Artvin’in Hopa ilçesinde yaşayan farklı yaş ve meslek gruplarından kadınlar 2 yıl önce bir araya gelerek Hopa Kadın Tiyatro Topluluğu’nu kurdu.
24 kadının bir araya gelerek kurduğu topluluk, şimdiye dek 10’dan fazla oyun sahneye koydu.
Kadınlar, tiyatro topluluğunun öncesinde de 4 sene boyuncu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde “Senede Bir Gün” adlı dergi çıkarttıklarını belirtiyor.
Pandemi sürecinde de atölyelerine ara vermeyen kadınlar, çay tarlalarında okudukları şiirleri de sosyal medya hesaplarına yüklüyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan Tolga Güney’e konuşan kadınlar yola, 2 sene önce Artvin Çoruh Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Hakan Serhan Sarıkaya’nın yazdığı Hopalı Pamuk oyunu için buluşarak çıkmış.
Bir çağrıyla değil doğalında yan yana geldiklerini vurguluyor aynı zamanda diş hekimi olan Alev Aktürk.
Aktürk, “Bizi sadece dertlerimizi bir araya getirmez. Birbirimizi eğlendirmek, rehabilite etmek için bir araya geldik. Biz kadınları bir yerlere taşımak için değil, beraber yol yürümek için bir aradayız” diyor.
Oynadıkları ‘Hopalı Pamuk’ oyununa da değinen Aktürk, “Oyunu Serhan hoca yazdı ama bize sundu. Ama biz de pasif kalmadık oyuna müdahale ettik. Replikler çıkardık, yenilerini ekledik. Sahneleri değiştirdik, yerele uyarladık. Bize uygun olmayan yerleri değiştirdik. Ama yine de pamuk prensesi bir erkek öptü, Serhan hocayı kaybetmemek için onu yapamadık. Bu oyunun yanı sıra kendimizde Türkiyeli şairleri şiirlerini skeçler halinde oyunlaştırdık” diye anlatıyor.
Aktürk, bir yandan şiir dinletileri de yaptıklarını belirterek, “Ben şiir okumaktan hoşlanmam diyen arkadaşın hayatında şu an şiir var” ifadelerini kullanıyor.
Tiyatro ile topluluktaki herkesin hayatının değiştiğini belirten Aktürk, en önemli şeyin de yaptıkları hiçbir şeyin onlara erkekler tarafından sunulmaması olduğunu vurguluyor.
“Bu süreçte sadece kadınlar değil kadınları ezenler de özgürleşiyor” diyen Aktürk, bugüne kadar eşine saygı göstermemiş erkeklerin bile kendisini sorgulamaya başladığını söylüyor.
Kadın mücadelesi ve örgütlülüğünün önemine dikkat çeken Aktürk, “Kadın örgütlemesinin diğer örgütlenmelere öğreteceği çok şey var” diyor.
Aynı zamanda muhasebeci olan Sevil Topaloğlu ise tiyatro fikrinin ortaya çıkmasının kendilerini, “Hepimiz acemiyiz nasıl yapacağız. Hepimiz çalışıyoruz hangi ara çalışacağız” gibi düşüncelerle endişelendirdiğini belirtiyor.
Topaloğlu, bundan kaynaklı da grubun ilk adının “Dur bakalım ne olacak” olduğunu daha sonra ise kadınlardan büyük ilgi gördüklerini kaydediyor.
İlk oyunun gelirinin de sokak hayvanları için harcandığını dile getiren Topaloğlu, kadınlara seslenerek, “Ben yapamam demeyin, kendinize güvenin” diyor.
Kaynak: KARINCA
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()