Deniz Kıyak* – Sefer Mavigöl**
Çocuğun asıl oyun ve öğrenim dünyası sanal değil gerçek dünya olmalıdır. Gerçek bir ‘öteki’ ile oynanan oyun ya da öğrenilen bilgi, çocuğun ruh sağlığı açısından yaşamsaldır.
Ancak teknoloji çağında yaşadığımız için, teknolojik araçların yaşamımızda çok önemli bir yeri olması yadsınamaz bir gerçektir. Bu nedenle bu araçları ‘doğru’ kullanmak oldukça önemlidir. İlk olarak bunların birer ‘nesne’ oldukları, asla gerçek bir ötekinin yerine geçemeyecekleri ebeveynler tarafından kanıksanmalı ve ebeveynler bu konuda çocuklarına rol model olmalıdır. Bu araçlar bilgiye ihtiyaç duyulduğunda, hoşça vakit geçirmek istendiğinde ve yeni bir şeyler öğrenmek istenildiğinde yararlanılması gereken araçlardır. Ancak ne sorunlarla baş etme yöntemi ne de sosyalleşmenin ilk yoludur. Eğer doğru kullanılırsa oldukça faydalı hale gelebilirler.
Yapılan çalışmalar doğru bir biçimde kullanıldığı takdirde internet ve teknolojik araçların yaratıcılığı geliştirdiğini, bölünmüş dikkati arttırdığını, görsel bilgiyi hızlı işlemede katkısı olduğunu, problem çözme becerilerini artırdığını, görsel zekayı geliştirebildiğini ve gelişen dünyaya uyum sağlamada yardımcı olduğunu göstermiştir (Blumberg ve Sokol, 2004).
Fakat bu tür olumlu katkıların ortaya çıkabilmesi için ebeveynlerin, en az çocuklar kadar interneti tanıması ve kullanabilmesi gerekmektedir. Aileler, çocukların internet kullanım tarzı, süresi, nerede kullandığı, ne amaçla kullandığı, hangi içeriklerin hangi yaş grubuna, çocuğun biyopsikososyal gelişimine ve içinden geçtiği özel döneme uygun olup olmadığını bilmelidirler. Ayrıca çocukların, olumsuz içeriklere maruz kalmaması için güvenli internet kanallarının hangileri olduğuna dair fikir sahibi olmalıdırlar. Ancak her şeyin de ötesinde ebeveynler teknolojiyi kullanım tarzlarıyla (süre, içerik, fayda ve pratik) çocuğa model olduklarını unutmamalıdırlar.
Yaş Grubuna Göre İnternet Kullanım Süresi Şekli ve İçeriği
0-2 Yaş Arası
2 yaşından küçük çocukların internet, televizyon ya da bilgisayarla karşılaşması uygun değildir. Amerikan Pediatri Akademisi 2 yaşından önce çocukların medya ile karşılaşmasının önlenmesini tavsiye etmiştir. Bunun sebebi, sanal dünyanın çocukları gerçek oyun kültüründen alıkoyması, henüz gelişimine uygun olmayan uyarana maruz kalma tehlikesi, çocuğun farkındalığını ve yaratıcılığını azaltmasıdır (Arslan ve ark.,2014). Ebeveynlerin çocukla birlikte teknolojik içeriği seyretmesi ve çocuğa öğretmesi durumunda 15 aydan itibaren çocuklar teknoloji aracılığıyla sunulan bilgileri anlamaya başlayabilirler. Ebeveyn yokluğunda, çocukların tek başına teknolojiden öğrenmeleri mümkün değildir. Bu yaş grubunda bir çocuk, gerçekle kurguyu ayırmakta güçlük çektiği için ebeveynlerinden biriyle fiziksel temas içindeyken teknoloji kullanması daha uygundur (çocuğu kucağına alma, elini çocuğun omzuna koymak gibi). Bu zamanlarda aileler, çocuğun dil ve görsel becerilerini artıracak oyun ve çizgi filmleri tercih etmelidir. İçerikler sade, basit ve olabildiğince yavaş olmalıdır. Ses ve ekran ışığı kısık olmalıdır. Bu içeriklere sahip olan programlar, çizgi filmler ve oyunlar çocuğun gelişiminin zarar görmesini engelleyebilir. Genel olarak müzik, resim, renkler, geometrik şekilleri içeren oyunlar, odak ve dikkati arttıracak oyunlar seçilmelidir.
Özellikle küçük çocukların sağlıklı gelişiminin vazgeçilmez parçalarından biri kaliteli uykudur. Çocuklar uykuya geçmeden önce sakin ve pasif aktivitelere ihtiyaç duyar. Ancak görüntülerin çok hızlı değiştiği ve çok çeşitli uyarıcıların sunulduğu ekranlar çocukların gevşemesine ve sakinleşmesine engel olur. Bu nedenle uykudan en az 90 dakika önce teknoloji kullanımının sona erdirilmesi gereklidir.
