi.

BDP Kürt sorununun çözümünde PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yol haritasının önemli olduğunu ve bu yolda adımlar atılması gerektiği mesajını verdi.

1 Şubat 2010 tarihinde gerçekleşen olağanüstü kongrede, Selahattin Demirtaş Genel Başkan oldu.

Demirtaş

KAYNAK, GETTY IMAGES

BDP 2011’de 36 milletvekili çıkardı

2011 Genel seçimlerinde BDP, 61 bağımsız aday ile seçime girdi. Yüzde 6,58 oy oranıyla 36 milletvekili çıkardı.

O tarihte Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) davasından beş yıl tutuklu kalan Hatip Dicle de Diyarbakır’dan milletvekili seçildi ama kesinleşmiş yaklaşık iki yıllık hapis cezası olduğu gerekçesiyle YSK, Dicle’nin milletvekilliğini düşürdü ve BDP’nin sandalye sayısı 35’e indi.

Dicle’nin yerine Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili adayı Oya Eronat seçildi.

Siyasi yasağı olan vekiller bağımsız kalınca, BDP 29 milletvekiliyle Meclis’te grup kurdu.

Çözüm sürecinde aktif rol oynadı

2013’te başlayan çözüm sürecinde BDP aktif bir rol aldı. 2015 Temmuz’unda son bulan çözüm süreci için, İmralı’da hapiste olan Abdullah Öcalan ve PKK’nın Kandil’deki temsilcileri ile görüşmek üzere heyetler oluşturuldu.

27 Ekim 2013 tarihinde Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel Eş Başkanlığında Halkların Demokratik Partisi (HDP) adıyla yeni bir parti kuruldu.

BDP, Devrimci Sosyalist Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek gibi partiler, HDP çatısı altında birleşti. Böylece Kürt siyasi hareketi ile Türkiye solunun bazı parti ve örgütleri HDP çatısı altında bir araya geldi.

28 Nisan 2014’te BDP milletvekilleri HDP’ye geçti ama belediye başkanları ve yerel yöneticiler BDP çatısı altında kalmaya devam ettiler.

Kürt siyasi hareketi HDP adıyla milletvekilliği seçimlerine, BDP adıyla yerel seçimlere girmeye karar verdi. Her iki parti “eş başkanlık sistemini” tüzüklerine yazdılar.

BDP, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde de “eş başkanlık” sistemiyle seçime girdi ve 102 belediyeyi kazandı.

HDP, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde yaklaşık 6 milyon oy aldı ve büyük bir başarı yakaladı; oyların yüzde 13,12’sini alarak 80 milletvekili çıkarttı.

1 Kasım 2015’te yenilenen seçimdeyse oyları 10,76’ya geriledi ve 59 milletvekili çıkartabildi.

DBP, fiili öz yönetim ilanları ve çatışma süreci

BDP, 11 Temmuz 2014’te Diyarbakır’da “Demokratik Özerklik ile özgür yaşamı inşa ediyoruz” sloganıyla 3. Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi ve isim değiştirerek Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) adını aldı. Kamuran Yüksek ve Emine Ayna DBP’nin ilk eş genel başkanları oldular.

Fiili öz yönetim ilanları ile başlayan yeni süreçte birçok ilçe merkezinde hendekler kazıldı, barikatlar kuruldu. Bunların kaldırılması için güvenlik operasyonları başladı, sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Yoğun bir çatışma süreci yaşandı.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından, DBP’nin 10 il, 72 ilçe, 12 belde olmak üzere 94 belediyesine kayyum atandı, 95 belediye eş başkanı tutuklandı, hapis cezalarına çarptırıldılar.

11 belediye eş başkanı hüküm giydi, toplam 78 yıl ceza aldı. Ceza alan belediye başkanından üçü yurt dışına çıkmak zorunda kaldı.

Türkiye kamuoyu, HEP’ten DEM Partiye, 34 yıl boyunca Kürt siyasi hareketine yakın çeşitli partilerle tanıştı.

Bu partilerde farklı olan, basitçe isimleri ya da lider kadroları değildi. Söz konusu partiler, siyaset sahnesinde, yeni politikalar ve yeni stratejilerle yer almaya çalıştı. HDP, bir yanıyla HEP çizgisinin devamcısı olmakla birlikte bir yanıyla da yeni bir partiydi. HDP’nin özellikle “Türkiyelileşme” açılımı onu öncüllerinden farklı bir yere koysa da, açılan kapatma davası nedeniyle pasif duruma geçmek zorunda kaldı.

HDP, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSP) çatısı altında 14 Mayıs genel seçimlerine girmeye karar verdi. Seçimlerde istenilen başarı elde edilmeyince, isim değişikliğine gitme kararı alındı.

18 Ekim 2023 yılında yapılan 4. Olağanüstü Kongrede eş genel başkanlığa Tülay Hatimoğlulları ve Tuncer Bakırhan seçildi. YSP adı, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) olarak değiştirildi. Ancak Yargıtay, HEDEP kısaltmasını kabul etmeyince, partinin kısa adı DEM Parti olarak belirlendi.

AYM, HDP’nin kapatılma davası için henüz karar vermedi. Bu siyasi geleneğin en son temsilcisi olan DEM Parti, 61 milletvekili ile Meclis’te. Tansiyonun yükseldiği zamanlarda, bu parti için de kapatılma tehditleri, meclis sıralarında kimi parti yöneticileri ve vekilleri tarafından yüksek sesle dile getiriliyor.

Kaynak: BBC-Türkçe – Hatice Kamer

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…