TTB’DEN UYARI VE ÖNERİLER – Yangın bilgisi olmayan gönüllüler risk altında

Söndürme çalışmalarına katılan yangın ve duman bilgisi olmayan gönüllülerin daha çok risk altında olduğuna dikkat çeken TTB, “Yangınlar sağlığımızı nasıl etkiliyor? Kimler daha fazla risk altında? Korunmak için ne yapmalı?” sorularına dair bilgiler paylaştı.

Türk Tabipleri Birliği “Orman Yangınlarından Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Sağlık Etkileri” başlıklı bir bilgi notu yayımladı.

TTB Olağan Dışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu tarafından hazırlanan bilgi notunda, orman yangınından kaynaklanan dumanın, içinde bulunan ve kimi zaman gözle görülemeyen ve kanserojen olan parçacık maddeler nedeniyle sağlık tehdidi oluşturan bir karışım olduğu belirtildi:

“Kısa süreli (yani günlük) partikül madde maruziyetinin, göz ve solunum yolu tahrişinden başlayıp akciğer fonksiyonunda azalma, akciğer iltihabı (zatürre), bronşit, astım ve diğer akciğer hastalıklarının alevlenmesi gibi daha ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını, kalp yetmezliği gibi çeşitli kalp damar hastalıklarını ağırlaştırdığını, hatta erken ölümlere neden olduğunu gösteren fazlasıyla kanıt mevcuttur.”

Kimler daha çok etkilenir?

  • Orman yangınına maruz kalan nüfus çeşitli boyutlarda etkilenmektedir; fakat çoğu sağlıklı yetişkinler ve çocuklar, yangın sonrasında dumanın akut etkilerinden kısa sürede kurtulabilirler. Fakat solunum veya kardiyovasküler hastalıkları olanlar, çocuklar ve yaşlılar, hamile kadınlar, düşük sosyoekonomik koşullarda yaşayanlar ve açık havada çalışmak zorunda olan işçiler gibi belirli yaş grupları ve belli topluluklar, daha büyük sağlık sorunlarıyla karşılaşmaya adaydır.

Gönüllüler nelere dikkat etmeli?

TTB, orman yangınlarının, yangın ve duman ortamları bilgisi olmayan, bu ortamlarda tecrübesi olmayıp, hazırlıklı olmayanlar için daha da ölümcül tehlikeler içerebileceğine dikkat çekerek, söndürme çalışmalarına katılan gönüllüleri uyardı:

  • Olay yerine özgü tehlikeler, üst düzey profesyoneller dışında herkes tarafından bilinemeyeceğinden; her ne kadar istekli-gönüllü-motive yardımseverler müdahale etmek isteseler de durum, çok fazla sayıda kişinin riskli bir işe girişmesine dönüşebilir ve sağlık sorunları, can kayıpları yaşanabilir.
  • Görevlilerin tahliye için; yaklaşmayın, “şu yöne gitmeyin”, “bu alana girmeyin” gibi uyarıları ciddiye alınmalıdır.
  • Yangın dumanındaki partiküllü maddeler, ortamdaki görüş kalitesini normal fenerler ile üstesinden gelinemeyecek kadar düşürür.

Hangi koruyucu donanıma ihtiyaç var?

TTB, yangına müdahale eden kişilerin müdahale sırasında kullanmaları gereken kişisel koruyucu donanımları şöyle sıraladı:

Yangın elbisesi: Vücudu, kol ve bacakları ısıya, kesilmelere, sıyrıklara ve darbelere karşı korurken; bazı kimyasallara karşı da sınırlı bir koruma sağlamalı.

Kask ve Koruyucu başlık: Başı, kulak ve yüzü vurmalar, çarpmalar ve sıcak suyun neden olacağı yaralanmalara karşı korumalı.

Çizme, eldiven: Ayakları ve elleri darbelere, sivri cisimlerin batmasına, saçılmış kimyasal maddelere, sıvıların etkilerine, yanıklara ve çarpmalara karşı korumalı.

