Kimilerine göre ‘dünyanın en güzel oyunu’ futbol zaman zaman ayrımcı grupların provokasyon sahasına dönüşerek dışlayıcı ve nefret saçan bir ortama zemin hazırlayabiliyor. Siyasetin yeraltı mağaralarından futbola bulaşan ayrımcı sembol ve işaretler sadece Türkiye değil, Avrupa futbolunda da yaygın.

Futbol, kültür ve milletlerin üstünde popüler bir spor olmasına rağmen ayrımcı sembol ve işaretlerin stadyumlarda sergilenmesi bildik bir durum.

Bu tür sembol ve işaretler ‘futboldan ömür boyu men edilmiş’ olsa da yer yer boy gösterebiliyor. Ama cezasız da kalmıyor.

Avrupa futbolunun yönetim organı UEFA, insan hakları örgütleri ve The Fare Network gibi futbolda ayrımcılığa karşı mücadele veren kuruluşlarla beraber stadyumlardaki homofobik dili, ayrımcı pankartları, sembol ve işaretleri engellemeye çalışıyor.

Para, stadyum kapatma, puan silme cezaları…

Amaç kapsayıcı, kimseye dışlanma korkusu salmayan barışçıl bir spor ortamı yaratmak.

Örneğin, EURO 2020’de (Avrupa Futbol Şampiyonası) Macaristan-Portekiz açılış maçında Macar taraftarlar LGBT-karşıtı pankartlar açmıştı. Bunun üzerine UEFA, Macaristan Futbol Federasyonu’na 100 bin avroluk ceza kesmiş, gelecek maçlarda eşitliği vurgulayan pankart açmalarını zorunlu tutmuştu.

Nisandaki Barcelona-Paris St.Germain Şampiyonlar Ligi maçındaysa bir Barcelona taraftarının Nazi selamı vermesi üzerine UEFA, kulübe 26 bin dolar para ve turnuvadaki bir deplasman maçını seyircisiz oynama cezası vermişti.

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…