Sağlık çalışanları “Yeter artık, ölmek istemiyoruz, öfkeliyiz” sloganıyla ülkenin birçok noktasında eş zamanlı eylemlerle ortak bir açıklama yaptı.
Artı TV muhabiri Elif Çetiner, İstanbul Tıp Fakültesi önündeki eylemi takip etti. Çetiner, TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı’yla konuştu.
Fincancı, sağlık çalışanlarının talepleriyle ilgili şöyle konuştu:
“Aslında ilk talebimiz özgürlük ve demokrasi. Neden? ‘Bütün alalarda eylemlerde sağlık çalışanları’ dediniz, ama pek çok şehirde valiliklerden yasaklama emirleri gitti tabip odalarına ve müdahale edeceklerine dair uyarılarda bulundular. Oysa biz en doğal hakkımızı istiyoruz ve yitirdiğimiz sağlık çalışanlarını alanlarda anmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Fakat bunu bile önleyen ama pandemiyi önleyemeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Bizim taleplerimizden çok artık öfkemiz var. Öünkü biz taleplerimizi aylardır iletiyoruz. Aylardır diyoruz ki bu pandemiyi yönetemiyorsunuz. Akla, bilime dayanmadan pandemi yönetilemez. Ekonomiyle ve ulusal çıkar adı altında tümüyle kâr hırsına yenik düştüğünüz koşullarda pandemiyi yönetme olanağınız yok. Pandemiyi yönetmenin yolu epidemiyoloji biliminin ilkeleri ışığında ve sağlık hizmetlerini doğru yapılandırmayla mümkün. Koruyucu sağlık hizmetinin olmadığı bir yerde pandemi de yönetilemez. Hastane kapısında karşıladığınız pandemiyle insanların ölümüne yol açtınız diyoruz, öfkeliyiz diyoruz, çünkü bunların önemli bir kısmı önlenebilir ölümlerdi. Ölümleri önlemediniz, yaşam hakkı ihlali gerçekleştirdiniz diyoruz ve bundan sorumlu olduklarını bir kez daha hatırlatıyoruz onlara.”
Fincancı, 311 sağlık çalışanının hayatını kaybetmesi, 120 bin sağlık çalışanının da Covid-19 pozitif olmasına rağmen, şehir hastaneleri için ayrılan milyarlarca liralık bütçe için şunları söyledi:
“Bu ödenek, kira parasıdır. Bu ödenek bize özgü ve kamu malı olarak kullanılacak ortamlar değil kira vererek kullanacakları ortamlara parayı dökerken sağlık çalışanlarının meslek hastalığı talebini görmezden gelmiştir bakanlıklar. Çalışma Bakanı alay eder gibi ‘zaten var’ diyerek ispat yükünü sağlık çalışanlarına atmıştır. Bu ülkenin kaynakları israf edilmediğinde, o kaynaklar tümüyle hak etmeyenlere dağıtılmadığında, bu kaynaklarla bir kapanmanın, bu kaynaklarla bir korunmanın ve bu kaynaklarla doğru aşılama süreçlerinin mümkün olduğunu biliyoruz. O nedenle diyoruz ki, haksızsınız, yönetemediniz ve biz size öfkeliyiz.”
Kaynak: ARTI GERÇEK
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()