Karaburun Kent Konseyi tarafından iletilen metinde, Yaylaköy’e ilişkin 1952 ve 1963 yıllarında hazırlanan raporlarda “Afete maruz bölge” ilan edilmesine rağmen 1983 yılında hazırlanan raporda ise, “Düzenlenen heyelanın aktivitesini kaybettiği, stabilite kazandığı gözlemlenmiş ve köyde genel hayatı etkileyebilecek bir heyelanın olmayacağı kanaati hasıl olmuştur” denildiği belirtildi.Metinde, “Afete Maruz Bölge sınırının haritasında daha önce (1963) sınırlı tutulan ve1983’te ise artık heyelan riskinin kalmadığı belirtilen Yayla Köy için, neredeyse tümüyle Afete Maruz Bölge ilanı istenmiştir. 20.09.2018 tarihinde hazırlanan haritada, jeolojik araştırmalarda sağlam zemin olduğu saptanan ve heyelan olasılığı bulunmayan yerler bile Afete Maruz Bölge kapsamına alınmıştır. 14.01.2019 tarihli T.C Cumhurbaşkanlığı kararında; Bakanlar Kurulu Kararlarıyla ilan edilen Afete Maruz Bölgeler kararları bu kapsamdan çıkarılmış, jeolojik etüd raporları ile haritalarda sınırları belirlenen alanlar Afete Maruz Bölge olarak ilan edilmiştir. Yayla Köy’de dere yatağından uzakta ve sağlam zeminlerin de afet bölgesi kapsamına alınması, buna karşılık derenin alt kotlarındaki çukur yerlerin afet kapsamı dışında bırakılması, bu kararın RES Projeleri için mi alındığı sorusunu akla getirmektedir” denildi.
Metinde, “RES Projeleriyle talan edilen Yayla Köy’ün bir de heyelan riski bahane edilerek Yarımada haritasından silinmesine, nadir doğasının, yaban hayatının, tarım, mera ve alanlarının, kadim kültürünün kısacası yaşamın yok sayılmasına rıza göstermeyeceğimizin bilinmesini isteriz” ifadeleri yer aldı.
Karaburun Kent Konseyi taleplerini şöyle sıraladı:
Kaynak: EVRENSEL
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()