İzmir’de yüksek sıcaklıklara paralel olarak iki ölüm dalgası yaşandı. Haziran’da ölümler ilk kez bu kadar yükselerek salgın öncesinin, yüzde 49 üzerine kadar çıktı. 23 Temmuz, 165 ölümle son iki yılda bir günde en çok insanın öldüğü gün oldu.
Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta Haziran başından itibaren aşırı sıcaklara paralel ölümler de arttı. Aynı dönemde önceki yıllarda görülmemiş ölüm sayılarına ulaşıldı.”
Kayıtlara ‘sıcaktan ölüm’ diye girmiyor
Vücut sıcaklığının 40°C ve üzerine çıkması halinde, bilinç bulanıklığı ve uyku haliyle kendini gösteren sıcak çarpmasının tehlikeli sonuçları olabiliyor. Sıcak çarpması, sıcağa maruz kalma doğrudan ölüme neden olabildiği gibi, mevcut hastalıkları da alevlendirebiliyor. Bu alevlenme de ölüme götürüyor. Sıcağa bağlı ölümler kayıtlara böyle girmediği için, Yaman’ın yaptığı gibi karşılaştırmalarla ortaya koyuluyor.
Sıcaklığı bağlı ölümlerin büyük oranı 75 yaş üstü yaşlılarda görülüyor. Sıklığı, süresi ve yoğunluğu her geçen gün artan sıcak dalgalarına karşı ne hükümet ne de yerel yönetimler herhangi bir önlem almıyor.
Kentler, kırsaldan iki-dört derece daha sıcak
Kentsel alanlarda yaşayanlar, kırsal alanda yaşayanlara göre daha uzun süre sıcak hava dalgasına maruz kaldıklarından daha fazla risk altında. Ayrıca, asfalt ve beton daha uzun süre etrafa sıcaklık vereceği için ‘kent sıcak adası etkisi‘ olarak sıcaklığı etrafa gece boyu yayıyor. Kentlerde yüksek oranda salınan karbon gazları da sıcaklığı artıran faktörlerden. Üstüne plansız ve aşırı yapılaşmayla hava koridorları da kapanınca, kentler çevrelerindeki kırsaldan iki-dört derece daha sıcak oluyor.
Sıcaklar sessiz katil!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eski Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, 40 derece ve üzeri sıcakların ‘sessiz katil’ olduğunu söyledi. Öztürk, özellikle kavurucu sıcakların etkili olduğu 1 Haziran-24 Temmuz arası ve takip eden sıcak günlerdeki günlük ölüm sayısı değişimlerinin kamuoyuyla paylaşılması çağrısı yaptı. Her yıl kasırgalar, hortumlar ve sellerin toplamından daha fazla insan sıcaklardan öldüğünü belirten Öztürk, “Sıcak havalar, sıcaklık çarpması, beyin kanaması, böbrek yetmezliği, kalp krizi ve benzerleri ölümlere neden olur” dedi.
Aşırı sıcakların güneş altında çalışanlarda beyin kanaması, kalp krizi, sıcaklık çarpmasıyla ölüme götürebileceğini belirten Öztürk, 10.00 ile 17.00 arasında dışarıda çalışmaya izin verilmemesi gerektiğini söyledi.
Güneye bakan pençeleri açmayın
Antalya, Adana, Mersin, Osmaniye hatta Karadeniz’de önümüzdeki günlerde sıcaklıkların yine 40 derecenin üzerine çıkmasının beklendiğini hatırlatan Öztürk, şunları söyledi: “Bazı Avrupa ülkeleri (başta Yunanistan) aşırı sıcaklarda dışarıda çalışılmasını yasaklıyor. Hatta ceza da uyguluyor. Bizde de sıcaklar kuru ve hissedilen sıcaklar 40 derece ve üzerinde olduğunda güneş altında çalışmalar (inşaat, gemi sökümü ve yapımı, motorkurye, postacılar, sokak temizleyiciler, parklarda çalışanlar ve benzerleri) yasaklanmalı. Çalışma saatleri 17.00’den sonraya çekilmeli. Kurallara uymayanlara ceza kesilmeli. Ölenlerin bir kısmının yalıtımsız ve klimasız evlerde oturan kimsesiz yaşlılar olması kuvvetle muhtemeldir. Belediyeler kimsesizleri sık aralıklarla ziyaret etmeli ve gerekirse serinleme merkezleri oluşturmalı.”
Güneş alan, güneye bakan pençelerin gündüz kapalı tutulması gerektiğini anlatan Öztürk, “Perdeler, gölgelikler de çekilmeli. Klimanız varsa 26 dereceden daha düşükte çalıştırmayın. 26-27 derece insan konforu için en uygun sıcaklık” dedi.
Grafikte gri alan salgın öncesindeki üç yılın ölümlerini gösteriyor. 2024 ölümlerini gösteren kırmızı çizgiyse, haziran ve temmuzda gri alandan belirgin bir şekilde uzaklaşarak iki zirve yapıyor.



