Tüketiciyi Koruma Derneği, tanzim satış yerleriyle ilgili basın açıklaması düzenledi.

Dernek açıklamasında tanzim satışının halkın pahalılıkla ilgili sorunlarını “toptan” çözen değil; geçici mahiyette, “kotalı” ve görülen haliyle bir seçim hamlesi niteliğinde olduğu belirtti.

Halkın tüm sorunlarını sanki 1 kamyon patates ve soğanla çözmüş gibi gösterdiklerini vurgulayan açıklamada, “Aslında, bu konu, halkı zam, pahalılık, vergi sarmalına sokanların, sanki bu durumdan hiç sorumlulukları yokmuş gibi çıkardıkları suni düşman, suni yöntem ve suni gündem ile bulduğu geçici bir çözümden başka bir şey değildir.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, tanzim satış yerleri ya da sabit pazarların önceden ucuz ve sağlıklı gıdaya sürekli erişim sağlayan yerler olduğu, fakat şu anki tanzim satış yerlerinin bu kriterlere uymadığı söylendi.

“Bahsi geçen satış yerleri, hali ve aracıları aradan çıkardığı için düşük fiyatlarla vatandaşa satış yapmaktadır,” denilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

“Buradaki satın alma maliyeti ve ulaşım ise bizzat bizim vergilerimiz ile finanse edilmektedir. Zira ürünü getiren kamyonun deposu bizlerin verdiği vergilerle doldurulmakta, yani aslında halkın parasıyla halka yapılan hizmet bir ayrıcalık olarak gösterilmektedir.”

‘DEVLETİ YÖNETENLER VERGİLERLE HALKI DÖVMEMELİDİR’

Sebze ve meyvedeki fiyat pahalılığının önüne geçilmesi için üretimlerin artması gerektiğini aktaran açıklamada, “Devlet pahalılığın önüne geçmeli, en önemlisi de devleti yönetenler zamların en fahişini yapmamalı ve vergilerle halkı dövmemelidir” ifadeleri kullanıldı.

Tezgahtaki ürün fiyatlarının nasıl düşeceğinin anlatıldığı açıklama şu şekilde devam etti:

“Dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden, sadece 7 ürünü ithal etmeyen ve samanı bile ithal eden bir ülkeye dönüşen ülkemizde tezgahlarda ürünlerin fiyatlarının düşmesi beklenemez. Sorunun çözümü de, 2 aylık seyyar tezgahlarda görülemez.

Mesele; çiftçinin desteklenmesi şöyle dursun; ithal gübre ve tohuma zorlanması, ekimde yetersiz destek verilmesi, kredi yükü, vergi yükü altında ezilmesi ile ekilen alanların her yıl azalması, ürünlerin tarladan tezgaha kadar dünyanın en pahalı benzini ile taşınarak birçok el değiştirerek getirilmesidir. Yani, benzin fiyatları düşürülür, vergiler kaldırılır, üretim desteklenir, ülkedeki genel ekonomik sıkıntılar yok edilir, kredi yükleri azaltılır ise tezgahlarda ürünlerin fiyatları zaten düşecektir.”

‘GERÇEK OLAN, İPTEKİ CAMBAZ DEĞİL, CEPTEKİ DELİKTİR’

Geçtiğimiz yıllarda mazota, gübreye ve tohuma gelen zamlar yapılmasaydı şu anki meyve ve sebze fiyatlarının bu kadar artmayacağı aktarılan açıklamada: “Geçtiğimiz yılda, mazota %85, gübreye %110, tohuma %95, zirai ilaca %100 ve enerjiye %85 zam yapılmasa idi, bugün zaten daha ucuz sebze-meyve tüketiyor olacaktık” ifadeleri kullanıldı.

“Peki bu zamları kim yaptı? Peki bu ürünlerden kim vergi alıyor? Peki pırlantadan %0 vergi alınırken bu ürünlerden yüzde kaç vergi alınıyor? Peki halk zam, pahalılık, vergi sarmalında debelenirken Devleti yönetenler hangi uçaklara biniyor, hangi saraylarda kalıyor?

Bu sebeple, tüketicileri uyarıyoruz. Gerçek olan, ipteki cambaz değil, cepteki deliktir. “

Kaynak: İleri

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…