Temmuz ayı enflasyon raporunu yayımlayan Merkez Bankası’nın verilerine göre asgari ücret ve altında çalışanların oranı dikkat çekti.
Asgari ücretli ve altında çalışanların oranı, sektörlerin büyük bir kısmında yüzde 50’nin üzerine çıktı. Buna göre asgari ücret ve altı çalışanların oranı yüzde 73 ile en yüksek konaklama ve hizmet sektörü olurken onu yüzde 71,4 ile inşaat sektörü, yüzde 70,5 ile giyim sektörü takip etti.
Birgün’den Öncü Durmuş’un haberine göre, raporda, iktidar kanadının ‘asgari ücret enflasyonu artırıyor’ eleştirisinin doğru olmadığı da ortaya çıktı. Raporda, temmuz ayındaki yüzde 34 olan asgari ücret artışının tüketici enflasyonuna olası etkisi yüzde 2,7 ila 4,1 puan arasında olduğu açıklandı. Merkez Bankasının verilerine göre yılın ilk 6 ayında yüzde 19,77 olan enflasyon yılsonu yüzde 58 olarak hedefleniyor.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir, raporda yer alan sonuçların yıllar içerisinde uygulanan politikaların bilinçli ve sistematik bir yoksullaşmanın sonucu olduğunu belirtti.
Demir, şöyle konuştu: “Ortaya çıkan tablodaki sonuçlar aslında AKP’nin yıllar içerisinde geldiği nokta olarak şaşırtıcı değil. Belki asgari ücretin geldiği yer normal olabilir ancak en fazla toplumun yüzde 2’sini ya da yüzde 3’ünün alması gerektiği bu tutar bugün bütün bir halkın yüzde 50’sini bulmuş vaziyette. Sistematik bir yoksullaşmasının sonucudur yani geldiğimiz yer. Bilinçlice yapılan politikaların sonucudur. Esas meselede kaynak sıkıntısı yokken iş olanaklarının içerisindeki güvensizliğin hâkim olması, Türkiye’nin düşük ücretliler cenneti haline getirilmesi, doğru yatırımların yapılamaması, ortaya çıkan katma değerlerin birilerine transfer edilmesi olarak karşımızda. AKP yıllar boyu getirdiği bu düzen ile kendine siyasi bir getiri malzemesi elde etti ve özellikle seçim dönemlerinde kullandığı bir politik düzene oturttu.”