12 Eylül 1980 darbesi sonrası bir yandan gözaltı operasyonları başlarken bir yandan da yerel yönetimlere hakim olma çabası vardı. Önce il belediyelerine emekli subaylar atandı, ardından tüm ilçe belediyelere il belediyelerine bağlandı. Hizmet alanını büyüten ancak yasalar nedeniyle hantal kalan belediyelerin Kamu İhale Kanunu’na takılmadan faaliyet gösterme isteği bugün çokça adını duyduğumuz belediye şirketlerinin temelini attı.
12 Eylül darbesi ile başlayan süreç İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sitesinde “Üç yıl süren askeri yönetimde belediyeler konusundaki kararın ilki, belediye organlarının feshine ve belediye başkanlarının atanmasına ilişkindir. Bu kararın alınmasındaki ilk sebep Belediyelerin hizmeti aksatacak kadar politize olması ve anarşik olaylara karışarak anarşistleri korumaları, ikincisi ise, mahalli idarelerin, özellikle belediyelerin maliyesine ilişkin.” denilerek anlatılıyor. Bir anda ilçe belediyelerinin il belediyelerine bağlanması ile ortaya hantal ama yetki alanı genişlemiş belediyeler karşımıza çıktı. Bu il belediyeleri önce Anakent, sonra Büyükşehir belediyesi ismini aldı. Bu dönemde daha fazla hareket imkanı kazanmaya çalışan belediyeler, 1982 Anayasası’nın 123’ncü maddesine dayanarak belediye iştiraki şirketler kurmaya başladı. Elbette aralarında İstanbul Halk Ekmek gibi kuruluşu 70’li yıllara dayananlar da vardı.
HIZLA ÇOĞALAN BELEDİYE ŞİRKETLERİ
Bu güne geldiğimizde belediyelerin önemli çalışmalarını belediye iştiraki şirketler tarafından yürüttüğünü görüyoruz. Sadece büyükşehir belediyeleri değil, bir çok il belediyesi bünyesinde de şirketler kuruldu. İstanbul beş dalda faaliyet gösteren iki iştirak (İSKİ ve İETT) ve 28 şirket ile Türkiye birinciliğini elinde bulunduruyor. Bununla beraber, İzmir’de 15, Ankara’da 13, Eskişehir’de 13, Kayseri’de 12, Bursa’da 9 şirket kurulduğunu görüyoruz.
İGDAŞ belediye şirketleri içerisinde en yüksek kara sahip olan şirket
HOLDİNGLERİ KISKANDIRACAK ŞİRKETLER TOPLULUĞU
İstanbul’da kurulan en eski şirket tarihi 1939 yılına dayanan İETT. Şirketler 5 dalda hizmet veriyor.
İnşaat sektörü
Ulaşım sektörü
Çevre – Enerji sektörü
Hizmet Sektörü
Bilgi Teknolojileri
**
Bunların yanı sıra, bir de 1990’da kurulan İBB Spor Kulubü vardı. Ancak İBB Spor Kulübü, 2014’te belediyeden çıkarıldı ve Başakşehir Futbol Kulübü adını aldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, iştirakleri ile birlikte bir çok holdingi kıskandıracak büyüklükte bir şirketler topluluğu olarak göze çarpıyor. Elbette sadece sayısı ile değil ciroları ile de kıskandıracak bir büyüklüğe sahip şirketler topluluğu durumunda.
ŞİRKETLERİN ÖNEMİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin toplam harcamaları Türkiye’deki belediye harcamalarının yüzde 30’dan fazlasını oluşturuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin toplam bütçesi 60 milyar TL’ye yaklaşırken bunun 40 milyar liradan fazlası belediye şirketlerinden kaynaklanıyor. Yani İstanbul’da gerçekleşebilecek projeler için hazineden gelen yardım, İller Bankası kredileri gibi merkezi yönetimden gelecek finansmandan fazlası belediye şirketlerinden sağlanıyor.
