Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Salgın Günlerinde Eğitim başlıklı 13. raporunu kamuoyu ile paylaştı.
Bilim Kurulu’nun bugünkü (14 Ekim) toplantısını işaret eden raporda toplantıya ilişkin şu ifadeler yer aldı:
Yüz yüze eğitimde yaşanan genişlemenin sonuçlarının izlenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğine dikkat eden raporda “Bu konu sadece Bilim Kurulu ve MEB tarafından değil, aynı zamanda alanın tüm öznelerinin katılacağı karar süreçleriyle sürdürülmek durumundadır. Önceliğimiz, öğrencilerimizin ve eğitim emekçilerinin hakları ve sağlığıdır” ifadeleri yer aldı.
Raporda öğrencilerin yüz yüze eğitime başlamalarının ardından yaşanan gelişmeler şöyle ifade edildi:
Eğitim-Sen’in raporunda yer alan diğer değerlendirmeler ise şöyle sıralandı:
- MEB’in, “İstemeyen veliler öğrencileri yüz yüze eğitime göndermeyebilir” kararı pratikte bir anlam ifade etmiyor. Yapılan düzenlemelerle okula gelmek istemeyen öğrenciler, sadece çarşamba günleri uzaktan eğitime erişme olanağına sahipler. Ancak tüm öğrenciler yapılacak sınavlarda tüm kazanımlardan sorumlu olacaklar. Bu durum öğrencileri istemeseler de, kronik rahatsızlıkları olsa da, evlerinde risk grubunda bulunan aile bireyleri olsa da okula devam etmeye mecbur bırakmaktadır. Toplamda yapılan tüm düzenlemelerin özel okullar lehine sonuç üreteceği açıktır. MEB, yüz yüze eğitime geçişle ilgili tüm planlamaları, öğrencilerin üstün yararını gözeterek yeniden yapmak zorundadır. Tüm öğrencilerimizin eğitime eşit erişebilmesi vazgeçilmez bir haktır.
- Salgın koşullarında eğitimin yüz yüze ve uzaktan olarak farklı biçimlerle birlikte devam etmesinin yarattığı sorunlara öğretmen arkadaşlarımız yaratıcı çözümler üretmekte ancak bu durum kimi okul yöneticileri tarafından engellenmeye çalışılmaktadır. Yüz yüze eğitime katılamayan öğrencileri için sınıftan yaptığı dersi canlı olarak yayınlamak isteyen öğretmenlerin, okul yönetimlerince engellenmesini anlamak mümkün değil. Bir okul yöneticisinin önceliğinin, her koşulda öğrencilerin eğitime erişimini sağlamak olması gerekirken, bunun engellenmeye çalışılmasını kabul etmeyeceğimiz bilinmelidir.
- Yüz yüze eğitimin genişletilmesiyle birlikte köy okulları ile nüfusun seyrek olduğu yerleşim yerlerinde de ilk ve ortaokulların haftanın 5 günü tüm kademelerde açılması il hıfzıssıhha kurullarına bırakıldı. Genel Merkezimize bu yetkinin kullanımında çeşitli sorunlar yaşandığı bildirilmektedir. Örneğin, Diyarbakır’da açılan köy okullarında sınıfların kalabalık olduğu ve öğrencilerin aynı sırada iki kişi olarak oturduğuna dair bilgiler bulunmaktadır. Hatay’ın Altınözü ilçesinde ise sınıflarda 30’dan fazla öğrencinin bulunduğu bilgisi Genel Merkezimize ulaşmıştır. MEB, bu konuda bağlayıcı ve merkezi kararlar almak zorundadır. Okullarda yüz yüze eğitime geçilmesini kendi başarıları olarak gören yerel eğitim yöneticilerinin, öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin sağlığını riske atacak uygulamalarına sessiz kalmamak gerekmektedir. Eğitim Sen, konuyu yakından takip etmeye devam etmektedir.
Kaynak: Sendika.Org