İstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu, koronavirüs salgınında 57 eczacı ve 20 eczane çalışanının vefat ettiğini söyledi.
***
İtalya’da 15 Ekim’den itibaren tüm çalışanlara Covid sertifikası zorunluluğu getiriliyor. Hükümetin aldığı karara göre kamuda, özel sektörde ya da serbest çalışan yaklaşık 23 milyon kişi işyerlerinde Covid belgesi sunmak zorunda olacak. Covid aşısı yaptıranlara, hastalığı geçirip iyileşenlere ya da test sonucu negatif olanlara verilen belgelere sahip olmayan çalışanlar ücretsiz olarak işten uzaklaştırılacak. İtalya, tüm çalışanlara Covid sertifikası zorunluluğu getiren ilk Avrupa ülkesi oldu. Ülkede daha önce de sağlık ve eğitim sektörlerinde çalışanlar için Covid belgesi şartı getirilmişti. Covid sertifikasına sahip olmayan çalışanlar işyerlerine giremeyecek ve mazeretsiz devamsızlık yapmış sayılacak. Bu nedenle işe gitmeyenlerin maaşlarında kesinti yapılacak ve 5 günden sonra iş akdi askıya alınacak. Öte yandan sendikaların hükümetle yaptıkları görüşmeler sonucunda, Covid sertifikasına sahip olmamanın işten atılmalara yol açmamasına karar verildi. Covid belgesi olmadan işyerlerine girdiği belirlenen çalışanlara 600-1500 euro arası para cezası kesilebilecek. Belgeleri kontrol etmediği tespit edilen işverenler de 400-1000 euro arası ceza alabilecek
***
Türkiye’de salgın hala kontrol altına alınamadı. Yeni vaka bildirimi yüksek hızda devam ederken, günlük can kaybı artmaya devam ediyor. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 26 bin 161 kişi ve Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 221 kişi. Toplam vaka sayısı 6 milyon 821 bine yaklaşırken toplam can kaybı ise 61 bin 361 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 335 binin üzerinde. Aktif hasta sayısı azalmaya devam ederek 450 binin altına indi, yaklaşık 450 bin aktif hastaya sahibiz. Azalmakla birlikte mevcut aktif hasta sayımız bulaş tehdidinin devam edeceğini gösteriyor.
***
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, “Kış çok ağır geçecek. Kapatmamak için direniyoruz ama önlemlerimizi almaz, vaka sayılarını düşüremezsek kapanmak zorunda kalacağız” dedi.
***
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı ve Ankara Üniversitesi Cebeci Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tanıl Kendirli, çocuklarda Covid-19 vakalarının son dönemde gittikçe arttığını belirtti. Kendirli, “İlk başta Covid-19’un çocukları daha az etkilediği hatta etkilemediği yönünde bir görüş belirginleşmişti; ama özellikle mutasyona uğrayıp varyantlar ortaya çıktıkça bu bilginin değiştiği ve aşılanmayla da birlikte hastalanan grup ve hastaneye yatışlarda etkilenme açısından çocuk grubunun bu alanda giderek öneminin arttığı görülmektedir. Bizim hastanemizde Covid-19 için ayrılmış alanlar dolu. Ancak çocuk hastada erişkinlerde olduğu gibi çok büyük yerler ayırmamız gerekmemişti. Şu an yeni doğan ve çocuk enfeksiyonda 8 yatağımız var. Onlar dolu. Bir de acilde pozitif hastamız var yatmayı bekleyen. Salgının en başından beri çocuk hastanesine acil anlamda başvuran, 0-18 yaş çocuk grubundaki 21 bin hastaya test yapılmış ve bunun 2 bin 500’ü pozitif çıkmış. Pozitif vaka en baştan beri yüzde 11.8 civarlarındaydı ama son günlerde pozitiflik oranının bir kat arttığını söyleyebiliriz” diye konuştu.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ergin Çiftçi de çocuklarda Covid-19 vakalarının arttığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Çocuklarda Covid-19’un önceki dönemlere göre biraz daha arttığını biz de tespit ediyoruz. Bunda elbette çeşitli faktörler rol oynuyor. Okulların açılmasının da bunda etken olduğunu söyleyebiliriz. Onun dışında tatil bitti ve insan aktivitesi çok arttı. Maalesef salgınla ilgili önlemlerin de biraz azaldığını görüyoruz; maske kullanımı maalesef azaldı. Önceki haftalara göre Covid-19’u saptadığımız çocukların oranında çok büyük bir artış olduğunu söylememiz lazım. Yani test pozitifliği yaklaşık yüzde 8 iken şimdi yüzde 30’lara yaklaştığını söyleyebiliriz. Aslında önlemler belli. Maske, mesafe, hijyen kurallarına mutlaka uymalıyız ama salgını kontrol altına alabilmek için en önemli silahımız şu anda aşı. Mutlaka aşılanmalıyız. Çocuklarda da artık aşının etkili ve güvenli olduğunu biliyoruz. Bu nedenle çocuklar da aşılanmalı.”
