Başta Akit gazetesi olmak üzere iktidar ve yakın çevresinin gündemden düşürmediği nafaka hakkı ile ilgili tartışmalar yeniden alevlendi. Adalet Bakanlığı ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın “nafaka ödeme sistemi”nde değişiklik öngören çalışması devam ederken MHP, “nafakanın 5 yılla sınırlanmasını” öngören bir kanun teklifi için çalışma başlattı. MHP’nin kanun teklifiyle ilgili savunması ise şu şekilde: “Ölünceye kadar süresiz nafaka ile bir sömürü düzeni oluşuyor, insanların özgürlükleri kısıtlanabiliyor. Daha geniş açıdan ve ileriye dönük bakılırsa bu sistem neslin devamına bile engel olabiliyor.” MHP’nin hazırladığı kanun teklifine göre süresiz nafaka ortadan kalkacak. Nafaka alan kadın erkeğin mali durumunda değişiklik olmaması, yeniden evlenmeme gibi durumlarda nafaka ödemesi en fazla 5 yıl ile sınırlandırılacak. 5 yılın sonunda mahkemeler aracılığıyla nafaka durumu yeniden değerlendirilecek ve nafakanın devamı öngörüldüğünde ise ödeme artık kamu tarafından yapılacak.
‘Kadın hakkına göz dikmek bu’
‘Yaşam alanı bırakılmıyor’
Feminist avukat Diren Cevahir Şen ise MHP’nin kanun teklifinin kadını evliliğe ve erkeğe mecbur bırakmak, boşanmasını önlemek anlamına geldiğini söyledi. Nafaka hakkına yönelik 1 yıldır yapılan bir karşı kampanya olduğunu hatırlatan Şen, “Bu durum kadını aile içine, şiddet mekanizmasına hapsedecek bir durum. Mevcut yasada verilen nafaka kadını yüzeye çıkaran bir gelir zaten değil. Mevcut yasada verilen nafaka bile zaten yetersizken, bunu 5 yılla sınırlamak kadınlara hiçbir yaşam alanı bırakmamak demektir. Yapmak istedikleri bu” diye konuştu.
‘Mağdur erkek görmedim’
Bir diğer feminist avukat Funda Ekin, nafakayla ilgili getirilmek istenen yasanın çok tehlikeli ve kadını geriye götüren bir yasa olduğunu vurguladı. Nafakayla ilgili yapılmak istenilen değişiklik gerekçelerinde hep mağdur babalardan bahsedildiğini ama bu mağdur babalarla ilgili ne bir veri ne de bir mağduriyet bilgisi olduğuna dikkat çeken Funda Ekin, “Boşanan kadınların birçoğu zaten nafaka istemiyor. Nafaka bağlanan kadınların aldığı da 300 TL gibi komik bir rakam. Nafaka ödemesini birçok erkek yapmıyor. Ayrıca Medeni Kanun’da da süresiz nafaka diye bir şey yok. Kadın çalışırsa ya da evlenirse nafaka hemen kesiliyor” dedi. Kadınların Türkiye’deki durumuna da dikkat çeken Eki, şöyle devam etti: “Kadınlar dünyanın yarısını oluşturuyor ama dünya mal varlığının sadece yüzde birine sahipler. Türkiye’de kadınların çalışmadaki istihdam verilerine baktığımızda, ücretsiz kreşlerin olmamasına baktığımızda zaten kadının neye mahkum edildiği belli. Mevcut yasa bile yetersizken bunu 5 yılla sınırlamak, sonrasını kamuya atmak kadını ortada bırakmaktır. Kadınlar belirsiz yardımlara mahkum bırakılıyor. Ben 16 yıllık meslek hayatımda bir tane mağdur erkek görmedim ama mağdur olan çok kadın gördüm. Bu şartlarda kadınlar hayatına nasıl devam edecek?”
‘Buna izin veremeyiz’
Bir de boşanmış, nafaka ile geçinmeye çalışan ve bir çocuğu olan Nergiz Erdoğan isimli bir kadına sorduk MHP’nin nafaka ile ilgili kanun teklifini. Erdoğan nafaka hakkı elinden alınmaya çalışılan kadınlardan biri çünkü. 12 yaşındaki çocuğunu okutan, çocuğuna bakacak kimsesi olmayan ve iş bulamayan kadınlardan biri. “Kadınlar boşanmasın, evliliğe, erkeğe muhtaç kalsın istiyorlar” diyerek konuşmasına başlayan Erdoğan, “Nafakayla geçinmeye çalışanlardan biriyim ben de ama maalesef düzenli bir şekilde alamıyorum, ödemiyor boşandığım kişi. Kadın şiddet de görse, hakaret de duysa o evde otursun istiyorlar. Kadınları açlık mı, şiddet mi ikilemine sokmaktır bu. Buna karşı çıkmak ve örgütlü bir şekilde mücadele etmemiz lazım. Buna izin veremeyiz. Başka çaremiz yok” ifadelerinde bulundu.
Asıl dert kadın boşanmasın!
Geçtiğimiz yıl iktidara yakınlığıyla bilinen Akit gazetesi, kadınların nafaka hakkına karşı çeşitli haberler yapmaya başlamış, hatta “Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu” diye bir yapılanmayı öne çıkarmıştı. Nafaka karşıtı haberleri ise bu platforma üye erkeklerin varlığına dayandırıyordu. Hatta İstiklal Caddesi ve Yenikapı Miting Alanı’nda eylem yapan bu erkekler topluluğu, “Nafakaya acil ve adil düzenleme”, “Aileyi yakan yasalara dur de” yazılı döviz ve pankartlar açmış ve yaptıkları konuşmalarda, “Boşanmaları kolaylaştırıp aile kavramını yok etmek” istiyorlar diyerek, asıl dertlerinin boşanmamak olduğunu ortaya koymuşlardı.
Kaynak: Yeni Yaşam
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()