FEHİM TAŞTEKİN

Victor Hugo, Seine nehrinden biraz yukarıda Panthéon’da yatıyor. 19’uncu yüzyılda “Notre Dame’ın Kamburu” kitabını yazarak insan eliyle yıkılmaktan kurtardığı Notre Dame Katedrali dün yandı. İsyanları, iç savaşları ve iki cihan harbini ayakta atlatmış katedral renovasyon çalışmaları sırasında (muhtemelen) insan ihmaline ya da kazasına kurban gitti.
Nehrin iki kolu arasındaki adada (Cité) yanarken insanların ciğerlerini de yaktı, Hugo’nun kahramanları Quasimodo ve Esmeralda’yı da.
Yanan sadece Katolik dünyasının karakteristik bir kilisesi değildi; Avrupa kültürünün taşıyıcı kolonlarından biri olmuş, yılda milyonlarca insanın anılarında kendine yer açmış, Gotik mimarisi, gül pencereleri, heykelleri, eşsiz tabloları ve dini eserleriyle bir sanat ve tarih abidesiydi. Haliyle yangın herkesten bir parça kopardı.
Polis itfaiyenin müdahalesini zorlaşmaması için katedrale çıkan bütün yolları kapatmıştı. Sokak başlarına yığılıp alevleri izleyen insanlar şok içinde ‘Ave Maria’yı (Selam Meryem) söylüyordu. Ağıt yakarcasına selam verdikleri, katedral inşa edilirken Notre Dame (Bizim Hanımımız) ismiyle ithaf edilen Meryem Ana’ydı. Sadece Parisliler değil turistler de bu mateme eşlik ediyordu. Dumanlar ve alevler içindeki Notre Dame’ı uğurluyor gibiydiler.
Katedralin sözcüsü Andre Finot’nun “Her şey yanıyor, 19. yüzyıldan, 13. yüzyıldan kalan her yer yanıyor, hiçbir şey kalmayacak” sözleri alevler kadar yakıcıydı. Paris İtfaiyesi’nin “Yangını söndürüp söndüremeyeceğimizden emin değiliz” açıklaması da öyle. Seine’in kıyısında diz çöküp dua eden insanlar trajik görüntüler oluşturdu.
Kaynak: BBS NEWS TÜRKÇE
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()