Ayotzinapa Öğretmen Okulu’ndan 43 öğrenci, 26 Eylül 2014 tarihinde Mekiska’nın Guerrero eyaletine bağlı Iguala kentinde zorla kaybedilmişti.
Çoğunun cenazelerine dahi erişilemeyen 43 öğrencinin ailelerinin, yakınlarının ve sivil toplum örgütlerinin Meksika devletinin sorumlu organlarına karşı adalet talepleri, hakikat arayışları ve toplumsal mücadeleleri ise devam ediyor.
Zorla kaybedilen ve öldürülen Ayotzinapa öğrencileri için sürdürülen mücadelenin yakın dönem gelişmelerinden biri olarak, 2018’in Haziran ayında Tamaulipas eyalet mahkemesi davanın bağımsız olarak incelenmesi için hakikat komisyonunun (Ayotzinapa Davası Özel Gözlem Mekanizması/MESA) kurulmasına hükmetti.
Hükümetin inkarlarına karşın 43 öğrencinin öldürülmesine ilişkin federal ve eyalet polisinin ve askeri güçlerin de dahil olduğunu savunan Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyon’u (IACHR) da bu kararı destekledi.

2015’teki ilk resmi soruşturma kayıtlarına göre 43 öğrencinin, Iguala yakınlarında, Chicago’daki uyuşturucu karteline bağlı yerel bir mafya çetesinin üyelerince öldürüldüğü, bir çöplükte yakıldığı ve ardından küllerinin bir nehre atıldığı savunuluyordu.
Bununla beraber, yerel polisin 43 öğrenciyi mafya üyelerine teslim ettiği, yakınlardaki bir askeri birliğinse öğrencilerin kaçırılmasını uzaktan takip ederken cinayetlere engel olmadığı iddia ediliyordu.
Bu iddiaların araştırılmasını ve incelenmesini isteyen ailelerin ve IACHR’ın talebini hakikat komisyonu MESA yine geçtiğimiz Haziran ayında olumlu karşıladı.
Bu gelişmelere karşın, Meksika Devlet Başkanı Enrique Peña Nieto’dan konuyla ilgili olumlu bir adım gelmedi ve Temmuz ayında hükümet kararıyla hakikat komisyonu durduruldu.
Ne hakikate ne adalete henüz erişilemeyen Ayotzinapa Davası’nda son gelişme ise geçtiğimiz Çarşamba günü yaşandı.
Ayotzinapa öğrencilerinin yakınları tarafından zorla kaybetme ve cinayetlerden sorumlu tutulan federal polis teşkilatı, Juan Miguel’i soruşturma kapsamında öğrencilerin cenazelerini Guerrrero’daki bir çöplüğe taşıdığı iddiası ile gözaltına aldı.
Son gözaltıyla beraber dava kapsamında yargılananların sayısı da 29’a çıktı.
Başsavcılığın yürüttüğü soruşturmada son gelişme iddiaları doğrular nitelikte. Soruşturmaya göre 43 öğrenci “Iguala ve Cocula yerel polisince bir suç çetesi olan Guerreros Unidos karteline teslim edildi ve kartel üyeleri daha sonra öğrencileri öldürdü, bedenlerini bir çöp konteynırında yaktı ve geriye kalanları San Juan Nehri’ne attı”.
Önümüzdeki Aralık ayında başkanlık koltuğunu devredecek olan Peña Nieto, bu hafta verdiği demeçler esnasındaysa 2015’teki soruşturmanın kararını hatırlatarak, 43 öğrencinin yerel uyuşturucu mafyasınca zorla kaybedildiği ve öldürüldüğü konusunda ısrar etti.
Nieto, söz konusu dönemin başsavcısının “Karar tarihi hakikattir” sözlerini esas alıp soruşturmaya karşı istenen yeniden araştırma ve hakikat komisyonu taleplerini yok saydı ve ailelerin iddialarını yalanladı.
Peña Nieto, ailelerin yaşadığı acı için ise üzgün olduğunu belirtirken, “Bunca yıl boyunca adalet talep etmek, çocuklarına ne olduğunu bilmek istemek zorunda kaldılar fakat artık ne olduğunu biliyorlar” iddiasında bulundu ve ekledi: “Ben bu kanaatteyim. Soruşturmada bir hata olduysa, zaten açık, sanırım hala devam ediyor.”
Nieto’nun savunmasını ‘ihmalkâr’ olarak nitelendiren Uluslararası Af Örgütü Amerika Ülkeleri Direktörü Erika Guevara Rosas, “Başkan Peña Nieto hükümetinin var olan tüm kaynaklarını, hakikati, adaleti ve tazminatları garanti etmek yerine gerçekleri saklamak için kullandığının başka bir emaresi” olduğunu vurguladı.
Nieto’nun ardından göreve başlaması öngörülen müstakbel devlet başkanı Andres Manuel Lopez Obrador ise daha Temmuz ayında MESA sürecine başlamayı kabul etmiş ve davanın yeniden açılacağının sözünü vermişti.
Kaynak: Gazete Karınca
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()