Bakan Koca, genel kuruldaki bütçe görüşmelerinde yatak doluluk oranı üzerinden garanti ödeme tutarlarının olmadığını ifade etti. Bakan sözleşmelerdeki gri alanlardan faydalanarak kelimelerin salt anlamından yola çıkarak bu ifadeyi kullanmıştır. Ancak biz emek ve meslek örgütleri salt yatak doluluk oranı üzerinden bir ödemenin yapıldığı vurgusunu yapmadık.
Salt yatak doluluk oranı üzerinden bir ödemenin yapılacağını ifade etmek iktidarı aklamak ve Şehir Hastanelerini kamu zararı açısından daha masum hale getirmek demektir.
Sözleşmelerde geçen ibare şu şekildedir “İdare, Şirkete işletme dönemi boyunca Miktara Bağlı Ödemeler için Ödeme Mekanizması içerisinde yer alan Ek B’nin Miktara Bağlı Hizmetler başlıklı Bölüm B’de liste halinde belirtilen %70 doluluk oranına göre hesaplanan aylık miktarların ödenmesini ilgili ayda gerçekleşen yatak doluluk oranına bakılmaksızın garanti etmektedir. İdare garanti edilen miktarın aşılması halinde aşılan miktara ait ödemenin tamamını yapacağını kabul ve taahüt eder”.
Maddeden de yola çıkarak %70 doluluk oranı üzerinden değil, %70 doluluk oranı üzerinden hesaplanan aylık tüketim garantisi verilen hizmet miktarı üzerinden denilmektedir.
Bizler şehir hastaneleri sözleşmelerin 2003 -2005 aralığında hazırlandığını fizibilite raporlarındaki sağlık istatistiklerinden anlayabiliyoruz. İdare yatak doluluk oranını baz alancağı ana parametre olarak belirlemiştir.
Türkiye geneli Sağlık Bakanlığı hastaneleri için yatak doluluk oranı, yatan hasta oranı, ayaktan başvuru, acil muayene sayısı gibi sağlık verileri bir biriyle ilişkilidir.
Normal şartlarda örneğin bir hastanenin yatak doluluk oranının %70 olmasından yola çıkarak, yatan hasta sayısı, ayaktan başvuru sayısı, acil başvuru sayısını tahmin etmek mümkündür.
Örneğin Türkiye geneli Sağlık Bakanlığı hastaneleri 2019 yatak doluluk oranı %66 dolayında olup yatan hasta oranı ve ortalama kalış gün süresi gibi istatistiklerle hastanelerin genel kullanımına ilişkin geniş bir istatistiğe ulaşmak mümkündür.
Şehir Hastanelerinde %70 doluluk oranı üzerinden sabit bir ödemenin garanti altına alınmadığı doğrudur. Ancak %70 doluluk oranı üzerinden hesaplanan Miktara Bağlı Ödemelerinde granti altına alındığı bir başka gerçekliktir. Hiç bir işletme yanlız ve kaba %70 doluluk üzerinden hesaplanacak bir garanti ödeme üzerinden yatırım yapmayacaktır.
Söz konusu madde; %70 doluluk oranına göre hesaplanan (ayaktan bavuru, acil muayene – yatan hasta sayısı) hizmet miktarı (görüntüleme, labratuvar vb) üzerinden ödeme yapılacağını ifade etmektedir.
Söz konusu ödemeye ilişkin maddenin devamında zaten %70 doluluğun üzerinde bir doluluk gerçekleşmesi durumunda ek bir ödemenin yapılacağını değil, belirlenen Miktara Bağlı Ödemlerdeki miktarı aşması durumunda ek bir ödemenin yapılacağından bahsetmiştir.
Sözleşmelerde çok açıktır ki %70 doluluk oranına göre hesaplanan miktara bağlı ödemeler denilmektedir.
Türkiye SB hastanelerinde yatan hasta oranı %2’dir. Yani hastanelere başvuran 100 hastanın 2’si hastanelere yatış işlemi yapılmıştır. Yani 100 hastanın 2’sinin kullanacağı labratuvar yada görüntüleme hizmetleri sayısı üzerinden anlaşma yapılması söz konusu değil ve gerçekçide değildir. Söz konusu olan, %70 doluluk oranına göre hesaplanan ayaktan, acil başvuru ve yatan hasta sayısı gibi bir çok parametre ile hesaplanan miktarlar üzerinde hesaplanan ve garanti edilen miktara göre ödemeler vardır.
Peki onun yerine neden %70 oran yerine net sayılar verilmemiştir. Burdaki ana gerekçe ise, hem hizmet genişletilmesi hem yatak sayısı artırımı gibi durumlarda işletmeyi korumak amaçlıdır. Bugün Ankara Şehir Hastanesi pandemi dönemince yatak sayısını artırmıştır. Yatak sayısı artırımıyla birlikte tüm Miktara Bağlı Hizmetlerin sayısı da artmıştır. Pandemi süresinde ayaktan başvuruları azalmasına rağmen, attırımlı hizmet tutarları üzerinden ayaktan başvuruların kullanmadığı hizmetlerinde parasını ödenecektir.
Ankara Şehir Hastanesinin doluluk oranı %70 olup, pandemi öncesi 2020 aylık başvuru sayısı 350 bin iken sadece aylık 12 bin hastaya yatış yapılmıştır. Yani sadece %70 doluluk oranı sağlayan 12 bin hasta üzerinden ödeme yapıldığı vurgusu iktidarı eleştirmek değil kamu zararını küçültmek olacaktır (yeni açılması nedeniyle ayaktan başvuruları yatan hasta sayısına göre daha düşük).
Hizmet Bedeli; KDV, diğer vergiler ve harçlar olmaksızın ana sözleşmeye uygun şekilde aylık olarak belirlenmiş olup, TÜFE, ÜFE oranları ile Hizmet Hataları ve enflasyona göre güncelleneceği belirtilerek formülize edilmiştir.
Hizmet ödemeleri fiyatlandırma ve ödeme yöntemine göre Miktara Bağlı Hizmet Ödemeleri ve Miktara Bağlı Olmayan Hizmet Ödemeleri olarak ikiye ayrılmıştır.
Miktara bağlı ödemeler ise kendi aralarında Miktara Bağlı Tıbbi Destek Hizmetleri ve Miktara Bağlı Destek Hizmetleri olarak ikiye ayrılmıştır.
Tablo: Miktara bağlı ödemeler örnek tablosu
Örneğin hastanenin genel yatak sayısına göre (yatan hasta, ayaktan ve acil başvuru) kullanacağı ve garanti edilen “Kemoterapi İlaç Hazırlama” ve “Yemek Hizmeti” miktarı var eğer bu miktar altında bir sayı gerçekleştirildiyse bu miktar üzerinden aylık ödeme gerçekleşmekte, eğer miktar garanti edilen miktarın üzerindeyse, bu miktar üzerinden birim fiyatı ile hizmetin yeni bedeli hesaplanıp ödenmektedir.
*SES Ankara Şubesi Eşbaşkanı
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()