Kadınlardan bütçeye tepki: Sosyal yardım değil ekonomik özgürlük

Geçen yıl ekonomik kriz koşullarında hazırlanan bütçe, bu yıl hem ekonomik kriz hem de pandemi koşullarında hazırlanıyor. Bu yılda kadınların talepleri yer almadığı gibi kadın işsizliği sorunu da görünmezlikten gelindi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesi 155 milyar 11 milyon 61 bin lira olarak belirlenirken, Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, amaçlarının “aileyi güçlendirmek” olduğunu belirterek, bu yılki hedeflerini de açıklamış oldu. Bütçe ile ilgili tartışmalar devam ederken, bir tepki de İzmir’deki kadınlardan geldi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri üyesi Hilal Susuz, bütçenin kadınların yararına olmadığını anlamak için öncellikle kadınların çalışma yaşamında ne kadar desteklendiğinin görülmesi gerektiğini belirtti. Ülkedeki mevcut krizin ve işsizliğin en çok kadınları etkilediğinin altını çizen Susuz, “İşten çıkarmalarda listenin başında kadınlar yer alıyor. Pandemi koşullarında ise bu iki katına çıktı. Yaşamın her alanından ilk gözden çıkarılan ve yok sayılan kadınlar oluyor. Mevcut bütçe tartışmalarına baktığımızda bazı düzenlemeler yapıldığı söyleniyor ama bunların kaçı kadınlar için uygulanıyor?” diye sordu.

Bakanlık Bütçesi’nin kadınların, işçilerin, yaşlıların, engellilerin ve nefret söylemine maruz kalan LGBTİ bireylerin dertlerine deva olamadığını ifade eden Susuz, “Bakanlığın bütçesi, hiçbir grup için hak temelli yaklaşım barındırmıyor. Sosyal politika anlayışında hak temelli bir yaklaşıma sahip olmayan iktidar,  işsizlik, yoksulluk ve eşitsizlik gibi sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine sosyal yardımları artırarak bu sorunu çözmeye çalışıyor. Bu sosyal yardımlar bazen ödüllendirme bazen cezalandırma aracı olarak kullanılabiliyor. Bütçede asıl tartışılması gereken şeylerden biri sosyal yardımlar değil kadınların ekonomik anlamda istihdamına ilişkin politikalar olmalıdır. Çünkü ekonomik özgürlüğü olmayan her kadın şiddete daha açık hale gelir” diye belirtti.

Bütçede özellikle kadınların ekonomik anlamda güçlendirilmesinin ele alınması gerektiğini vurgulayan Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) üyesi Didar Gül de, kadınların özne olmadığı politikalarda bir değişimin olamayacağını söyledi. Kadınların faydalanabileceği mekanizmalara yönelik bir bütçenin ayrılmadığına işaret eden Gül, şöyle dedi: “Birçok maddede yaşlı bakımı, çocuk bakımı gibi toplumsal cinsiyet rollerinin tamamına adanmış ve onun üzerine kurulmuş bir bütçe planlaması var. Kadınların acil ve yaşamsal talepleri olan şiddeti önlemeye dönük herhangi plan yapılmamış. Kadının şiddet karşısında sığınacağı devlet kurumundan tutalım herhangi bir bütçe ayrılmamış. Tam aksine şiddet karşısında ayakta duramaması için bir çaba sarf edilmiş. Türkiye’de yüz binlerce kadın, eşinden ya aile içinden ya da başka erkeklerden şiddet görüyor. Kadın şiddetten kaçarken, bu gün devlet buna hiçbir şekilde cevap vermiyor. Bu bütçede de yine cevap olmamış durumda.”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bornova İlçe Eşbaşkanı Aysel Gezginci ise, Meclis’te tartışılan bütçede kadının olmadığını vurguladı. Toplumun yarısının kadınlardan oluştuğunu belirten Gezginci, dolayısıyla bütçenin yarısının da kadınların taleplerine ayrılması gerektiğini dile getirdi. Kadınlar olarak eşitsizliği ortadan kaldıracak bir bütçe istediklerini söyleyen Gezginci, “Maalesef tek adam rejimi ülkeyi resmen kaosa sürüklüyor. Her şeyi kendi çıkarları doğrultusunda düzenliyor. Nitekim bütçeyi de kadını görmeyen bir yerden tartışıyorlar.  AKP iktidarının Saray’da hazırladığı bir bütçeden çok umudum yok” dedi.