Temiz Hava Solunum Cihazları ya da Duman maskesi: Solunum sistemini zehirli gaz ve yanma ürünlerine karşı korumalı.

Kimler daha fazla risk altında?

Kalp ve solunum hastalıkları olanlar: Kalp yetmezliği, kalp damar yetmezliği, yerleşik kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), astım veya amfizem gibi neticede kalp veya akciğer hastalığı olan kişiler:

Yaşlılar: Yaşlı bir yetişkin, gençlere kıyasla daha fazla kalp veya akciğer hastalığına sahip olma riski taşır.

Çocuklar: Ergenler de dâhil olmak üzere çocuklar, özellikle solunum sistemleri hâlâ gelişmektedir ve vücut ağırlığının kilogramı başına yetişkinlerden daha fazla hava (ve böylelikle de hava kirliliği) solurlar. Açık havada aktif olma olasılıkları daha yüksektir ve bu yüzden, ileride astıma yakalanma olasılıkları da daha yüksektir.

Diyabetliler: Diyabet hastası olan bir kişinin, altta yatan ve bazen belirti vermeyen kardiyovasküler hastalığa sahip olma potansiyeli daha yüksektir.

Hamileler: Hem hamileler hem de gelişmekte olan fetüs, potansiyel sağlık risklerine, görece fazla duyarlıdır.

Dumanın sizi etkileyip etkilemediğini nasıl anlarsınız?

  • Yüksek konsantrasyonlarda duman bir dizi semptomu tetikleyebilir. Herkes gözlerde yanma, burun akıntısı, öksürük, balgam, hırıltı ve zor nefes alma yakınmaları yaşayabilir. Kalp veya akciğer hastalığınız varsa, duman yakınmalarınızı daha da kötüleştirebilir. Kalp hastalığı olan kişiler göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı veya yorgunluk gibi yakınmalar yaşayabilir. Akciğer hastalığı olan kişiler her zamanki kadar rahat nefes alamayabilir ve öksürük, balgam, göğüste rahatsızlık, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmalar yaşayabilir.

Korunmak için neler yapılmalı?

Alınacak önlemlerin COVID-19 önlemlerini de içermesinin çok önemli olduğuna dikkat çeken TTB, bireylerin sağlıklarını korumak için atabileceği bazı adımları ise şöyle sıraladı:

Uygun maskeler kullanın: Yangın dumanının mecburen solunacağı bir durumda kalındığında, Kapalı Devre Solunum Cihazı (Self Contained Breathing Aparatus – SCBA) kullanılmalıdır. Eğer yangın dumanı solunacaksa ve elde SCBA yok ise en fazla korumayı sağlayan filtreli, N95, P100 gibi maskeler/ solunum koruyucu kullanılmalıdır, Yangın dumanı partiküllü maddeler içerdiği için kullanılacak solunum koruyucunun N95’ten de aşağı özellikte olmaması önemlidir, N95’in de yangın olay yerinde koruyuculuğu çok sınırlıdır.

Duman yoğunluğu arttıkça N95 veya muadili maskelerin koruyuculuğu çok çok azalmaktadır.Kapalı yangın alanına girilirken, kalınırken; yangın dumanına, içeriği net bilinmeyen dumana maruz kalınacağında bu tür maskelerin koruyamayacağı bilinmelidir. N-95 (FFP3) veya P-100 maskelerinin yüze iyi oturmaları ve doğru kullanılmaları gerekir. N-95 (FFP3) maskelerin kullanırken ıslanmamasına dikkat edilmelidir. Kâğıt “toz” maskeleri veya cerrahi maskeler, ciğerlerinizi orman yangını dumanındaki ince parçacıklardan koruyamaz. Atkılar veya bandanalar (ıslak veya kuru) da yardımcı olmaz.

