Covid-19’un sadece damlacıklar değil, hava yoluyla da bulaşabildiğini belirten göğüs hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Haluk Çalışır, “Kapalı alanlarda maske, mesafe, hijyen korunmak için yeterli değil. Bunlar bir güven duygusu oluşturuyor ama yetmiyor. Enfeksiyon olasılığını azaltan en önemli faktörlerden biri havalandırma” dedi. Okullarda sıralar arasında şeffaf bariyer kullanımını doğru bulmayan Çalışır, ‘bariyerlerin ortamın hava akımını bozduğunu ve sabit kalmasına neden olduğunu’ kaydetti. Çalışır’ın verdiği bilgiye göre virüs taşıyan aerosoller kapalı mekanlarda uzun süre havada asılı kalabiliyor ve fiziksel mesafe kriteri olarak tanımlanan 1-2 metreden daha uzağa gidebiliyor. Virüs yüklü parçacıkların ortam havasında artmasına, yoğunlaşmasına neden olan diğer bir faktör ise insan sayısı. İnsan sayısı arttıkça ve süre uzadıkça havada asılı kalan virüsü taşıyan parçacık sayısındaki artış kaçınılmaz. Bu tür kapalı mekanlarda bulunup ortam havasını soluyan çok sayıda kişide hastalığın gelişmesi mümkün.

Kapalı yerlerdeki pencerelerin açılabilmesinin Covid-19’dan korunmada büyük avantaj olduğunu belirten Çalışır, şu ifadeleri kullandı: “Diğer önlemlerin yanısıra, pencerelerin açık olması hastalıktan korunmada en kıymetli, basit, ucuz ve cihaz gerektirmeyen bir yöntem. Bir de pencerenin karşısında kapı varsa ve açılarak, halkın ‘cereyan’ dediği iç ortamda rüzgar estirilebiliyorsa virüs ortamdan hızla uzaklaştırılabiliyor. Üşüyenler, kolay hastalandığını söyleyenler daha sıkı giyinebilirler. … kapalı alanlardaki herkese, özellikle de hastane, üniversite, okullar, toplu çalışılan işyerleri, toplu taşıma araçlarında, AVM’ler vb. filtrasyon özelliği güçlendirilmiş (N95, FFP2, FFP3), yüze iyi oturan, valfli olmayan maskeleri öneriyoruz.

***

Türkiye’de salgın hala kontrol altına alınamadı. Yeni vaka bildirimi yüksek hızda devam ederken, günlük can kaybı artmaya devam ediyor. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 29 bin 760 kişi ve Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 214 kişi. Toplam vaka sayısı 7 milyon 714 binin üzerine çıkarken toplam can kaybı ise 68 bin 60 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 350 bin civarında. Aktif hasta sayısı yüksek hızda devam ediyor, 503 bine yakın aktif hastaya sahibiz. Azalmakla birlikte mevcut aktif hasta sayımız bulaş tehdidinin devam edeceğini gösteriyor.

***

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, “Bilindiği üzere şu anda aktif vakalarımızın yüzde 40’ını 23 yaş altındaki gençlerimiz oluşturuyor. Gençlerimiz eğitim, iş yaşantısı, ulaşım ve sosyal yaşantı gibi faktörler dolayısıyla günlük hayat içerisinde en aktif olan grubumuz” dedi. Sosyal hareketliliğin en yüksek olduğu gençlerin aşılanma oranlarının hedeflenen düzeyin oldukça gerisinde olduğunu belirten Doç. Dr. Kayıpmaz, yaklaşan kış ayları öncesinde bu grubun aşılarını tamamlamasının çok önemli olduğunu kaydetti. Kayıpmaz, “Bilindiği üzere şu anda aktif vakalarımızın yüzde 40’ını 23 yaş altındaki gençlerimiz oluşturuyor. Gençlerimiz eğitim, iş yaşantısı, ulaşım ve sosyal yaşantı gibi faktörler dolayısıyla günlük hayat içerisinde en aktif olan grubumuz. Şu anda baktığımızda üniversite çağındaki gençlerimizin, 18-25 yaş aralığındaki gençlerimizin aşılarının tamamlanma oranının yüzde 53,77 olduğunu görüyoruz. Bu da aslında en fazla risk altında olan grubumuzdaki aşılanma oranlarının henüz istediğimiz düzeyde olmadığını gösteriyor. Bunun yanında bizim temel bireysel korunma önlemlerinden olan maskeye, mesafeye ve kalabalıklardan uzak durmaya, gençler arasında daha az riayet edildiği düşünüldüğünde bu da vaka sayılarında bir artış olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.

***

Aşı yapılacak nüfus alt sınırının 12 yaşa indirilmesi, 3. doza rağmen halen günlük 1 milyon doza ulaşabilmiş değiliz. Sağlık Bakanlığı hızlı ve etkin aşılama için herhangi bir çaba göstermiyor, aşılama kendi ritminde devam ediyor. Hafta sonu günlük yapılan aşı dozu 150 binlere kadar geriliyor.