3-6 Yaş Arası
Çocuğun teknolojik cihazların işleyişini kavramasına yardımcı olunmalıdır. Göz sağlığı açısından teknolojik cihaz ile olan mesafesi en az 45 cm uzakta olmalı, oturuşu dik bir pozisyonda olmalıdır. Kullanım süresi hakkında bilgi verilmelidir(önerilen süre 30 dakikadır). Teknoloji kullanım hakkı, gündelik aktiviteleri olan yemek yeme, ödev yapma veya bazı sorumlulukları yerine getirmede, ödül-ceza mantığı olarak kullanılmamalıdır. Her çocuk kendisine konulan sınırı zorlamak isteyecektir. Bu yüzden teknolojik araçların belli bir rutine(belirlenmiş gün ve saatlere) sadık kalınarak kullanılması, sınırın korunmasına yardımcı olacaktır. Teknolojik araçlar çocuklar ağladığında bir sakinleştirici olarak verilmemelidir, aksi takdirde çocuğun ağlayarak isteklerini yerine getirmesini pekiştirir ve kullanım amacının dışına çıkılmış olur. Ayrıca bu yaş döneminde teknolojik aletlerin önemli bir oyalayıcı olarak kullanıldığı ve alternatif etkinliklerin sunulmamasından dolayı kullanım süresinin arttığı bilinmektedir (Ateş ve Durmuşoğlu Saltalı, 2019). Bunun önüne geçebilmek adına çocukla birlikte “Can Sıkıntısı Listesi” oluşturmak faydalı olacaktır. Bu listede yapboz, çiçek sulama, hamur oynama, boyama gibi çocuğun tek başına yapabildiği ve yapmaktan hoşlandığı aktivite fikirleri yer alır. Ne yapacağını bilemediği için teknoloji kullanımına yönelen çocuk ve ebeveynler için hatırlatıcı bir listeye sahip olmak süreci yönetmeyi kolaylaştıracaktır. Fiziksel temas kuralları (kucağında oturma, elini tutmak veya elini omzuna koymak gibi) ve uyku öncesi kullanımın sınırlandırılması bu yaş grubu içinde geçerlidir.
Bu yaş aralığı aynı zamanda çocuklarda oyun ve toplumsal cinsiyet rollerinin şekillenmeye başladığı dönemdir. Maruz kalacağı içeriklerin eril (kurtarıcı erkek-kurban kadın rolleri), tahakkümcü (karar verici olarak tek bir otoritenin olması), ırkçı (siyah, beyaz, sarı ve kızıl ten renkleri üzerinden ayrımcı ifadeler), cinsiyetçi (öfkeli erkek, narin, duygusal kadın figürleri) ve soyut(ölüm, melek olmak, mecaz anlamlar) içeriklerden olabildiğince arınmış olması gerekmektedir. Daha çok eğitici oyunlar ve öğretici içerikler tercih edilmelidir.
Bu yaş aralığı genellikle okul öncesi döneme denk gelir. Bu dönemde eğitimsel ve çocuklara olumlu değerleri öğretmeye yönelik hazırlanan programlar kanıtlanabilir olumlu etkilere sahiptir. Örneğin; Susam Sokağı’nı düzenli olarak izleyen çocukların, daha az izleyen çocuklara oranla okula hazır olma becerilerinin ve sözcük dağarcıklarının daha gelişmiş olduğu görülmüştür. Aynı şekilde Lassie, Mister Rogers Neigborhoor ve Susam Sokağı gibi paylaşma, kibarlık ve yardımseverlik benzeri toplum yanlısı programların çocukların davranışları üzerinde olumlu etki yarattığı bilinmektedir (Huston ve Wright,1998). Buradan hareketle tamamen kısıtlayıcı bir yaklaşımdan ziyade çocukların ekrana maruz kalma sürelerinin ve maruz kalınan içeriğin daha önemli olduğu söylenebilir.
Karakterlerin konuşma, giyinme ve yeme biçimleri oldukça önemlidir. Ayrıca aileler bazı bilgisayar oyunlarında ve çizgi filmlerde reklam içerikleri olduğunu fark etmemektedirler. Örneğin; çizgi film karakteri patates kızartması ve şekerleme yiyorsa ve bu yiyecekler çocuğunuzun sağlığı açısından sınırlandırılmış ya da yasaklanmışsa daha dikkatli olmalısınız.