Temiz oda oluşturun: Bir oda seçin. Örneğin banyolu bir yatak odası iyi bir seçimdir çünkü evin geri kalanıyla ilişkisi kesilebilir ve kapıyı uzun süre kapalı tutabilirsiniz. Dumanın odaya girmesini önleyiniz. Odadaki tüm pencereleri ve kapıları kapatın, ancak dışarı çıkmayı zorlaştıracak hiçbir şey yapmayınız. Temiz oda boşluğunda bir aspiratör veya davlumbaz varsa, sadece kısa süreler için kullanın. Varsa fanları (ventilatör), pencere klimalarını veya merkezi klimayı çalıştırın. HVAC (hava temizleyici sistem) gibi bir sistem veya pencere klimanız varsa ve dışarıdan hava çekiyorsa, filtresi düzgün çalışıyor mu kontrol edin. Dışardan gelen havanın filtre edildiğinden emin olamıyorsanız, sistemi devridaim moduna ayarlayın.

İçerideki havayı kirletmeyin: Bir ısı acil durumu olmadıkça dumanlı koşullarda evaporatif (yoğuşmalı) soğutucu veya tek hortumlu portatif klima kullanmaktan kaçının. Bu cihazların kullanılması, içeriye daha fazla duman getirilmesine neden olabilir. Yapabiliyorsanız, odadaki havayı filtreleyin; bu durumda oda için doğru boyutta bir portatif hava temizleyici kullanın. Mümkünse portatif hava temizleyiciyi sürekli olarak en yüksek fan ayarında çalıştırın. Ozon üretmeyen bir model seçin. Odun şöminesi, gaz kütükleri, gaz sobası ve hatta mum gibi yanan herhangi bir şey kullanmaktan kaçının. Elektrik süpürgesi çalıştırmayın ve sigara içmeyin.

İçeride kalın: İçeride kalmanız tavsiye ediliyorsa, tahliye olunması gerekmiyorsa, içerideki havayı olabildiğince temiz tutmaya çalışın. Dışarısı aşırı sıcak olmadıkça, pencerelerinizi ve kapılarınızı kapalı tutun. Varsa klimanızı çalıştırın. İçeriye ilave duman gelmesini önlemek için filtreyi temiz tutun. Dış ortamdaki hava kalitesi arttığında evi havalandırmak için pencereleri açın. Not: Klimanız yoksa, aşırı sıcak havalarda pencereler kapalıyken içeride kalmak tehlikeli olabilir. Bu durumlarda, araba veya daha temiz havası olan yerde bir barınak gibi alternatif arayın. Araba klimasının da devridaim modunda çalıştırılması gerektiğini unutmayın.

Sağlık ve ilaç planı yapın: İlaçlarınızı almakla ilgili sağlık uzmanınızın talimatlarına mutlaka uyun. Elinizde en az beş günlük ilaç bulundurun. Belirtileriniz kötüleşirse sağlık uzmanınızı arayın. Astım dahil kalp, damar veya akciğer hastalığınız varsa, sağlık uzmanınızla görüşün. Kalp damar hastalığınız varsa, sağlık uzmanınızın talimatlarını izleyin ve belirtileriniz kötüleşirse hekiminizi ya da 112’yi arayın .

Tahliye planı yapın: Mali ve kişisel belgeleri, önemli eşyalarınızı önceden düzenleyin. Çocuklar ve hayvanlarınızı düşünerek tahliye rotalarınızı ve nereye gideceğinizi kesin olarak belirleyin.

Arabadaysanız camları kapatın: Arabadaki camları kapatarak aracınızdaki dumanı azaltın. Bu koşullarda uzun süre kalmamak önemlidir. Pencereler kapatılarak, havalandırma/ klimanın çalıştırılması devridaim modunda yapılabilir. Dışarıda duman olan yerlerden geçerken yavaşlayın.

