AKP iktidarının, ‘AB’nin enerji güvenliğini sağlayacağız’ iddiaları hayat bulamıyor. TürkAkım’a yönelik ABD’nin tutumu bir soruna işaret ederken, 2020 yılında TANAP’ın AB’ye taşınma hazırlıkları ise anlamını yitirmiş durumda.
Avrupa Birliği’nin (AB) yoğun enerji ihtiyacı üzerine birçok proje gündemde. Bu bağlamda ortaya çıkan verilerin tamamına bakıldığında, Türkiye’nin ‘enerji koridoru’ olma arzusunun ortadan kalktığı anlaşılıyor. AB’ye yakınlığı ile bilinen Europeaninterest’e çıkan iki habere AB’nin resmi sitesinde yer verildi. Haberlerde, Gürcistan’ın Orta Asya enerjisinin deniz yoluyla Avrupa’ya taşınmasındaki en önemli köprü olduğu vurgulanırken, Gürcistan’ın AB adaylığının stratejik bir ülke olduğu belirtildi. Sitede Gürcistan’ın “AB’nin küresel güvenlik gücünün artırılmasına yardımcı olan ülkeler arasında olduğu” ifade edildi. AB’nin ‘yeni’ enerji stratejisi doğrultusunda Orta Asya ülkelerinin yeraltı kaynakları ve geniş enerji kaynaklarının AB’ye ulaştırılması için Gürcistan’ın en kritik köprü olduğunun altı çizildi.
LNG’yi taşıyacak şirketler
ABD, Rusya’yı devre dışı bırakıyor
ABD Başkanı Donald Trump, temmuz 2018’de Kuzey Akım 2 projesi nedeniyle Almanya’nın Rus doğalgazına bağımlı olduğunu ve Avrupa’nın tamamen Rusya tarafından kontrol edildiğini öne sürmüş ve Berlin’in Moskova’nın esiri olduğunu belirtmişti. Trump, Almanya Başbakanı Angela Merkel’e, “Rusya’dan korunmak istiyorsun, ama Rus gazına milyarlar ödüyorsun, üstelik NATO’ya para vermiyorsun” ifadelerini kullanmıştı. Kuzey Akım, Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile TürkAkım projelerini ‘rakip boru hatları’ olarak niteleyen Trump, Avrupa Birliği için cebinden para vererek ABD’den sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithalatı amacıyla onlarca liman inşa edeceğini ifade etmişti. ‘Sıfır gümrük vergisi’ uzlaşısına varılan ve ABD Başkanı Donald Trump ile AB Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker’in görüşmesinden ortaya çıkan sonuç LNG alımının artırılması olmuştu.
TANAP projesi
Azerbaycan Hükümeti ve Azerbaycan’ın Şahdeniz Sahası’nı geliştiren Şahdeniz Konsorsiyumu ile 2011 tarihinde, 2018 yılından başlayarak yıllık 6 milyar m3 Azeri gazı için anlaşma yapıldı. Azerbaycan’da üretilecek gazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması için Aralık 2013’te Bakü’de bir tören düzenlendi. TANAP projesi ile yıllık 32 milyar m3 kapasiteye sahip, Gürcistan sınırından Yunanistan sınırına kadar uzanacak yaklaşık 1.850 km uzunluğunda bir boru hattının inşası planlandı ve Mart 2015’te Kars’ta temel atma töreni düzenlendi. Haziran 2018 tarihinde ise, Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde bir tören daha düzenlendi ve Türkiye’ye ilk gaz akışı sağlandı. Avrupa’ya gaz tedariğinin ise 2020 yılı içerisinde gerçekleşmesinin öngörüldüğü belirtildi. Aliağa yarımadasına iktidarın desteği ile adeta çöktürülen Azerbeycan Devlet Şirketi SOCAR’ın, bu boru hattı ile taşınan gaz miktarı kadar gazı, dağıtım haklarını satın aldığı Bursa ve Kayseri illerinde pazarlıyor.
ABD’nin ‘Üç Deniz’ hedefi
ABD Enerji Bakanı Perry, Eylül 2018’de Romanya’da düzenlenen “Üç Deniz Girişimi” (TSI)toplantısında yaptığı açıklamada, Avrupa ülkelerini Rusya’ya enerji alanındaki bağımlılığı azaltmaya ve kaynaklarını çeşitlendirmeye çağırdı. Perry, Çekya’daki nükleer proje ile Karadeniz’deki doğalgaz sondaj çalışmalarının alternatif enerji kaynakları olabileceğini söyledi. Karadeniz, Adriyatik ve Baltık denizlerine kıyısı bulunan 12 ülkeyi bir araya getiren “Üç Deniz Girişimi”, ABD ile Avrupa ülkeleri arasında politika, ekonomi, enerji ve güvenlik alanlarında işbirliğini geliştirmeyi amaçladığı belirtildi. Adriyatik Denizi, Baltık Denizi ve Karadeniz kıyı ülkelerini kapsayan ‘Üç Deniz Girişimi’(TSI): Avusturya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Slovakya ve Slovenya ülkelerini kapsarken, Türkiye ise bu girişimde yer almıyor.
Türkiye’deki boru hatları
Avrupa Birliği INOGATE (Interstate Oil and Gas Transport to Europe) Programı kapsamında geliştirilen Güney Avrupa Gaz Ringi’nin ilk aşaması Türkiye ve Yunanistan doğalgaz şebekelerinin enterkoneksiyonunu ile doğalgazın Türkiye’den ve/veya Türkiye üzerinden Yunanistan’a arz edilmesine olanak sağlayan boru hattı olarak tanımlanıyor. 23 Şubat 2003 tarihinde, doğalgaz ihracatına yönelik 15 yıl süreli Doğal Gaz Alım Satım Anlaşması, BOTAŞ ile DEPA (Yunanistan Devlet Doğal Gaz Şirketi) arasında 23 Aralık 2003’te imzalanmıştı. 18 Kasım 2007 tarihinde ise iki ülke başbakanlarının da katıldığı açılış töreni ile birlikte boru hattı üzerinden gaz arzına başlandı. Projenin devamında Yunanistan’dan İtalya’ya uzatılması planlanmış ve bu konuda Türkiye, Yunanistan ve İtalya arasında 26 Temmuz 2007 tarihinde bir Hükümetlerarası Anlaşma imzalandı. Ancak projede bugüne kadar herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.
TürkAkım
Akdeniz’de gerginlik
Doğu Akdeniz’den AB’ye doğalgaz
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()