Yaklaşık on beş yıldır Roman mahallelerinde, sahada Romanların hayatına tanık olan hem de ulusal, uluslararası Roman toplantılarında bulunan biri olarak Romanların istihdam, barınma, sağlık ve eğitim gibi temeli ihtiyaçlarıyla ilgili dileklerini sıraladım. İlle de olsun bu sefer.

Kökleri eski Orta Asya, Ortadoğu’ya dayanan Hıdırellez tüm Anadolu, Mezopotamya, İran’da baharın gelişinin kutlandığı çok eski bir bayramdır. Yüzyıllardır süren bir gelenek olan Hıdırellez kışa veda, bahara merhabadır, bolluktur, berekettir: bu yüzden Hıdırellez’de tutulan dileklerin kabul olacağına inanılır.

Hıdırellez, en çok da Romanların bayramıdır. Berekettir, bolluktur, bereket bolluk için gül ağaçlarının dibine gömdükleri, ağaçlara astıkları dileklerin gerçekleşmesini beklerler. Edirne ve Kırklareli de, Kakava şenlikleri ile ünlüdür. Yüzyıllardır önyargılardan, nefretten kaçmak için ülkeler, şehirler değiştiren ve son yüzyıldır da yerleşik hayata geçen Romanlar ne dilerlerse dilesinler kaderleri değişmez. Bosna Savaşı için yakılan ağıt, Goran Bregoviç’in meşhur bestesi Ederlezi’nin (Hıdırellez) iç yakan ezgisi gibidir.

“Ah ederlezi, niye geldin bu sene
Bilmez misin, buradaki kızlar yetim
Şurada yatan babalarımızdı, kefensiz
Yaslar bağladı sarı saçlarımız
Babasızdı mavi gözlerimiz”

Bu sözler, dünyanın çeşitli yerlerinde hâlâ bir ritüel olarak kutlanan Hıdırellez’in ağıtıdır.

Yaklaşık on beş yıldır Roman mahallelerinde sahada Romanların hayatına tanık olan hem de ulusal, uluslararası Roman toplantılarında bulunan biri olarak Romanların istihdam, barınma, sağlık ve eğitim gibi temeli ihtiyaçlarıyla ilgili dileklerini sıraladım. İlle de olsun bu sefer.

HIDIRELLEZ DİLEKLERİ

  • Roman mahallelerinde sürdürülen kentsel dönüşüm projeleri açık ve şeffaf bir biçimde yönetilmeli. Romanları yerinden etmeden istihdam çabalarıyla birlikte sürdürülmelidir.
  • Nefret söylemleri ve nefret suçlarıyla mücadeleye ilişkin spesifik bir mevzuata ihtiyaç vardır.
  • Sosyal dışlanma, önyargı ve ayrımcılıkla mücadeleye yönelik kamu kurumlarına yönelik eğitim faaliyetleri düzenlenmelidir.
  • Özellikle baraka ve çadırlarda yaşayanlara ilişkin, bulaşıcı olmayan (kronik) hastalıklardan korunma, erken teşhis ve akılcı ilaç kullanımı gibi konulara yönelik farkındalık artırılmalıdır.
  • Anne ve çocuk sağlığı hizmetlerinden faydalanma konusunda bilgi düzeyi artırılmalıdır.
  • Küçük yaşta evlilikle ilgili, sağlık problemleri ile ilgili bilgilendirilmeli ve bu evliliklerin önüne geçilecek tedbirler alınmalı ve çocuklar eğitilmeli.
  • Mesleki eğitim programları düzenlenmeli.
  • Ucuz işgücünün önüne geçilmeli.
  • Kadınların girişimci özellikleri geliştirilmeli.
  • Çocuk işçiliğini önlemek ve çocukları okula yönlendirmek için gerekli tedbirler alınmalı.
  • Okul devamsızlığını önlemek için mahallelerde sosyal etkinlik merkezleri kurulmalı.

Bu da benim Hızdırellez için yazdığım dizeler:

HIDIRELLEZ

Biz hiç savaş istemedik, dünyanın hiçbir yerinde.
Ama hep savaşın orta yerinde kaldı hayatlarımız.
Nazi kamplarında yakıldık nedensiz bir nefret için,
Hiçbir tarafında olmasak da
Silahların arasında kaldı kardeşlerimiz.
Ağıtlar yaktık,
Ama dünyada hiçbir savaş, nefret savaşlarından,
Daha fazla vurmadı bizi.
İşte bu yüzden yüzyıllardır dünyanın dört bir yanında kardeşlerimizle,
İnsanoğlunun etrafında barış çiçeklerimizle, müziğimizle dönüp duruyoruz,
Görünmezliğimizi görünür,
Dokunulmazlığımızı dokunulur kılmak için…
Dönmeye de devam edeceğiz,
Biliyoruz ki bütün savaşların kıvılcımıdır nefret,
Bu yüzden nefret savaşlarının yangın yerlerini söndürmek için,
Bugün Romanlar dünyanın her yerinde
Hıdrellez ateşinin üstünden atlarken,
Gül ağaçlarının altında yine barışı bulacak…

Kaynak: DUVAR
Foto : Nejla Osseiran
  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…