***
Partisinin il başkanlığını hizmete açan Erbakan, burada yaptığı açıklamada, koronavirüs aşılarına ilişkin şunları söyledi: “Başından beri süreçle ilgili şüphelerimizin olduğunu ifade ettik. 2020 Mart ayında ‘Bu işin içinde iş var, şüphe duyuyoruz’ diye ifadelerde bulunuyoruz. Bu virüsün Allah tarafından değil de laboratuvar ortamından çıkması insanların aklına soru işaretleri getiriyor. Bunu üreten çevreler ne için, hangi amaca ürettiler? Bilim adamları diyorlar ki; ‘Bir salgının pandemi olması için nüfusun yüzde 10’unu öldürmesi lazım’. Şu ana kadarki rakamlara göre 10 binde 6, ölüm oranı. 10 binde 6’nın da 10 binde 5’i 65 yaşın üzerinde kronik hastalığı olan. 65 yaşın altında 10 binde 1’e düşüyor. Ölüm riski, 40 yaşın altında daha da aşağı düşüyor, 18 yaşın altında milyonda 1’lere düşüyor. Böyle düşük risk için 7-8 milyar insanı aşılayacağız. Bu son derece mantıksız. Normalde piyasaya sürülmesi için geçmesi gereken aşamalar en az 6 sene süren aşıyı, birden bir acil kullanım onayı diye bir şey çıkarıp gözü kapalı dünya üzerinde 6 milyar insana vurulmaya çalışılıyor. ‘Acil kullanım onayı verdik’ dediğiniz aşı mRNA teknolojisini kullanıyor. mRNA teknolojisi demek hücre çekirdeği içine etki edebilen bir teknoloji demek. Hücre çekirdeğinin içine etki ettiğiniz zaman Allah vermesin çok ciddi sonuçların ortaya çıkması mümkün. Mutasyonlar gibi, sakat doğumlar, kuyruklu insanlar, hayvan postuna sahip insanların doğumu gibi korkunç sonuçlara yol açabilmesi mümkün” Erciyes Üniversitesi’nde geliştirilen Türkovac aşısını, aşılar içinde ehveni şer olarak gördüklerini söyleyen Erbakan; “Bu kadar düşük bir risk karşılığında aşı olmayı düşünmüyoruz. Hiç aşı olmamak en iyisi bana göre. Ancak mecbur kalınırsa mRNA teknolojisi kullanmayan aşıların yaptırılması ancak mümkün olabilir. Bu noktada mecbur kalındığında Türkovac, aşıların içinde en uygunu olarak düşünülebilir” dedi.
***
Aşı yapılacak nüfus alt sınırının 12 yaşa indirilmesi, 3. doza rağmen halen günlük 1 milyon doza ulaşabilmiş değiliz. Hafta sonları 300 binlere kadar geriliyoruz. Sağlık Bakanlığı hızlı ve etkin aşılama için herhangi bir çaba göstermiyor, aşılama kendi ritminde devam ediyor.
