Gaziantep Zeugma Müzesi’nde görevli olan bir arkeolog 2018’de açığa alındı. İtiraz üzerine 2019’de görevine geri döndü. Ancak geri dönen arkeolog, İl Kültür Turizm Müdürlüğü’ne tayin edildi. Tayini çıktığı için üzerine zimmetli olan 9 bin eserin başka bir memura devredilmesi gerekiyordu. Bu 9 bin eserden 100’ünün müze kayıt numarası bulunmuyordu. Müze yönetimi aynı müzede görevli arkeolog Merve Kaçmış’tan, eserleri en kısa sürede kendi zimmetine almasını istedi.
Arkeolog Merve de kayıt numarası olmayan eserleri müze kayıt defterinde yer alan eserle karşılaştırdıktan sonra devralacağını söyledi. Ancak iddiaya göre müze yönetimi numarasız 100 eserin karşılaştırılması yapılmadan zimmet edilmesi için Merve Kaçmış’a baskı uyguladı. Buna göre Merve kendisine uygulanan mobbinge dayanamayıp Diyarbakır’da yaşadığı apartmanın sekizinci katından atlayıp intihar etti.
BULANIK BİR YAZI
İntihar olayı sonrası ailenin vekaletini alan Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi dün savcılık soruşturmasına vekaletini sundu. Soruşturma dosyasında yer alan evrakların bir örneğini aldıklarını söyleyen ailenin avukatı Aslı Pasinli, Merve Kaçmış tarafından intihardan önce yazılan ve soruşturma dosyasına giren bir not olduğunu belirtti.
Pasinli, “Merve’nin intihardan önce bırakmış olduğu notu dosya içinden gördük. Fakat yazı oldukça bulanıktı. Ama notta işyerine bir atıf olduğu açık ifadelerden belli. İlk cümlesi ‘Ben yapmadım, masumum. Her yerde kameralar var, izleyince göreceksiniz’ diye başlayan ve işyerinde yaşanan olaya ilişkin 4-5 cümlelik bir not. Devam eden cümleler okunamıyordu. Yazının çözümlenmesini de talep edeceğiz” dedi.
PSİKOLOJİK OTOPSİ
Merve’nin uzun süreli bir mobbing sonucu intihara sevkedilip edilmediği yönünde soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunacaklarını söyleyen Pasinli şöyle devam etti:
“Bakanlığa bu konuya ilişkin idari bir soruşturma başlatılmasını Merve’nin bıraktığı intihar notuna da işaret ederek başvuruda bulunacağız. Psikolojik otopsi talebinde bulunacağız. Psikolojik otopsi kişiyi intihara sevk eden sürecin ayrıntılı bir şekilde incelenmesidir. Ve bu dosyanın aydınlatılması için işyerinde kaybolduğu söylenen 150-200 tarihi esere ilişkin Merve’nin çalışma arkadaşlarının da bilgisine başvurulmasını isteyeceğiz.”
‘KARDEŞİME BASKI YAPILDI’
Hürriyet’ten İdris Emen‘e konuşan ağabey Ozan Kaçmış, şunları söyledi:
“Kardeşim 2.5 yıldır Zeugma Müzesi’nde sözleşmeli arkeolog olarak çalışıyordu. Anlattığı kadarıyla daha önce Zeugma’da bir memurun üzerinde zimmetli olan bazı eserler varmış. Bu memur başka bir kuruma geçeceği için müze yönetimi memura zimmetli olan eserleri kardeşimin zimmetine geçirilmesi için 6-7 ay önce çalışma başlatmış. Ancak numarasız veya kayıt dışı olan eserler var. Bunların kardeşimin zimmetine geçirilmesi isteniyor. Kardeşim de, ‘Ben hangi eserleri gördüysem, hangi eserleri saydıysam onların zimmetini alırım’ demiş.
Bunun üzerine kardeşime uygulanan baskı artmış. En son kardeşimle konuştuğumda morali çok bozuktu. Müze yönetiminin kendisine ‘Bu iş bitirilsin’ diye bir yazı gönderdiğini, ancak zimmet işini bitiremediklerini söyledi. Pazartesi sabahı kardeşim ekmek almak üzere evden ayrıldı. Gelmeyince kendisini aramak için dışarı çıktım. Binanın önünde cansız bedeniyle karşılaştım. Polis evde inceleme yaptı. Polis evde kardeşimin ölümüyle ilgili bir not bulmuş. Biz not görmedik. İçeriğini bilmiyoruz. Ancak notun kardeşimin intiharını aydınlatacağını düşünüyoruz.”
