Biz yetkililerden erkek şiddetine karşı yeni düzenlemeler, acil eylem planları beklerken, kadınların hayatta kalabilmek için “acil kurtarma butonu” gibi gördükleri 6284 No’lu yasa askıya alındı.

Ankara’da H.S. karısı Gamze S.’yi evinde pompalı tüfekle öldürdü. 

Elazığ’da Afganistan vatandaşı bir erkek Afganistan vatandaşı karısını camdan aşağı attı.

Sinop’ta erkek lise müdürü B.D. okulda öğrenci olan iki kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla tutuklandı.

Denizli’de Ş.A. (42) isimli erkek, karısı Sultan A.’yı (36) evinde uyurken başına baltayla vurarak öldürdü.

Hatay’da bir erkek karısını darp etti. Komşuları olayın görüntülü kaydını aldı ve polis çağırdı.

Söz ettiğim erkek şiddeti vakaları Mart’ta basına yansıyanlar. Bizim meramımız basına yansımayanlar…

Mart’ın 11’inde Türkiye’de ilk COVID -19 vakasının açıklanması ve ardından karantina sürecinin başlamasıyla kadınlar-erkekler evlere kapandı.

Hem kadın örgütleri hem de erkek şiddetini takip eden avukatlar ve gazeteciler olarak, eviçindeki şiddetin artacağı yönünde kaygılarımızı ifade ettik. Ki diğer ülkelerde şiddet vakalarının arttığını ve hatta yöneticilerin bu konuda çok açık tedbirler aldığını da hatırlattık.

Mart ayı boyunca basına yansıyan erkek şiddeti çetelesini döktüğümüzde en az 25 kadının yaşamını kaybettiği açığa çıktı. Geçen yıl aynı aya bakınca bu sayı 22. Mart 2020’de basına yansıyan şüpheli kadın ölümleri “14”, Mart 2019’da ise “2”.

Sayılara bakıldığında “Ne var bunda çok da bir artış yok, evlere kapanma şiddeti etkilememiş” derseniz, yanılırsınız.

Çünkü, her ay vurguladığımız gibi bu sayılar sadece basına yansıyan erkek şiddeti vakaları. Oysa, COVID-19 nedeniyle eve kapanmalar erkek şiddetini direkt artırırken başka bir durumu da tetikledi, şiddetin “görünmezliğini” görünür yaptı.

Kadın şiddet görse de “evde kal” çağrılarından kadın örgütlerine, kolluk kuvvetlerine ulaşamadı, cinsel saldırıyı adliyeye bildiremedi, avukatlara ulaşamadı. Şiddet için önerilen numaraları arama imkanı olmadı, imkanı olsa da “Koranavirüs nedeniyle….” cümlesini duydu.

Tüm bu bilgilere bir de basının özellikle yerel basının haber önceliklerinin değişmesini, okurların habercilerden “COVID” haberi beklentisini de eklerseniz, şiddetin eve kapandığı ve basına yansımadığı çok net.

Zaten Mart 2020 erkek şiddeti çetelesinin gün gün listesine bakıldığında da aynı durum ortaya çıkıyor. Mart’ın ilk 13 günü en az 70 erkek şiddeti vakası basına yansırken 13’den 31 Mart’a kadar olan 18 günde sadece 50 vaka yansımış.  Yani şiddet haberleştirilmemiş, haberleştirilmediği için de verilere yansımamış.

Erkek şiddetinin arttığı kadınların eviçi rollerinin pekiştiği bu dönemde konunun takipçileri olarak “Erkek şiddetine karşı acil eylem planı” çağrısı yaptık.

Normal demokratik ülkelerde kamunun ve sivil toplumun uyarıları dikkate alınıp yetkililerin somut adıma atması beklenir. Biz de böyle bir adım bekledik hali ile.

Üstelik bundan sadece bir kaç ay önce “Erkek şiddetine karşı” genelgeler yayınlanan, 81 il savcılıklarına acilen gönderen devletimiz erkek şiddeti konusunda neden bir adım atmasın? Yanılmadık. Devletimiz kocaman bir adım attı. Attı da bu adım kadınlardan daha çok erkeklerin işini görüyor.

Şöyle bir adım Hakimler ve Savcılar Kurulu bir düzenleme yayınladı. Düzenlemenin bir maddesinde salgın nedeniyle 6284 No’lu yasanın uygulanabileceği belirtildi.

Yani, şiddet uygulayan erkek evden uzaklaştırıp hasta olacağına, şiddet gören kadın erkek şiddetine katlanmaya ve belki sonucunda öldürülmeye razı olsun dendi. 

Razı olmayacağız.

İstanbul Sözleşmesi’ni, 6284 No’lu yasayı hatırlatmaya, kadınların yaşam hakkını savunmaya, duyurmaya devam edeceğiz…

Gülistan Doku nerede?

Dersim’de üniversite öğrencisi Gülistan Doku 90 günü  aşkın süredir ortada yok. Ailesi erkek arkadaşı Zaynal A.’nın sorumlu olduğunu iddia ediyor ve detaylı soruşturma yapılmadığını vurguluyor.

Her tarafı kameralarla çevrili, girişte çıkışta en az üç kere kimlik kontrolüne takıldığınız, kuş uçsa polisin haberdar olduğu Dersim’de Güistan’dan tek bir haber yok. Ailesi ve arkadaşları soruyor:

“Gülistan Doku nerede?”

Gülistan’dan 5 Ocak 2020’den beri haber alınamıyor. Hazırladığınız genelgeler, talimatlarınız Gülistan’a ne olduğu sorusunu yanıtlayamıyor.

Bir cevap gelene kadar soracağız.

“Gülistan Doku nerede?”

Kaynak: BİANET

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…