İsrail, Gazze ve Lübnan’da hava saldırıları düzenledi, Batı Şeria’daki silahlı saldırıda iki İsrailli öldü

Ordu, birliklerinin “teröristleri takibe başladığını” söyledi.

İsrail Emniyet Müdürü Kobi Shabtai, “Bu, çeşitli biçimleriyle terör tehdidinin ne kadar güncel olduğunu bize hatırlatan canice bir saldırıdır” dedi ve ateşli silah ruhsatı olan tüm İsraillilere silah taşıma çağrısı yaptı.

Bu yılın başından beri İsrail ve Filistinliler arasında şiddet olayları yoğunlaştı.

Cuma günkü saldırı, İsrail ordusunun gece boyunca Lübnan ve Gazze Şeridi’nde Filistinli militan grup Hamas’la bağlantılı olduğu belirtilen hedeflere hava saldırıları düzenlemesi ardından geldi.

Ordu, saldırıların Perşembe günü Lübnan’dan İsrail’in kuzeyine atılan ve Hamas’ın sorumlu tutulduğu 30’dan fazla rokete yanıt olduğunu söyledi.

Hamas tarafından yönetilen Gazze’den, saldırılar başladıktan sonra İsrail’e 40 roket daha fırlatıldığı belirtildi.

Gazze’de patlamalar

Gece Gazze’de çok sayıda patlama sesi duyuldu. Fransız haber ajansı AFP, Hamas’ın çok sayıda eğitim sahasının vurulduğunu bildirdi. Reuters haber ajansı ise İsrail’de Gazze Şeridi’nin yakınlarında sirenlerin duyulduğunu aktardı.

İsrail ordusu günün ilk saatlerinde Lübnan’ın güneyindeki Hamas hedeflerini vurduğunu duyurdu. Reşidiye Mülteci Kampı’nın yakınlarında yaşayanlar üç patlama sesi duyduklarını söyledi.

İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyinden İsrail’in kuzeyine gün içerisinde 34 roket atıldığını açıklamıştı ve saldırılardan Filistinli militan grup Hamas’ı sorumlu tutmuştu.

İsrail ordusu, çoğu roketin engellendiğini ancak altısının İsrail topraklarına düşerek binalara zarar verdiğini söyledi.

Sağlık görevlilerine göre bir kişi şarapnelle hafif yaralandı.

Hamas, füzeleri kimin fırlattığına dair bilgisinin olmadığını açıkladı.

İsrail ordusu, roket saldırısının 2006 İsrail-Lübnan Savaşı’ndan beri en büyük roket saldırısı olduğunu kaydetti.

Hamas’ın kontrolündeki Gazze’den de İsrail’e gün içerisinde 25 roket fırlatıldı.

İsrail ordusu, İsrail topraklarını vuran altı roketin nereye düştüğünü açıklamadı. Ancak fotoğraflar, sınır kasabası Şlomi’de bir banka şubesi de dahil olmak üzere çok sayıda binada meydana gelen hasarı ortaya koyuyor.

Bir görgü tanığı, “Patlama sesleri ve sirenler duyduk. Evimin önünden geçen bir arabanın tavanına roket çarptı ama roket patlamadı. Arabanın peşinden gittiğimde birinin yaralandığını gördüm” dedi.

İsrail Ordu Sözcüsü Yarbay Richard Hecht, saldırının arkasında Hamas’ın olduğuna inandıklarını ve militan grup İslami Cihad’ın da işin içinde olmasının mümkün olduğunu söyledi.

Hecht, 2006’da İsrail’le bir ay süren savaşı yürüten Lübnanlı militan grup Hizbullah’ın saldırıdan haberdar olduğunu düşündüklerini ve İran’ın parmağı olduğundan şüphelendiklerini de sözlerine ekledi.

Hamas: Haniye’nin Lübnan’a ziyaretinin gelişmelerle ilgisi yok

Hamas roket saldırıların, grubun lideri İsmail Haniye’nin Beyrut’a yaptığı ziyaret sırasında meydana geldiğini BBC’ye doğruladı.

Ancak bir Hamas yetkilisi BBC’ye yaptığı açıklamada, ziyaretin önceden planlandığını ve son gelişmelerle hiçbir ilgisi olmadığını söyledi. Füzeleri kimin fırlattığına dair herhangi bir bilgisi olmadığını da kaydetti.

Fransız haber ajansı AFP’nin aktardığına göre Haniye, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik “vahşi saldırısı” karşısında “Filistin halkımız ve Filistinli direniş grupları boş durmayacak” dedi.

İsrail Başbakanı Netanyahu, durumu görüşmek üzere Perşembe günü geç saatlerde güvenlik kabinesini topladı.

Netanyahu televizyondan yayınlanan konuşmasında, “Düşmanlarımızı vuracağız ve onlar tüm saldırı eylemlerinin bedelini ödeyecekler” dedi.

Netanyahu, tansiyonun düşürülmesi çağrısında da bulundu ve “Şiddete başvuran aşırılık yanlılarına karşı kararlı davranacağız” diye konuştu.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, ülke topraklarından “durumu istikrarsızlaştıran” her türlü askeri operasyonu kınadı.

Lübnan’daki Birleşmiş Milletler barış gücü UNIFIL, durumun “son derece ciddi” olduğunu söyledi ve “itidal ve daha fazla tırmanıştan kaçınma” çağrısında bulundu.

Lübnan’ın güneyinin çoğunu kontrol eden Hizbullah, roket saldırılarından saatler önce Filistin halkının “ibadet edenleri ve Mescid-i Aksa’yı korumak ve düşmanı saldırılarını sürdürmekten caydırmak için” aldığı “tüm önlemleri” destekleyeceği sözünü vermişti.

Gerilim nasıl tırmandı?

İsrail polisi işgal altındaki Doğu Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya Salı ve Çarşamba geç saatlerde baskın düzenledi.

Ramazan ayında düzenlenen ilk baskında camiye giren İsrail güvenlik güçleri içeridekilere ses bombası ve plastik mermilerle müdahale etmiş, 350’den fazla kişi gözaltına alınmıştı.

Benzer bir baskın Çarşamba akşamı da meydana geldi.

Reuters haber ajansına göre, Mescid-i Aksa kompleksini yöneten Ürdün’e bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, İsrail polisinin namaz bitmeden içeri girdiğini ve ses bombaları ve plastik mermiyle ibadet edenleri tahliye etmeye çalıştığını kaydetti. Görgü tanıkları ise ibadet edenlerin polise bazı cisimler fırlattığını söyledi.

İsrail polis sözcüsü, iki baskında da taş ve havai fişek taşıyan onlarca Filistinli gencin içeride barikat kurmasını engellemek için güvenlik güçlerinin müdahale ettiğini açıklamıştı.

İsrail polisi sabaha karşı Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi, 350 Filistinliyi gözaltına aldı https://t.co/53CxmrMeso pic.twitter.com/vjl9KZHC0j

— BBC News Türkçe (@bbcturkce) April 5, 2023