Karabük Yolbulan’da işten atılan işçiler direnişe başladı

Karabük Yolbulan işyerinde  DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi 6 işçi işten atılmaları ve işyerine alınmamaları üzerine, kapı önünde eyleme başladılar.

Demir çelik sektöründe 40 yıldır faaliyet gösteren Karabük’teki Yolbulan Demir Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi 6 işçi işten atılmaları ve işyerine alınmamaları üzerine, kapı önünde eyleme başladılar.

Jandarmanın işten atılan işçilerin içeri alınmaması için tedbir aldığı görüldü.

İŞÇİLER İSTİFAYA ZORLANMIŞTI

Yolbulan demir fabrikasında çalışan işçiler DİSK’e bağlı Bİrleşik Metal-İş sendikasına üye olarak örgütlenmeye başladı. İşyerinde çoğunluğu sağlayan Birleşik Metal-İş 20 Ağustos’ta Çalışma Bakanlığı’na başvurarak yetki istedi. Bunun üzerine harekete geçen patronlar, işçileri baskı ve tehditle Birleşik Metal-İş’ten istifaya, sarı sendika Çelik-İş’e üye olmaya zorladı.

Ağustos ayında yaşanan fabrika yöneticileri ile işçiler arasındaki ses kayıtları, patronların zorbalığını gözler önüne serdi.

İŞTE SES KAYITLARI: İŞÇİLER BÖYLE TEHDİT EDİLDİ

Ses kayıtlarına göre işçiler ile yöneticiler arasında şu konuşmalar geçti:

İdareci: 15-20 dakika içerisinden sendikadan istifa ettin ettin. Etmedin benim sana diyecek birşeyim kalmadı. Hakkını helal et.

Birleşik Metal-İş üyesi işçi: Abi hakkım helal olsun da ben niye sendikadan istifa ediyorum? Bu kadar kişiyi bırakamam ben.

İdareci: Bak şöyle bir şey söyleyeyim. O sendikanın buraya girme şansı yok zaten yüzde 80 Çelik-İş aldı. Ben seni kaybetmemek için diyorum, sen bilirsin…Birleşik Metal’e üye olan herkes işten atılacak.

‘KENDİNİZ BİLİRSİNİZ, İŞTEN ÇIKARILACAKSINIZ’

Başka bir ses kaydında da şu diyaloglar kayıt altına alındı:

İdareci: Sen o sendikaya üye oldun mu?

Birleşik Metal-İş üyesi işçi: Oldum abi.

İdareci: Tamam. Vazgeçme şansın varsa bu akşam vazgeç. Valla bak kendiniz bilirsiniz.

Birleşik Metal-İş üyesi işçi: Ya abi bu saatten sonra bu belli bir şey yani.

İdareci: Çoğunluğunuz da dönmüş birkaç kişi kalmış. İsterse dön yani sadece bu akşam yani yarın akşam öyle bir şansın yok.

Birleşik Metal-İş üyesi işçi: Bu saatten sonra çok zor abi.

İdareci: Sen bilirsin… İşten çıkartılacaksınız.

Birleşik Metal-İş üyesi işçi: Abi göze aldım. Yapacak bir şey yok artık bu saatten sonra.

İdareci: Sen bilirsin kardeş.

Birleşik Metal-İş üyesi işçi: Yani bu kadar kişi içerisinde benim dönmem hata olur yani.

İdareci: Zaten o kadar kişi dediğiniz kişilerin çoğu döndü.

Birleşik Metal-İş üyesi işçi: Gittiği yere kadar, yapacak bir şey yok bu saatten sonra.

İdareci: Ben seni sevdiğimden diyorum seni kaybetmemek için diyorum yani. Olan işçiye olur zengine hiçbir şey olmaz yani.

Birleşik Metal-İş üyesi işçi: Kim ne söylerse söylesin abi, dönmeyeceğim abi ne olursa olsun dönmeyeceğim.

İdareci: Sen bilirsin kardeş…

‘KEŞKE ÜYE OLMASAYDIN, İŞİNİZDEN OLACAKSINIZ’

Üçüncü bir ses kaydında da şu diyaloglar yaşandı:

İdareci: Üye oldunuz mu sendikaya?

Birleşik Metal-İş üyesi işçi: Ben oldum abi.

İdareci: Yani işinizden olacaksanız da onun için diyorum. Keşke olmasaydın ya.

Birleşik Metal-İş üyesi işçi: İşimizden olursak da tazminatımızı verirler, kovarlar bizi ne yapalım artık ok yaydan çıktı.

İdareci: Öyle olacak zaten de. Gerek yoktu. Keşke sen çalışsaydın yani. Onun için söylüyorum. Bu işlerde sadece işçi kaybeder.

Birleşik Metal-İş üyesi işçi: Abi işçi kaybetmez ya. İlk önce işçi kazanacak inşallah. Abi bizi çok ezdiler ya, sen bize kaç kere söyledin hakkınızı arayın hakkınızı arayın diye. Biz de hakkımızı arıyoruz abi. Çelik-İş sendikasına üye olsaydınız üzülmezdim dediniz. Çelik-İş’in özgeçmişine baktım, onlar Yolbulan’la arkadaş abi. Bizim hakkımızı aramaz ki.

Kaynak: Gazete Fersude