Gaziantep Müze Müdürü’nün mobbingi yüzünden hayatına son verdi

GAZİANTEP MÜZE MÜDÜRÜNÜN MOBBİNG SİCİLİ KABARIK
Savcılıkta bulunan mektubun içeriği tam olarak bilinmese de müzedeki çalışanlar ve uzmanlar ile yapılan görüşmelerde, işyerindeki sıkıntıların yaklaşık 3 yıldır sürdüğü, bu baskı ve mobbingin Müdür Emine Öztürk tarafından uzun yıllardır personele uygulandığı ve bir çok personelin bu durumdan kaynaklı soruşturmaya maruz kalarak görev yerlerini değiştirmek zorunda kaldığı öğrenildi.
KESK’e bağlı Kültür Sanat Sen’den yapılan yazılı açıklamada, müze müdürüne açılmış mobbing davalarının olduğu bilinmekle birlikte Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Teftiş Başkanlığının durumu bilmesine rağmen Müdür Emine Öztürk hakkında hiçbir işlem yapmadığı yönünde sendika üyelerinden şikayetler geldiği belirtildi.
‘SİZ ARKEOLOGLAR DİNSİZ, ATEİST VE SOLCU OLUYORSUNUZ HEPİNİZİ HİZAYA GETİRECEĞİZ’
Yetkilerin duruma sessiz kalması ve ülkemizde yaratılan cezasızlık kültürünün müze müdürü Emine Öztürk’ün gün geçtikçe personel üzerinde baskılarının artırmasına neden olduğuna dikkat çekilen açıklamada, bölgeden gelen bilgilerle birlikte şu açıklama yapıldı:
“Genel Müdürlükten müzeye ziyarete gelen kimi kurum yöneticilerinin personelle yaptıkları toplantıda ‘müdürünüz genç, güzel ve iyi hiç birinizden şikayet duymayacağız. Siz Arkeologlar dinsiz, ateist ve solcu oluyorsunuz hepiniz hizaya geleceksiniz’ şeklinde tehditlerle karşılaştıklarını, müzede çalışan arkadaşlarımız Müdür hakkındaki tüm şikâyetlerine rağmen bir sonuca varamadıklarını ifade etmektedirler.
‘YAŞAMINI SONLANDIRAN MERVE KAÇMIŞ MÜDÜR TARAFINDAN TEHDİT EDİLİYORDU’
İntihar eden meslektaşlarının son zamanlarda müdürden eserlerin zimmetini kısa sürede alması için baskı ve tehditle mücadele etmek zorunda kaldığı, sözleşmeli olduğu için eğer şu tarihe kadar yapmazsan sözleşmeni fes ederim ve senin dilin çok uzadı şeklinde hakaretler ile karşılaştığı söylenmektedir. Uzmanların mevzuatın açık olması nedeniyle zimmet işinde sayım ve kontrol yapmadan eserleri alamayacağını belirtmelerine rağmen Müdür Emine Öztürk’ün psikolojik şiddet ve baskılarının devam ettiği söylenmektedir.
Genç Arkeoloğun geçen hafta sonu memleketi Diyarbakır’a gittiği bir yakınının rahatsız olması nedeniyle Pazar günü Müdüründen 1 günlük izin istediği ancak bu izinin verilmemesi ile birlikte baskıya maruz kaldığı, bunun üzerine meslektaşlarının birkaç telefon görüşmesi sonrası bu eylemi gerçekleştirdiği anlatılmaktadır.
‘YETKİLİ HİÇ BİR KURUM AÇIKLAMA YAPMADI’
Bunlar ile birlikte daha önceki yıllarda bir gişe personelinin işinden olmasına da yine aynı müdürün neden olduğunu ve birçok personelin müdür hakkında şikâyetlerde bulunmasına rağmen korunduğunu hiçbir işlem yapılmaması sonucunda genç meslektaşının bu durumu kaldıramaması dolayısıyla hayatından olduğunu söylemektedir.
Bölgeden birçok uzmanın maruz kaldığı bu baskı ve mobbing Kültür Bakanlığında liyakatsiz ve özellikle Memur-Sen üyesi olan Müdürlerin kendilerini personelin efendisi gibi görmeleri ve devlet müzelerini ise kendi çiftlikleri şeklinde yönetmelerinden kaynaklıdır. Özellikle sorgulanması gereken konu bu şikâyetlerin neden değerlendirmeye alınmadığı ve bir insanın hayatına mal olmasının neden beklendiğidir. Ayrıca belirtmek isteriz ki ölümü tercih eden arkeolog arkadaşımız Memur-Sen üyesidir. Yalnız Memur-Sen’den her zaman ki gibi konu ile ilgili ne bir açıklama gelmiştir ne de yaşanan süreçte olaya müdahale de bulunulmuştur.
Müzede görevli arkeolog arkadaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan bu olay intihar değil cinayettir ve sorumluları derhal yargı önüne çıkarılmalıdır.”
Kaynak: Artı Gerçek