7-11 Yaş Arası
İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayrılmalıdır. Sonraki yıllarda hafta sonu daha esnek olmakla birlikte günde 1 saat kullanım uygundur. Haftalık internet kullanımı çizelgeleri hazırlayıp uyulmasını sağlayın. Bunun yanında sadece internet kullanımının çizelgeye bağlanması uygun değildir. Çocuklar rutinlere ihtiyaç duyarlar. Tıpkı okula gitme, yemek yeme, ödev yapma saatlerinin belirli olması gibi internette vakit geçirme saati de belirlenebilir. Her gün aynı saatlerde kullanması size uyum göstermesine ve sağlıklı kullanımına katkı sağlayacaktır. Bu yaş grubunda da ne yapacağını bilmediği ve sıkıldığı için teknoloji kullanımına başvuran çocuklar için “Can Sıkıntısı Listesi” kullanılabilir. Yapmayı isteyip de fırsat bulamadığı faaliyetleri bir deftere yazmasını sağlayın ve ihtiyaç duyduğunda yazdıklarından birini yapması için teşvik edin. Yemek ve çay saatlerinde bilgisayar başındaki çocuğa servis yapmayın, size katılmasını sağlayın. Odasında değil ortak kullanım alanlarında kullanmasına özen gösterin. Odasında kullanması çocuğu tam bir izolasyona sokacak ve sizin denetiminizden çıkaracaktır. Üzerine konuşabileceğiniz teknolojik bir konu belirleyin ve tartışın. İzlediği dinlediği ya da oynadığı oyunlarla ilgi onunla konuşun. Beraber internete girin oyun oynayın veya film izleyin ve sonrasında bu etkinlikler ile ilgili konuşun. Yani sanal dünyada edindiği bilgileri gerçek dünyaya taşımasına yardımcı olun.
Bu yaş grubu için tercih edilecek içeriklere bakıldığında ise; mantık ve zeka oyunları, kodlama, strateji oyunları, sözel becerileri geliştirici kelime oyunları ve yabancı dil oyunları faydalı seçenekler arasındadır.
Bununla birlikte eğitsel programların değil televizyon (bilgisayar, tablet vb. her türlü ekran dahil) izlemenin toplam etkisine bakıldığında çok televizyon izlemek ile ders başarısı arasında negatif korelasyon görülmüştür. Yani televizyon izleme oranı arttıkça ders başarısı düşmektedir (Huston ve Wright,1998). Başka bir çalışmada ise aşırı televizyon izlemenin hem kız çocuklarının hem de erkek çocuklarının okuma becerilerinin gelişimi üzerinde olumsuz etki yarattığı belirlenmiştir (Ritchie, Price ve Roberts,1987).Bu yüzden ebeveynler tarafından içeriği kontrol edilmiş, pedagojik olarak çocuğun gelişimine uygun hazırlanmış programların internet üzerinden izlenmesi daha uygundur.
Ayrıca bilgisayar oyunları ve izlenen programlarda şiddeti bir problem çözme aracı olarak kullanan içeriklerin var olması, çocukların gelişimi açısından uygun değildir. Yapılan çalışmalar; şiddet içerikli oyunlara veya programlara maruz kalan çocukların şiddeti direkt taklit ederek veya bu içeriklerin neden olduğu duygusal düşmanlık düzeyindeki artışın, başkalarıyla empati kurma kapasitesini düşürmesinden ötürü dolaylı yoldan etkilenerek fiziksel saldırganlık düzeylerinin arttığını göstermektedir (Andersen ve Dill, 2000).
Tüm Yaş Grupları için Geçerli Öneriler
*Uzman Gelişim Psikoloğu
**Psikolog & Psikoterapist
KAYNAKLAR
Anderson, C. A.,&Dill, K. E. (2000). Video gamesandaggressivethoughts, feelings, andbehavior in thelaboratoryand in life. Journal of personalityandsocialpsychology, 78(4), 772.
Arslan, E., Bütün, P., Doğan, M., Dağ, H., Serdarzade, C., & Arıca, V. (2014). Çocukluk çağında bilgisayar ve internet kullanımı. İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Dergisi, 4(3), 195-201.
Ateş, M. A., Durmuşoğlu Saltalı, N. (2019). KKTC’de yaşayan 5-6 yaş çocukların tablet ve cep telefonu kullanımına ilişkin ebeveyn görüşlerinin incelenmesi. Gazi Eğitim Bilimleri Dergisi, 5(1), 62-90.
Blumberg, F. C.,&Sokol, L. M. (2004). Boys’ andgirls’ use of cognitivestrategywhenlearningtoplay video games. TheJournal of General Psychology, 131(2), 151-158.
Huston, A. C.,& Wright, J. C. (1998). Televisionandtheinformationalandeducationalneeds of children. TheAnnals of theAmerican Academy of PoliticalandSocialScience, 557(1), 9-23.
Ritchie, D.,Price, V., & Roberts, D. F. (1987). Television, reading, andreadingachievement: A reappraisal. CommunicationResearch, 14(3), 292-315.
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()