Emek Partisi Göç ve Mülteciler Bürosu, 6 Şubat 2023’te Maraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen büyük depremlerin ardından bölgedeki gözlemlerine dayanarak “Savaştan Kurtulup Depremin Enkazında Kalanlar” raporunu açıkladı.
Deprem bölgesinde mültecilerin yaşadıkları, depremin ardından göç eden mültecilerin karşılaştıkları zorluklar ve Göç ve Mülteciler Bürosunun çözüm önerilerinin yer aldığı rapor, Taksim Hill Otel’de basın açıklamasıyla kamuoyuna sunuldu.
Raporda, “saha gözlemleri”, “ırkçı kışkırtmalar”, “mülteci işçiler”, “kamu kurumlarına eleştiri” gibi başlıklar da yer alıyor.
Rapora göre, mültecilerin, “yardım alamayız” korkusuyla deprem bölgelerinden ayrılmaya cesaret edemediği bilgisi yer aldı. Özellikle mülteci kadın depremzedelerin, yaşadıklarını ifade etmede dil sorunu ile karşı karşıya kalırken yaşadıkları bölgeden gönderilme korkusu taşıdıklarının da altı çizildi.
Depremden sonra mültecilerin yaşadığı zorluklara ek olarak ırkçı kışkırtmaların arttığına dikkat çekilen raporda, bu kışkırtmaların sosyal medyanın etkisiyle uzun süre devam ettiği vurgulandı. Özellikle bazı siyasetçilerin göçmen ve mültecilere yönelik düşmanlığı tırmandırmak için yaptığı açıklamaların, mültecilere yönelik şiddet ve nefret dilini artırdığının gözlemlendiği belirtildi.
Yardım talebinde bulunmaktan çekinen mültecilere yine bölgedeki vatandaşların destek olmasına ilişkin tanıklıkların yer aldığı raporda, “Depremden etkilenen bölgelerdeki koordinasyon ve yardım çalışmalarının daha etkili bir şekilde yürütülmesi, yerel ve merkezi idarelerin veri analiz yapması ve doğru bilgilere ulaşılması için çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, ırkçı kışkırtmalara karşı toplumun duyarlı olması ve ayrımcılığın önlenmesi için çeşitli önlemler alınmalıdır” çağrısı yapıldı.
Emek Partisi Göç ve Mülteciler Bürosu, Göç İdaresi Başkanlığı’nın mültecilerin İstanbul ve depremden etkilenen diğer illere gitmeleri yasakladığı kararları eleştirdi. Şubat 2022’de uygulamaya konulan ‘Seyreltme Projesi’ ile de depremzede mültecilerin kayda kapalı mahallelere yerleşemeyeceklerini belirterek bu projenin yürülükte olması eleştirildi. Emek Partisi Göç ve Mülteciler Bürosunun raporunda, merkezi idare tarafından alınan kararların, savaştan kurtulup depreme yakalanan mültecilere “başlarının çaresine bakın” denmesi anlamına geldiği belirtildi.
Deprem göçünün ise ucuz işçilik kaynaklı olarak mülteci ve yerli emekçilerin yoksullaşmasını derinleştirdiği ve işçiler arasında rekabeti arttırdığı ifade edildi. Emek Partisi Göç ve Mülteciler Bürosunun raporuna göre, yoksul mahallelerde açlık ve yoksulluk içinde yaşayan mülteciler, depremin vurmasıyla daha da dezavantajlı bir konuma düştü.
Emek Partisi Göç ve Mülteciler Bürosunu hazırladığı raporda şu öneriler yer aldı:
Raporda ayrıca şu ifadeler yer aldı:
“Mülteci depremzedeler bu yıkımın sonuçlarını en ağır yaşayan insanlardır. Depremde enkaz altından çıkan, yakınlarını kaybetmiş, barınma, temiz su, gıda, kıyafet gibi en temel ihtiyaçlardan yoksun olarak “günlük ihtiyaçlarının asgarisini karşılamaya” mahkum edilmiş yerli ve mülteci depremzedelerin uğradığı hak gasplarını görünür kılmak ve sorunlarının çözümü için kamuyu ivedilikle politika üretmeye ve harekete geçmeye çağırıyoruz… Kapitalist sömürünün yarattığı güvencesizlik depremle birlikte katmerlenmiş, depremin sınıfsal yanı yerli işçi emekçiler gibi mülteciler için de görünür olmuştur. Temel ihtiyaçlarına ulaşamayan, barınma sorununda dahi ayrımcılığa maruz kalan ve “hırsızlıkla” ya da “yardımların tümünü almakla” suçlanan mülteciler kendilerini ifade etmede ve yaşananlara karşı bir koruma geliştirmekten yoksun haldedir. Tüm işçi ve emekçileri yerli-mülteci demeden depremzedelerle dayanışmayı büyütmeye, ayrımclığı önlemeye çağırıyoruz. Yaşanan yıkımın sorumlusu olan iktidar ve kurumları yerli-mülteci demeden tüm depremzedeleri ağır bir sürecin içerisine bırakarak, temel ihtiyaçlarını dahi karşılamayan bir noktadır. Gönüllülerin çabalarıyla oluşan dayanışma zincirlerinin kıymetli oluşu kadar, iktidar ve kurumlarına baskı yaparak depremzedelerin sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlarına ulaşması için birlikte mücadele de elzemdir. Çağrımız yerli göçmen demeden insanca yaşam talebini yükselterek yan yana gelmek ve hesap sormaktır.”
Emek Partisi ayrıca, gazeteciler Hakkı Özdal ve Bahadır Özgür’ün deprem bölgesindeki il ve ilçelerde saha gözlemlerine; bölge halkı, bölgede çalışan gönüllüler, gazeteciler, teknik ve idari görevliler ile yapılan görüşmelere dayanarak hazırladığı “2023 Şubat Depremleri Raporu: Mülksüzleştirme, Sermaye Transferi ve Kentlerin Yeniden Talanı” başlıklı raporunu da sundu. Raporun detaylarına haberimizden ulaşabilirsiniz.
Kaynak: EVRENSEL
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()