Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla atanan ve “kayyum rektör” olarak anılan Prof.Dr. Melih Bulu, öğrenci ve akademisyenlerin mücadelesi sonucu 6 ay sonra yine Erdoğan’ın kararıyla görevden alındı. Ancak Bulu’nun yerine bu kez akademisyenlerin 95 karşı oy kullandığı Naci İnci kayyum rektör olarak atandı.

Kararıtanımayan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri ise “kayyum rektör” atamalarına karşı 2 Ocak’ta başlattıkları protestoları sürdürüyor. Akademisyenler, Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan süreci değerlendirdi.

Akademinin altı oyuluyor

MA’dan Kadir Güney’in haberine göre atamaların bu şekilde yapılmaması gerektiğini defalarca ifade ettiklerini belirten Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Taylan Acar, “Aramızda rektör adaylarını belirledik ancak yıllarca bizim meslektaşımız olmuş biri bu görevi bize danışmadan kabul etti” diye belirtti.

Rektör atamalarının üniversitelerin biriktirdiği değerleri, bilimsel ve özgürlükçü ortamın altını oyan bir metot olduğunu dile getiren Acar, iktidarın bu metottan bir an önce vazgeçmesi gerektiğini vurguladı. Acar, “Üniversitenin kendi adaylarıyla idarecilerini belirlemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir an önce rektör belirleme yöntemine geri dönülmesini talep ediyoruz” dedi. Ülkede belediye ve üniversitelerin bir süredir böyle yönetildiğini kaydeden Acar, “Bunu da sürekli ‘milli irade’ diyen bir siyasi oluşum yapıyor. Aslında milli iradeye pek de saygısı olmadığını görüyoruz. Daha kimseyle konuşmadık ama bugüne kadar sürdürülen direniş devam eder diye düşünüyorum” dedi. ‘Sesimizi kapatıyorlar’ Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tınaz Ekim ise yaşananlara içeride bizzat tanıklık ettiklerini belirterek, şöyle dedi: “Kurumun işleyiş ve kurallarına uyulmuyor. Yöneticiler bizlerle iletişime geçmemeyi tercih ediyor. Bu bilinçli olarak yapılıyor. Online görüşmelerde sesimizi kapatarak, konuşturmamaya kadar gitti bu süreç. Böyle durumlar üniversitelerde alışık olunmayan durumlardır.” ‘Seçim dikkate alınmıyor’ Rektör yardımcısı Gürkan Kumbaroğlu’nun, akademisyenlerin desteklediği adaylarla ilgili yapılan güven oylamasını hedef aldığını anımsatan Ekim, “Belli ki anlamamış, gelseydi biz anlatırdık. Ama karşılaşıp anlatma ortamımız da olmuyor. Sanki küçük marjinal grubun yapmış olduğu bir şey gibi söylüyor. Oysa rekor düzeyde bir katılım gerçekleşti. Yine böyle bir oylama için neredeyse oybirliğiyle karşı gelinen diyebileceğimiz bir rektör adayı atandı. Bu bir temayül belirleme. Zaten şu anda rektör belirleme yönteminde bir seçim yok. Bunu biliyoruz. Dolayısıyla seçim yapsak da onu dikkate alacak mekanizma yok. Sadece bir çözüm önerisi sunduk” ifadelerini kullandı. ‘Birlikte direniyoruz’ Ekim, “Barışçıl bir çözüm önerisi olmasına rağmen ellerinin tersleriyle geri teptiler. Biz 17 adaydan herhangi birini seve seve kabul edecektik. Aralarında çok farklı düşüncelerden adaylar var. Eminim Ankara’nın hoşuna gidecek adaylar da vardı. Bunun kabul edilmemesiyle ‘Sizin ne düşündüğünüz önemli değil’ deniliyor. Bu yalnız Boğaziçi için denmiyor. Yarın öbür gün bir seçim olduğunda halkın da ne düşündüğünün önemi olmayacak. Çünkü yaşadığımız şey bu. Belli bir ajanda var onun doğrultusunda kim yönetici olacaksa o oluyor. Baskılar daha da artacak. Hep birlikteyiz, direniyoruz. Birbirimizden güç alıyoruz. Boğaziçi’nin yanında olmak aslında Türkiye’nin nabzını yoklamaktır. Bazen hiç beklemediğimiz yerden destek geliyor. Bunlar bize güç veriyor. Bunlara ihtiyacımız var” dedi.

Öğrenciler serbest

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne Naci İnci’nin “kayyum” rektör olarak atanmasını 23 Ağustos’ta AKP Sarıyer ilçe binası önünde protesto etti. Yapılan basın açıklamasından sonra 8 üniversiteli ve haber takibi yapan gazeteci Ozan Acıdere gözaltına alındı. 2911 kanununa muhalefetten gözaltına alınan öğrenciler emniyette alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Devrim Barış Yılmaz, yeni atanan “kayyum rektör” Naci İnci için “Tayyip Erdoğan, 20Ağustos gecesi yeni piyonunu seçti” demişti. Yılmaz, “Sadece üniversite kampüslerinde değil, kent meydanlarında da yankılanan direniş sloganları saray rejimine karşı demokrasi mücadelesi verenlerin, belediyelerine kayyum atanan Kürt halkının, açlığa mahkûm edilen işçilerin, kadınların, LGBTİ+ların mücadelesi ile buluştu” diyerek ortak mücadele vurgusu yapmıştı.

Kaynak: Yeni Yaşam