
Corona pandemisi öncesi de cezaevlerinden mektupları uzun sürelere yayılan zaman dilimlerinde alırdık. Ancak pandemi bahanesi ile bu durum artık had safhaya çıktı. Tutsakların ağır izolasyonlarla yalnızlaştırılması, ek keyfi cezaların uygulanması, işkenceye varan yaklaşımlarla birlikte gönderilen kitap ve mektupların maceraperest bir serüven ile sahiplerine verilmemesi; hasta tutsakların kelepçe, asker eşliğinde ve çıplak arama ile hastaneye götürülüşlerinin her gün kamuoyuna yoğunca yansıması herkesi tedirgin etmeye devam ediyor.
Aynı tedirginliği yaşayan mahkumlar da yazabildikleri mektuplarla kamuoyunu bütün bu yaklaşımlara karşı duyarlılığa çağırıyorlar. Bu yüzden, Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan ağır hasta gazeteci Ziya Ataman’dan bana gelen mektubundan sizlere bazı kesitler sunuyorum:
“Sağlığımda bir ilerleme yok. Bilakis şimdi de nefes darlığı ve kalp rahatsızlığım başladı.
Gerekli ilaçları kurum temin ediyor. Fakat yararını bulmuyorum. O yüzden de vaz geçtim. (Bağırsaklar için olan) Şimdi hem kalp (Saleloc) hem de astım ilacı (Ventolin) kullanıyorum.
Belirtiler; kusma oluyor çoğu zaman. Mide desem kalmadı, kramplar, durgunlaştığında meydana geliyor. Baş ağrısı vs. normal seviyede. Ama asıl sorunum 4 yıl 3 aydır ishal var.
Korona’ya karşı önlem ise had safhada. Öyle ki, açık görüşler tümden iptal oldu. Kargolar, mektuplar ve benzeri şeyler iki hafta bekletilip veriliyor(muş). Ara-sıra dezenfekte oluyor. Telefon, avukat, kargoya, revire çıkarken maske ve eldiven veriliyor.
Telefon görüşmeleri bir haftada iki defa (10 dakika) oldu. Açık görüşlerimiz iptal edildiği için bu hak tanındı.
‘Acı çekiyor musun?’ sorunuza gelirsem; Kaçınılmaz olarak her halden payıma düşen bir şey olduğunu söylemeliyim; fakat iyiyim…
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurumu Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) avukatlarından Veysel Ok ve Zelal Pelin Doğan yapmışlardı. Fakat şimdiye kadar bir cevap alabilmiş değilim.
Halka küçük bir mesajım olacak: Düşüncelerimizin özgür olabilmesi için omuzlarınıza ihtiyacımız var. Bu gibi zorlu zamanlarda ancak dayanışma ile aydınlığa kavuşabiliriz. Bekliyoruz. Omuz omuza her şeyin üstesinde gelebiliriz.”
Kaynak: Yeni Yaşam
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()