Sağlık Bakanlığı resmi sitesindeki son rakamlara göre: 20 Ekim saat 19:00 itibariyle son 24 saatte 194 bin 818 doz aşı uygulandı. Türkiye’de bugüne kadar, 55 milyon 13 bin 831 birinci doz, 47 milyon 704 bin 367 ikinci doz, 10 milyon 908 bin 902 üçüncü doz aşı uygulandı.18 yaş üstü nüfusa göre birinci doz Türkiye ortalaması %88,6 ikinci doz ortalaması %76.9 oldu.

Oysa sağlık otoriterleri tüm nüfusa göre aşı oranın hesaplanmasını öneriyor. Böyle ele alırsak birinci doz aşı oranı %65.7, ikinci doz ise % 56.9 olduğunu görürüz. Birinci doz aşı yapılanların sayısı çok azaldı. Buna göre salgını kontrol için hedeflenen nüfusun %70’inin ikinci dozu yaptırması hedefinin oldukça gerisindeyiz. Bölgeler ve iller arasında ciddi eşitsizlik devam ediyor. Mülteciler ve ötekileştirilen topluluklarda ne kadar aşı yapıldığı verisine ulaşamıyoruz. Dahası Delta varyantı nedeniyle bu oranın en az %85 olması gerektiği iddia ediliyor. Türkiye özgünlüğünde istatistik kritik bir konuda 2 doz Sinovac yapılanların ‘ikinci doz aşı oranı’ hesaplanmasına dahil edilmesi. Salgın kontrolü için iki doz Sinovac’ın yeterli olmadığı kabul ediliyor, bu nedenle bu kişilerin 3.doz aşı olunca (Sinovac ya da Biontech) hesaplamaya dahil edilmesi daha gerçekçi değerlendirmeyi sağlayacaktır. Özellikle yaşlı nüfusun 3. doz aşılanması konusunda ciddi sorunlar olduğunu sahadan elde ettiğimiz verilerle söyleyebiliriz.

***’

DSÖ’nün üst düzey yöneticilerinden Dr. Bruce Aylward, yoksul ülkelerin aşıya yeterince erişemediklerini belirtti. Aylward, salgınının bu nedenle bir yıl daha uzun sürebileceğini ve 2022’de de etkili olabileceği söyledi. Afrika kıtasında nüfusun %5’inden azı aşılanmış durumda, diğer kıtaların çoğunda bu oran %40. Aylward, varlıklı ülkelere aşı kuyruğundaki yerlerini bu ülkelere bırakmaları çağrısı yapıp “Gerçekten hızlanmamız gerekiyor. Bu pandemi gereğinden fazla bir yıl daha devam edecek” dedi.

“The People’s Vaccine” adlı sivil toplum kuruluşları ittifakı, ilaç şirketleri ve zengin ülkeler tarafından vaat edilen yedi dozdan sadece birinin aslında daha yoksul ülkelere ulaştığını gösteren yeni veriler yayımladı. Covid aşılarının büyük çoğunluğu yüksek gelirli veya üst orta gelirli ülkelerde yapılmış durumda. Küresel olarak uygulanan dozların sadece %2,6’sı Afrika’da yapıldı.

***

İtalya’da yapılan bir çalışma Covid-19 aşısı olanların çok yaşlı veya virüse yakalanmadan önce çok hasta olmadıkları sürece hastalık nedeniyle ölme ihtimallerinin çok düşük olduğunu gösterdi. Aşısızlar arasındaysa hayatını kaybedenlerin yaş ortalaması 78, altta yatan hastalık sayısı dört olarak hesaplandı. Aşılandığı halde hayatını kaybedenlerde kalp rahatsızlıkları, demans ve kanser vakalarının daha yüksek olduğu görüldü.

***

Aşı olmayan baba-oğul dört gün arayla ‘corona’dan öldü; anne ve diğer kardeş yoğun bakımda…

***

Covid-19 vakaları düşüş eğilimine girse de halen yüksek hızda devam ediyor. Farklı coğrafyalarda pandemi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 242 milyon 780 bine yaklaşırken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 4 milyon 937 binin üzerine çıktı. Aktif hasta sayısı 17 milyon 776 bin civarında. Düşme eğilimi de olsa hala yüksek aktif hasta sayısı bulaş tehdidinin ciddi olduğunu gösteriyor.

Küresel düzeyde son 24 saatte 454 bin 318 kişiye Covid-19 tanısı konurken 7 bin 516 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: ABD (80.4 bin), İngiltere (49.1 bin), Rusya (34.1 bin), Türkiye (29.8 bin), Ukrayna (18.9 bin), Almanya (18.7 bin), Hindistan (18.4 bin),Romanya (17.2 bin), Brezilya (15.6 bin) ve İran (11.8 bin).

Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 07.00) alıyoruz.

 

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…