“6–8 Ekim 2014 Kobanê protestoları HDP’nin attığı bir tweetle başladı” iddiasına karşı “Kobanê öncesinde de basın açıklamaları ve protesto eylemleri oldu. Protesto eylemleri Kobanê’ye yönelik saldırılar ile beraber Eylül ayının başında başladı. Ölümler ise Erdoğan’ın 7 Ekim 2014’te Antep’te söylediği “Kobanê düştü düşecek” sözünden sonra, polisin Muş – Varto’da protestocuları otomatik tüfeklerle taramasıyla başladı” denildi. Demirtaş’ın attığı tweetin şiddeti artırmaya yönelik değil, barışçıl bir protesto çağrısı olduğu belirtilen kitapçıkta, “IŞİD vahşeti karşısında, Diyarbakır’dan Çanakkale’ye, İstanbul’dan Hakkarı’ye, Van’a, Artvin’e, Edirne’ye kadar memleketin dört bir yanında insanlar sokaklara döküldü” denildi.
Kitapçıkta, Kobanê olaylarında ölümler HDP’liler tarafından gerçekleştirildi suçlamasına karşı hayatını kaybeden kişilerin 27’sinin HDP üyesi veya oy veren, destekleyen yurttaşlar olduğu açıklandı. Bu kişilerin kolluk güçleri veya bazı siyasi çevrelerce yönlendirilen sivil giyimli silahlı kişiler tarafından öldürüldüğü belirtilen kitapçıkta faillerin cezasız kaldığı vurgulandı. Ayrıca iktidarın siyasi şova dönüştürdüğü iki dava dışındaki davaların aydınlatılması için hiçbir girişimde bulunmadığı ifade edildi. Ayrıca Kobanê protestolarının araştırılması için onlarca defa Meclis’te araştırma komisyonu kurulması önerisinin AKP – MHP oylarıyla reddedildiği ifade edildi.
Kobanê protestolarıyla ilgili iktidarın en çok öne sürdüğü iddialardan biri çözüm sürecinin bu protestolarla bittiği oldu. Oysa 7 Haziran seçimlerinden sonra Ceylanpınar’da iki polisin şüpheli ölümü ile çözüm süreci bitmişti. HDP de hazırladığı kitapçıkta, 6 – 8 Ekim’de yaşananların ardından HDP heyeti, hükümet ve İmralı arasında yoğun görüşmeler yaşandığını, protestolardan 6 ay sonra, 28 Şubat’ta Dolmabahçe Mutabakatı imzalandığını kaydetti. Bu konudaki iftiraların 7 Haziran seçimlerinden sonra başladığını hatırlattı.
HDP, 6-8 Ekim iddianamesinde yargılananlarla ile Kobanê protestoları arasında doğrudan bir bağ kurulmadığına dikkat çekerek, “O dönemde Türkiye genelinde protestolarda yaşananlar listelenmektedir. Milletvekili olanların mitinglerde ve seçim çalışmalarında yaptıkları konuşmalar, basına verdikleri demeçler ve milletvekilliği dokunulmazlığı kapsamındaki konuşmaları iddianameye alınmıştır. Tüm yargılananlar için ise gizli tanık beyanlarının mesnetsiz ifadeleri, herhangi bir konuda ve suç unsuru bulunmayan bir tweet atmak, ev aramalarında bulunan ve içeriğinde herhangi bir suç unsuru bulunmayan bir kitap, yasal bir partinin program metni veya yasal bir kongreye ait bir bilgi notu veya dijital içerikler iddianemeye suç unsuru olarak alınmıştır. Bütün iddianame, AİHM Aralık 2020 Selahattin Demirtaş kararında da görüldüğü gibi, hukuki değil siyasi nedenlerle hazırlanmıştır. Dava hukuki değil bir siyasi intikam davasıdır. İktidarın siyasi hedefi, yargı eliyle HDP’yi, seçilmişlerini ve yönetici kadrolarını demokratik siyasetten tasfiye etmektir” dedi.
Kobanê protestoları 6 yıl boyunca başka tutuklamalar ve hukuksuzluklarla sürdü. HDP’nin kitapçıkta detaylıca yer verdiği süreç özetle şöyle gerçekleşti:
Kaynak: EVRENSEL – Birkan Bulut
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()