‘Ahtapot Türkiye’

Akademisyenlerin KHK’lerle üniversitelerden ihraç edilmesi, üniversitede bilgiye ulaşma konusundaki yetersizlikler gibi birçok gerekçe ile bir grup öğrenci ‘Ahtapot Türkiye’ adlı bir oluşum kurdu. 300 üyesi bulunan ‘Ahtapot Türkiye’nin amacı daha çok dayanışmak, öğrencilere ve akademisyenlere daha çok alan açmak. Ahtapot Türkiye Genel Başkanı Umut Bozkurt’la ‘Ahtapot Türkiye’yi konuştuk…

Üniversitelerde bilginin yetersizliği, objektif bilimsel bakış açısının giderek azalması ve üniversitelerde akademisyenlerin ihraç edilmesi gerekçesiyle bir grup öğrenci, resmi öğrenci topluluğu olarak ‘Ahtapot Türkiye’ oluşumunu kurdu. Öğrenciler bu oluşum etrafında birleşerek ve Türkiye’deki birçok üniversitede eğitim gören üniversite öğrencileriyle bir araya gelerek birçok alanda bilgi paylaşımı yapıyor. Ahtapot Türkiye Genel Başkanı Umut Bozkurt amaçlarını ve böyle bir oluşuma neden ihtiyaç duyduklarını anlattı.

OLUŞUMUN AMACI NE?

Üniversitelerde artık verilen bilginin yetersizliği, bilginin erişebilirliğinin azalması, objektif bakış açısının yok olmaya yüz tutması gibi nedenlerle bu oluşumu kurduklarını söyleyen Bozkurt, “Öğrencilerin network alanının yetersiz olması, başka üniversitelerle işbirliğinin azalması, öğrencilerin kendi yeteneklerini ortaya çıkaramamaları, üniversite topluluklarının yetersiz ve yozlaşmış olması, öğrencinin değerinin giderek azalması gibi problemlere çözüm olarak bu topluluğu kurduk” diyor.

Ahtapot Türkiye Genel Başkanı Umut Bozkurt

Şu ana kadar ‘Ahtapot Türkiye’nin farklı üniversitelerden 300’ü aşkın üyesi bulunuyor. Tıp, tarih, yapay zeka, siyaset, ekonomi, müzik, tarım gibi birçok alanda ders verebilecek öğrenciler bu oluşumun içerisinde yer aldı. Peki oluşumun amacı ne? Bozkurt bu soruya şu yanıtı veriyor: “Türkiye’nin her yerinde öğrencilerin birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesini, çalıştaylar, kurultaylar, ortak ve büyük çaplı etkinlikler düzenleyerek beraber çalışmalarını ve birbirlerine eğitim, kariyer, network vb. alanlarda destek olmalarını amaçlıyoruz. Aynı zamanda üniversitelerin demokratikleşmesi ve özgürleşmesine bir altyapı hazırlıyor ve gelecekte sıralamaları daha üst sıralara çıkarmaya çalışıyoruz. Örneğin siyaset komitesinde uluslararası bir kongre düzenleyip ülkemizin ve diğer ülkelerin öğrencileriyle dünyanın sorunlarını konuşmak ve çözümleri aramak istiyoruz ve bunun için de gerekli altyapı çalışmalarımız mevcut.”

Bozkurt, KHK’lerle birlikte ihraç edilen akademisyenlerin üniversitelerden ayrılmış olmasının en çok öğrencileri etkilediğini söylüyor. KHK’li akademisyenlere seslenen Bozkurt, “Akademiden ihraç edilen hocalarımıza kapılarımız her zaman açık. Arzu ettiklerinde etkinliklerimize ve eğitimlerimize katılımlarını bekliyoruz. Akademinin bu hale gelmesinde en önemli etken olarak hocalarımızın ihraçlarını görüyoruz. Çünkü hocalarımızın ihraç edilmesi akademinin özgürlüğüne ve özgür düşünce ortamına yapılmış bir darbedir” dedi.

‘HERHANGİ BİR KURULUŞA BAĞLI DEĞİLİZ’

‘Ahtapot Türkiye’ olarak üniversite öğrencilerine de çağrıda bulunan Bozkurt son olarak şöyle devam ediyor: “Kendi üniversitelerinde topluluğumuzu kurmaları, eğer halihazırda varsa da katılımlarını bekliyoruz. Çünkü biz bir topluluğun içerisinde bütün alanlara hizmet ediyoruz ve herhangi bir üst kuruluşa bağlı değiliz. Özgür bir şekilde üretebilir, tartışabilir ve ülkenin geleceğine katkı sunabilirler. Öğrencilerin birlik halinde çalışmasını ve dağınık olmadan örgütlü hareket etmelerini istiyoruz. Özellikle kısıtlı imkanlarda olan ve seslerini duyamadığımız Anadolu üniversitelerindeki arkadaşlarımıza öncelik veriyoruz.”

Kaynak: DUVAR-Hacı Bişkin