Bugün 2018-2019 eğitim öğretim dönemi yarın sona eriyor. İlkokul, ortaokul ve liselerde okuyan yaklaşık 18 milyon öğrenci karnelerini alarak, 3 aylık bir tatil dönemine girecek.
Eğitime ayrılan bütçe artırılmadan ileriye doğru bir adım atma şansının olmadığını özellikle vurguladı. Yulcu, “Ziya Selçuk, bunun genel bir finansman sorunu olduğunu ifade ediyor ama bu noktada kamusal eğitimin öneminden de bahsetmiyor. Kendisi de bir özel okul sahibiydi. Özelleştirmeye karşı da çıkmadığı için daha çok sermayeden medet uman bir yaklaşımı var” diye konuştu. Eğitim çağındaki çocukların ucuz iş gücü olarak kullanılması üzerinde de duran Yulcu, bu durumun Bakan Selçuk döneminde daha fazla öne çıktığı görüşünde.
“Sağlıkta olduğu gibi temel insan hakkı olan eğitim hizmetini de ranta açmak, özelleştirmek ve yurttaşa hizmet olarak götürülmesi yerine tam tersi oradan bir rant, gelir elde etme üzerine bir sistem” diye konuşan Yulcu, Bakan Selçuk’un da buna karşı çıkan bir isim olmadığını belirtti. Çocukları evrensel insan hakları değerleriyle yetiştirmenin önemi üzerinde duran Yulcu, bunun için de eğitim sisteminin gerçekten demokratik olarak hazırlanmış olması ve toplumsal barışa hizmet eden bir anlayışla düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Yulcu son olarak “Bu mücadeleyi büyütmek gerekir” diye konuştu.
24 Haziran seçimleri sonrasında oluşturulan yeni kabine Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) özel okul sahibi olan Prof. Dr. Ziya Selçuk getirilmişti. 2003’ten bu yana 7 bakan değiştiren ve Ziya Selçuk’la yola devam eden AKP, bir kez daha “yeniliğe” giderek eğitim sistemini son 17 yılda 15. kez değiştirdi. Bu amaçla hazırlanan “Eğitimde 2023 Vizyon Belgesi” eğitimciler tarafından temel sorunlara çözüm getirmediği eleştirilerinin hedefi oldu. Bakan Selçuk, yeni sistem ile bilimsel bir eğitimin esas alınacağını söylese de, yıl içerisinde cemaatlerle yapılan protokollerden, okullarda artan taciz olaylarına, laik, bilimsel anadilde eğitim talebine kadar bir çok sorun devam ederken tartışmalarda sıcaklığını koruyor.
Kaynak: Yeni Yaşam
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…