KİPTAŞ 31 Mart seçimi sonrası genel kurul topladı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, AK Partili bürokratların belediyeden istifa etmesi sonrası belediye şirketlerinden de istifa etmesini istedi. Şu ana kadar belediye şirketlerinde sadece 3 kişi istifa etti. Yasaya göre belediye iştiraklerinin yönetimini belirleme hakkı şirket genel kuruluna ait. Genel kurulda ise şirketlerin ortakları pay oranında temsil ediliyor. Belediyeyi temsil yetkisi ise belediye başkanına ait. Son dönemde ortaya atılan yetkinin belediye meclisine ait olduğu yönündeki görüş ise mahkeme kararı ile geçersiz oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesi, şirketlerden gelecek olan pay da göz önüne alınarak yapılıyor. Tahmini olarak yapılan bu bütçe her zaman gerçekleşmeyebiliyor. Şirketin kötü yönetilmesi ve şirketin beklenen ciroyu sağlayamaması halince belediye bütçesi de daralıyor.
ŞİRKETLERİN BÜTÇEYE ETKİSİ
Örneğin 2016 yılında belediyenin toplam gelirinin 12,7 milyar lira olması ve bu gelirlerin 1,6 milyar TL’nin kurum karlarından olması ve bu karların 213 milyon TL İGDAŞ karı, 1 milyar TL’nin ise İSKİ karından elde edilmesi planlanmıştır. Ancak İSKİ tarafından yapılan planlamada ise İSKİ’nin 462 milyar TL zarar edeceği planlanmıştı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ankara’nın ardından kişi başına en çok harcama yapan belediye olarak ikinci sırada yer alıyor. Bu harcamalarda daha çok iskana ayrılan payın yüksek olduğunu görüyoruz. Bu tür harcamalar şehirde rantın da artmasına yol açıyor. Dolayısıyla AK Parti bu gücü elinden bırakmak istemiyor. Şirketlerde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çağrısı üzerine zorunlu olarak olağanüstü genel kurul kararları alındı. İmamoğlu’nun eleştirisi sonrası şirket yöneticilerinin büyük çoğunluğu istifa etti. İmamoğlu, “Bugün aldığım bilgiler ışığında yüzde 90’a yakın yönetim kurulu başkanı ve vekilleri istifa ettiler. Genel müdürleri de görevlerinden aldılar. Dolayısıyla artık önümüzdeki süreç en azından kısmen açılmış oldu. Biz bununla ilgili yetkimizi kullanarak görevlendirmelere başlayacağız. Bu kanaatin oluşması ve bu talebimizi ilettikten sonra bu sürecin oluşmasına katkı sundukları için de teşekkür ediyorum. Meclis Başkanvekili ve diğer arkadaşlara da teşekkür ediyorum. Bu şirketlerle ilgili yönetim atamaları ve daha sonra da karar verdiğimiz arkadaşlarımla yeni yönetim kurullarını oluşturacağız.” bilgisini verdi.
CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat da dün yaptığı basın toplantısı ile KİPTAŞ’da yaşananlara dikkat çekti. AK Parti İBB Grup Başkanvekili Tevfik Göksu’nun “İBB’nin borçlarını ödemeye KİPTAŞ’ın elindeki evler bile yeterli olur” dediği KİPTAŞ, 31 Mart yerel seçiminin ardından genel kurul yapan tek şirket oldu. Ancak yapılan genel kurul ile 19 kişilik yeni bir yönetim belirlendi ve görev süresi bir yıl uzatıldı. Karabat, “KİPTAŞ’ta yönetim kurulu başkanına net 11 bin 900 TL, her bir başkan vekiline ise Net 8 bin 950 TL ‘huzur hakkı’ ödemesi yapılıyor. Brüt ödemeler ise KİPTAŞ için aylık 25 bin TL’ye yaklaşıyor.” bilgisini paylaştı.
ŞİRKETLER DENETLENECEK
Ekrem İmamoğlu seçim döneminde belediye şirketlerinin uluslararası akreditasyonu olan şirketler tarafından denetleneceğini söyledi. Şirketlerde genel kurulların toplanıp yeni yönetimlerin belirlenmesinin ardından sıkı bir denetim süreci başlayacak. Denetim sonucunda Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım’ın da “İSPARK nasıl zarar etmiş olabilir, anlayamıyorum” diyerek altını çizdiği zararların nedeni ortaya çıkabilecek.
Kaynak: DUVAR
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()