18 Eylül saat 19:00 itibariyle son 24 saatte 300 bin 878 doz aşı uygulandı.
Türkiye’de bugüne kadar, 52 milyon 601 bin 310 birinci doz, 41 milyon 902 bin 917 ikinci doz, 9 milyon 789 bin 819 üçüncü doz aşı uygulandı.18 yaş üstü nüfusa göre birinci doz Türkiye ortalaması % 84.7, ikinci doz ortalaması % 67.2 oldu.
Oysa sağlık otoriterleri tüm nüfusa göre aşı oranın hesaplanmasını öneriyor. Böyle ele alırsak birinci doz aşı oranı % 62.9, ikinci doz ise % 50.1 olduğunu görürüz. Buna göre salgını kontrol için hedeflenen nüfusun %70’inin ikinci dozu yaptırması hedefinin oldukça gerisindeyiz. Bölgeler ve iller arasında ciddi eştisizik devam ediyor. Mülteciler ve ötekileştirilen topluluklarda ne kadar aşı yapıldığı verisine ulaşamıyoruz. Dahası Delta varyantı nedeniyle bu oranın en az %85 olması gerektiği iddia ediliyor. Türkiye özgünlüğünde istatistik krtik bir konuda 2 doz Sinovac yapılanların ‘ikinci doz aşı oranı’ hesaplanmasına dahil edilmesi. Salgın kontrolü için iki doz Sinovac’ın yeterli olmadığı kabul ediliyor, bu nedenle bu kişilerin 3.doz aşı olunca (Sinovac ya da Biontech) hesaplamaya dahil edilmesi daha gerçekçi değerlendirmeyi sağlayacaktır. Özellikle yaşlı nüfusun 3. doz aşılanması konusunda ciddi sorunlar olduğunu sahadan elde ettiğimiz verilerle söyleyebiliriz.
***
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın her gün sosyal medya hesabından aşı haritasındaki renkleri paylaşmasının “yanlış bir algı” oluşturduğunu söyleyen Ankara Tabip Odası başkanı Ali Karakoç, koronavirüse karşı aşılama sürecini Cumhuriyet’e anlattı: “Bu oranlar toplumda yanlış algı yaratıyor. ‘İki doz aşılamada oran yüzde 63’ deniyor. Bu doğru değil. Çünkü vatandaş yüzde 63 oranında iki doz aşı tamamladıysa ‘Neden vakalar ve ölümler fazla?’ diyor. Bu da güvensizlik yaratıyor ve aşı tereddüdüne yol açıyor. Oysa Sağlık Bakanı toplumun tamamına göre bu oranları vermiyor, 18 yaş üstü için veriyor. Biz özellikle Delta varyantından sonra toplumun yüzde 80’ininin aşı olması gerektiğini söylüyoruz. Bizim nüfusumuz 83 milyon. 5 milyona yakın mülteci var. Yani biz daha yüzde 40-45 civarı bir çift doz aşılama yaptık.”
***
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer okulların açılması ile ilgili şunları paylaştı: ”Bir doz aşı olan öğretmen oranı 6 Ağustos’ta yüzde 73 iken 17 Eylül tarihinde yüzde 92’ye yükseldi. İki doz aşı olan öğretmen oranı da %59’dan % 80’e yükseldi. 71 bin 320 okuldan hiç birisi vaka nedeniyle kapatılmadı ancak kapatılan sınıflar var.”
***
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Batı yarımkürenin ötesindeki yerlerde aşılama yapılması umutlarını güçlendirecek bir hamleyle, dünyanın dört bir yanına dağıtmak üzere milyonlarca doz daha Pfizer aşısı satın almayı planlıyor. Beyaz Saray cuma günü, gelecek hafta küresel aşı tedariki konusunda dünya liderlerinin ve sağlık profesyonellerinin de katılacağı sanal bir zirveye ev sahipliği yapacağını da açıklayacak. Haberde isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan üç kişinin sözlerine atıfta bulunuldu. Çarşamba günü yapılacak zirvede, ABD Başkanı Joe Biden’ın gelecek yıl eylüle kadar tüm dünyaya nüfusunun yüzde 70’ini aşılama taahhüdünde bulunacağı iddia edildi. Bu hedef, düşük ve orta gelirli ülkeler için halihazırda açıklananlara ilaveten milyarlarca ek doz gerektirecek.