Tehlike yangından sonrada devam ediyor

TTB, orman yangınları sonrasında da risklerin devam ettiğine dikkat çekti:

  • Yangın bittikten sonra bile, bir orman yangınından kalan dumana ve küle maruz kalmak hem sağlıklı kişilerde hem de risk altındaki topluluklarda önemli sağlık etkilerine neden olabilir. Isıya bağlı hastalık ve duygusal stresin yanı sıra fiziksel stres veya temizlik faaliyetlerinden kaynaklanan yaralanmalar olabilir.
  • İç ortam hava kalitesinin düşük olduğu, yangından etkilenmiş yapılar veya yakınlarında duman ve kül kalıntısı olan yerlerde temizlik yapılırken, külü ve kalıntıları dağıtıp tekrar havaya karıştıracak eylemlerden uzak durmak, yeterli havalandırma ve diğer koruyucu önlemler tavsiye edilir.

Kaynak: Bianet

***

TÜSAD’dan dumana maruz kalanlar için öneriler

TÜSAD Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Onur Turan, yaşananların iklim krizi sonucu ortaya çıkan afetlerin çok ciddi sağlık sorunlarına yol açacağını gösterdiğine dikkat çekti.

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) dumana maruz kalanların sağlığına ilişkin önemli uyarılarda bulundu.

Özellikle küçük çocuklar, yaşlılar, astım, KOAH ve kalp hastalarının yangın dumanından korunması gerektiğini vurgulayan TÜSAD, herhangi bir maruziyet durumunda hemen doktora başvurulması gerektiğini belirtti.

“N95 gibi koruyucu solunum maskelerinin kullanılmasını öneriyoruz”

TÜSAD Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Onur Turan, yaşananların iklim krizi sonucu ortaya çıkan afetlerin çok ciddi sağlık sorunlarına yol açacağını gösterdiğine dikkat çekerek, şunları aktardı:

“Örneğin, orman yangınları sırasında ortaya çıkan çeşitli dumanlar, gazlar ve diğer solunan maddeler özellikle akciğerler için zarar verici etkilere sahip. Dumana bağlı akciğer hasarı; yanan maddenin cinsine, yanma şekline ve oluşan ısının sıcaklığına bağlı olarak değişir. Dumanın neden olduğu sistemik etkilerin büyük kısmını karbonmonoksit zehirlenmesi oluşturur.

“Ayrıca; hidrojen siyanür, asit, aldehit gazlar ve oksidanlar da akciğer ve vücuda zarar veren diğer bileşenler arasında yer alır. Duman solumasına bağlı ölüm her yüz kişiden ortalama 5 ile 8’inde gelişirken, erken ölümler, çoğunlukla hava yolu tıkanıklığı ve sistemik-metabolik zehirlenmeler sonucunda oluşur.

“Duman veya benzeri irritan maddelere maruziyet, solunum fonksiyonlarında azalma, hava yolu duyarlılığında artış yapabilir ve astım gibi bir havayolu hastalığını tetikleyebileceği gibi, yine astım ve KOAH gibi hastalığı olanlarda atak gelişimine neden olabilir. Olası bir yangın durumunda; özellikle solunum sistemini korumak, duman solumamak için ıslak havlu veya bez kullanarak burnun kapatılması önemli.

“Bu arada daha önceden temin edilen N95 gibi koruyucu solunum maskelerinin kullanılmasını ve eğer duman solunduysa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmasını öneriyoruz.”

Yaşlılar ve çocuklar risk altında

TÜSAD Astım ve Alerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Zeynep Ferhan Özşeker ise yangın dumanının solunmasının astım ve KOAH hastalarında hastalığın kötüleşmesine ve ataklara neden olabileceği uyarısında bulunarak, şu bilgileri verdi:

