Batman’da fuhuşa sürüklenen 14 yaşındaki çocuk kayboldu. Kaldığı yurtta olmayan ve nerede olduğu bilinmeyen çocuğun istismar davasında sanıklar tahliye edilmişti. Aile devlet yurdu, mahkeme ise emniyet hakkında suç duyurusu yaptı

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Gazete Şujin’in açığa çıkardığı 14 yaşındaki G.U.’nun sistematik cinsel istismara maruz kalması ile ilgili görülen davada tüm sanıklar tahliye edilmişti. Ardından sanıklar hakkında alınan adli kontrol şartı da kaldırıldı. Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 9. duruşması geçtiğimiz günlerde görüldü. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklar Yıldız Ç., Eflatun E., Heves T., Mehmet Şakir A., Kadri T. ile avukatları, G.U.’nun babası ve avukatı Osman Sönmez katıldı.

G.U.’nun ise kaldığı yurtta olmadığı ve nerede olduğunun bilinmediği ortaya çıktı. Endişe duyan ailenin, G.U.’nun kaldığı yurt hakkında suç duyurusunda bulunduğu belirtildi. G.U.’nun babası M.U, olaydan bu yana çocuğunun psikolojisinin çok kötü durumda olduğunu, çocuğunun yurttan kaçtığını, nerede olduğunu bilmediğini ve çocuğuna zarar verenlerin cezalandırılmasını talep etti.

Emniyet görevini yapmıyor

Sanıklar ise duruşmada daha önce verdikleri ifadeleri tekrar etti. Sanık Yıldız Ç., çocuğu mahalleden tanıdığını belirterek çocuğun anne ve babasını suçladı ve kendini aklamaya çalıştı. Sanık avukatları eski hususları tekrar ettiklerini ve sanıkların duruşmalardan vareste edilme talebinde bulundu. Mahkeme, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye 2018 yılından bu yana herhangi bir cevap verilmediği, devamlı tekit müzekkeresinin yazılmak durumunda kalındığı anlaşıldığından müzekkereye cevap vermeyen ve Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’na dosyanın onaylı bir örneğini ve ekli müzekkere yazılarak gereğinin yapılması için suç duyurusunda bulundu. Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ne tekrar müzekkere yazılmasını, cevap verilmemesi halinde durumun ikinci bir eylem olarak değerlendirileceğini ve tekrar suç duyurusunda bulunabileceğinin ihtarı yapıldı. Mahkeme ayrıca, sanıkların duruşmalardan vareste tutulması talebini reddetti. Bir sonraki duruşma ise şubat ayına ertelendi.

Kaynak: Yeni Yaşam-Şehriban Aslan/Batman-Jinnews

İstismarı önlemek için bütünlüklü politika şart

Nüfusun üçte birini çocukların oluşturduğu Türkiye’de, 2019’da da çocuğa yönelik istismar artarak devam etti. Çocuk hakları ihlallerine dikkat çeken uzmanlar, çocuklar için koruyucu hizmet politikalarının arttırılması çağrısında bulundu.

TÜİK verilerine göre, Türkiye’de cinsel istismara maruz kalan çocuk sayısı her geçen gün artıyor. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında, TÜİK’in Adalet Bakanlığı’ndan derlediği verilere göre; 18 bin 290 kişi hakkında çocuğa yönelik cinsel istismar suçundan dava açıldı.

‘Caydırıcılık arttırılmalı’

Çocuk istismarındaki artışın nedenlerine dikkat çeken Halk Sağlığı Uzmanı Nilay Etiler, Jinnews’ten Gülistan Azak’a konuşarak, artan muhafazakarlığın çocuk istismarına olan etkisine işaret etti. Etiler, “Esas olan şey aslında istismar olayının engellenmesi. Engellenmesi için ise yaşanan sorunların caydırıcılığının arttırılması gerekir. Bu caydırıcılık da ancak devlet politikalarıyla sağlanabilecek bir durum. Kamusal düzenlemelere, caydırıcı politikalara ve istismar olayı sonrası çocuk sağlığının korunmasına dönük kimi ihtiyaçlar var. İstismar olaylarında faile dönük hükümetin tolerans göstermemesi ve en ağır cezaları almaları gerekiyor

Çocukların özel statüsü İstismarın çocuğun insan hakkına yönelik bir ihlal, Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre suç olduğunu vurgulayan Sosyal Hizmet Uzmanı ve Çocuk Hakları aktivisti Emrah Kırımsoy, artarak devam eden çocuk istismarının bütüncül çocuk politikalarının bulunmayışından kaynaklandığına dikkat çekti. Kırımsoy, “Çocuk istismarı, yetişkinlerin güç ve erklerini çocuğa karşı kötüye kullanmalarıdır. Oysa çocukların yani 0-18 yaş arasındaki kişilerin özel bir statüsü var. Bu statü her çocuğun kendini gerçekleştirmesinin yanı sıra ona zarar verebilecek durumların önlenmesini gözetir. Yasal ve gelişimsel olarak tüm yetişkinlerin çocuklarla ilgili yaptıkları veya yapmadıklarıyla ilgili sorumluluğu, devletin de yükümlülükleri ve zorunlulukları var. Göz ardı edilmemesi gereken konu; çocuk bir ‘kişi’dir ve ailenin, toplumun, devletin malı değildir.”

İstismar için çözüm önerileri

Sorunun çözümünün çocukların hak arama mekanizmalarını çoğaltmak ve erişebilir kılmakla mümkün olabileceğinin altını çizen Emrah Kırımsoy, şu çözüm önerilerinde bulundu:

o Yüzümüzü çocuklara dönmek, gündemimize çocuğu almak.

o Her bir çocuğun hak sahibi bir insan olduğu bilgisini benimsemek.

o Çocukların hak arama mekanizmalarını çoğaltmak ve erişilebilir kılmak.

o Çocuk istismarının yollarını döşeyen çarpık çocuk algısı -çocuğun her şekilde kendisine biat etmesini bekleyen, onu nesneleştiren, araçsallaştıran, köleleştiren, rakamsallaştıran, arzu nesnesi olarak gören ezberlerimiz ile yüzleşmek.

o Çocuklarla hiyerarşik ve tahakküm ile değil, eşitler ilişkisi temelinde ilişkilenmek.

o Çocuk istismarı vakalarında ‘münferit bir olay’, ‘kader’ hatta çocuğun sorumlu tutulması gibi sorumluluk zincirini görünmez kılan kabul edilemez açıklamalardan kaçınmak.

o Israrla hak temelli, bütüncül ve sorumluluk zinciri işleyen bir çocuk politikası talep etmek.

o Devletin çocuk istismarının ortadan kaldırılması konusundaki yükümlülüklerini hatırlatmak ve takip etmek.

Kaynak: Yeni Yaşam

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…