***
İngiltere’nin Türkiye’yi kırmızı listeden çıkarırken, “Her iki doz aşısını BK, ABD, AB ve EFTA üyesi ülkelerde yaptıran ve bunu belgeleyen yolcuların varışlarını takip eden iki gün içerisinde test yaptırmaları yeterli olacaktır” maddesi nedeniyle Türkiye’den İngiltere’ye gidenlere 10 gün ev karantinası uygulanması yapılacağı anlamına geliyor. Sosyal medyada konuyla ilgili birçok tartışma yaşanırken problemin Türkiye’de yapılan bir uygulama farklılığından kaynaklandığı iddia edildi. Buna göre, Türkiye aşı olan kişilere verilen aşı pasaportlarına kişilere uygulanan aşıların seri numaraları yer almıyor. Ancak AB’de her bir aşının seri numarası kişilerin kayıtlarına işleniyor.
***
Covid-19 vakaları düşüş eğilimine girse de halen yüksek hızda devam ediyor. Farklı coğrafyalarda pandemi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 228 milyon 340 bine yaklaşırken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 4 milyon 692 binin üzerine çıktı. Aktif hasta sayısı 19 milyonun altında devam ediyor, dün itibarıyla yaklaşık 18 milyon 737 bin civarında aktif hastaya sahibiz. Düşme eğilimi de olsa hala yüksek aktif hasta sayısı bulaş tehdidinin ciddi olduğunu gösteriyor.
Küresel düzeyde son 24 saatte 565 bin 233 kişiye Covid-19 tanısı konurken 8 bin 501 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. ABD zirvedeki yerini koruyor. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: ABD (157.9 bin), Hindistan (35.4 bin), Brezilya (33.5 bin), İngiltere (32.7 bin), Türkiye (27.7 bin), Filipinler (20.3 bin), Rusya (19.9 bin), İran (17.6 bin), Malezya (17.6 bin), Tayland (14.6 bin) ve Vietnam (11.5 bin).
***
Avustralya’da Covid-19 pandemisine karşı mücadele sürerken, yürürlükteki yasakları protesto eden göstericilerle polis arasında çatışmalar çıktı. Salgın nedeniyle uygulanan yasakların kaldırılmasını talep eden göstericiler, ülkenin çeşitli kentlerinde bir araya gelerek gösteriler düzenledi. Eyalet polislerinden yapılan açıklamaya Melbourne’de 235, Sydney’de 32 gösterici gözaltına alındı.
***
Oxford Üniversitesi’nden bilim insanlarının geliştirdiği yöntem, aşılanmadan sonra ağır Covid-19 geçirme riskinin düşük olduğunu gösterse de bazı grupların virüse karşı daha savunmasız olduğunu ortaya koydu. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler, demans veya Parkinson hastalığı olanlar ve/veya kronik rahatsızlığı bulunanların, aşıya rağmen nüfusun kalanına oranla daha fazla Covid-19’a yakalanma riski olduğu görüldü. Aşı öncesi olduğu gibi sonrasında da yaş büyük bir risk faktörü olmaya devam ediyor. Belli bir yaşın üstünde olanların Covid-19’a yakalanma olasılığı gençlere kıyasla daha fazla. Bunun dışında Down sendromu, böbrek rahatsızlığı, orak hücre hastalığı (SCD), HIV/AIDS, siroz olanların aşılanmadan sonra ağır Covid-19 geçirme ya da hastaneye kaldırılma riskinin daha fazla olduğu sonucuna varıldı.
Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 08.00) alıyoruz.
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()