  • Duman; zatürre ve bronşit gibi hastalıklara da neden olabilir. Kalp hastalarında ani ölümlere, kalp krizine, kalp ritim bozuklukları meydana gelebilir.
  • Yaşlı kişilerde kronik solunum yolu ve kalp damar hastalıklarının sıklığının fazla olması onları daha fazla risk altında bırakır.
  • Çocuklarda ise solunum yolları ve akciğerlerin hâlâ gelişmekte olması nedeniyle yangın dumanına maruziyet kalıcı hasarlara, ileride astım gelişimine neden olabilir.
  • Yangın dumanından korunmak için öncelikle çocuk, gebe, yaşlı, astım, KOAH, kalp hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerin orman yangını riskinin yüksek olduğu dönemlerde zorunlu olmadıkça bu bölgelere seyahat planı yapmamalı.
  • Ayrıca yangın çıktığı durumlarda havada yangın dumanı partiküllerinin ölçümü, dumanın yayıldığı alanın belirlenmesi ve bunun halka duyurulması sağlanmalı.
  • Yangın dumanı yayılım alanında bulunanların yangın riski yoksa evde kalarak kapı ve pencerelerini kapalı tutmaları, zorunlu tahliye durumu varsa da mümkün olduğunca bölgeyi hızla terk etmeleri, araba ile seyahat sırasında tüm camların kapalı olması, iç havalandırma ile aracın havalandırılması önerilir.

Santral yangınlarında risk daha da artıyor!

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Berna Kömürcüoğlu, yanma sonucu oluşan is ya da kurumun içindeki çok küçük partiküllerin akciğerlere ulaşmasının kimyasal pnömoniye, kalıcı hasara ve solunum yetmezliğine neden olabileceğini belirtti.

Kömürcüoğlu, Muğla’nın Milas ilçesinde yaşanan orman yangında alevlerin Kemerköy Termik Santrali’ne sıçraması ile gündeme gelen santral yangınları konusunda ise şunları söyledi:

  • Termik santral yangını olan bölgede, özellikle karbonmonoksit ve kükürtdioksit seviyeleri yüksekliği risk teşkil etmektedir. Bu yüzden bunların takibi yapılmalı.
  • Yangın santrale ulaşmadan bölge tahliye edilmeli, tahliye edilememiş ise yangın devam ettiği sürece bölge halkı mümkün olduğunca evden çıkmamalı, evler dış ortamdan havalandırılmamalı.
  • Dış ortamlarda partikül filtre özelliği de taşıyan FFp2 ve FFp3 maskeler tercih edilmeli.
  • Zaten bölgesel yangınlar nedeniyle düşen hava kalitesi santral yangınıyla daha da bozulabileceği için risk grubunda hastalar astım, KOAH, restriktif akciğer hastalığı, evde sürekli oksijen kullanan solunum yetmezliği hastaları mümkünse yangın ortamından uzaklaştırılmalı. Yangın bölgesinde kalmaları durumunda, evlerini izole etmeleri, mümkünse hepa filitreli klima ile soğutulan (dışarıdan havalanmayan) bir ortamda kalmaları önerilir.
  • Yangına ve dumana maruziyet sonrası bireyler en az 24 saat semptomlar açısından izlenmeli. Solunum semptomları olan bireyler için CO zehirlenmesi açısından sadece pulse oksimetre yeterli olmayacaktır, karboksihemoglobin (COHb)düzeyleri ile artetiyel kan gazı ile birlikte değerlendirilmeli.

TÜSAD hakkında

Göğüs hastalıkları alanında Türkiye’nin ilk bilimsel meslek kuruluşu olarak 22 Haziran 1970 yılında İstanbul’da kuruldu. Halen Türkiye genelindeki 4.500’ün üzerindeki üyeleri ile “halkın akciğer sağlığını korumak” amacı doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor.

Toplumsal ve mesleki eğitimi, araştırmaları destekleyerek halk sağlığının korunmasına yönelik faaliyetler yürüten TÜSAD, “Tükenmeyen bir nefesle” sloganı ile 50 yıllık geçmişinde 42 ulusal kongre, sayısız bilimsel toplantı, sempozyum, iki dünya kongresi ile bilinçlendirme ve farkındalık projelerine imza attı.

Kaynak: Bianet

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…