Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak AKP Sarıyer İlçe Başkanlığı kurucularından Prof. Dr. Melih Bulu’yu atamasının ardından protestolar sürüyor.

Peki rektörlük neden önemli ve Türkiye’de neden hep tartışmalı bir konu oldu? Türkiye’deki rektörlerin akademik nitelikleri neler?

BBC Türkçe’ye konuşan Boğaziçi Üniversitesi’nin seçimle göreve gelen ilk rektörü Üstün Ergüder üniversitelerin önemini, “Üniversite toplumun beynidir. Üniversitenin hür düşünceyi teşvik etmesi lazım, hür araştırmayı teşvik etmesi, bunun için örgütlenmesi, örgütünün de bunu yansıtması lazım” sözleriyle açıklıyor.

'Benim rektörüm değil' yazılı pankart taşıyan öğrenciler

197 rektör üzerinden Türkiye’de üniversitelerin durumunu özetleyen bir bilimsel çalışma yayımlayan Prof. Dr. Engin Karadağ ise, üniversitelerin temel işlevinin araştırma olduğunu, rektörlerin standardı belirlediğini ve iyi araştırmacıların da standardı yüksek tuttuğunu vurguluyor.

Çalışmada, rektörlerin Scopus ve Web of Science isimli iki farklı akademik veri tabanında yayımlanan makale sayılarına göre mesleki yeterlilikleri inceleniyor.

İlkinde, rektörlerin dörtte birinin herhangi bir makalesi yer almıyor. İkinci veri tabanında ise bu oran üçte bir.

Son 5 yılda ilahiyat mezunu rektörlerin sayısı arttı

Rektörler en fazla tıp mezunu fakat son 5 yılda ilahiyat mezunu rektörlerin sayısında artış yaşanıyor.

Araştırmaya göre on yıl önce hiç ilahiyat mezunu rektör yokken 2016’dan sonra, Türkiye’deki her 37 ilahiyat profesöründen biri rektör oldu.

2016 sonrasındaki atamalardan sonra bazı üniversitelerin yerel ve uluslararası sıralamada geriledikleri de saptanmış.

Grafik

Türkiye’de rektörler geçmişten bugüne nasıl seçiliyor?

Üniversitelere rektör atanması, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra kurulan Yükseköğretim Kurumu’yla (YÖK) başladı.

Böylece 1981’de, 35 yıldır uygulanan rektörlük seçimleri kaldırıldı.

1946’da kabul edilen kanunda, rektörlerin seçimle görev başına gelmesi öngörülüyordu.

1992’de rektörlerin belirlenme sürecini düzenleyen kanun maddesi değişti ve seçimler geri getirildi.

Kanuna göre, devlet üniversitelerinde rektör adayları, profesör unvanına sahip akademisyenler arasından önce öğretim üyeleri tarafından seçiliyor, daha sonra YÖK adayların üçünü Cumhurbaşkanının onayına sunuyor, en son da Cumhurbaşkanı rektörü atıyordu.

Rektörler 4 yıllığına görev alıyor ve en fazla iki dönem bu görevi yürütebiliyordu.

KHK ile değişen sistem

2016’da AKP milletvekilleri TBMM’ye Cumhurbaşkanına doğrudan rektör atama yetkisi veren bir kanun tasarısı getirdi, tasarı muhalefetin itirazları üzerine geri çekildi.

Bundan 3 ay sonra yayımlanan bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile bu uygulama yürürlüğe girdi.

Buna göre, devlet üniversitelerinde rektör YÖK tarafından önerilecek üç aday arasından Cumhurbaşkanınca atanıyor. Vakıf üniversitelerinde ise rektör, mütevelli heyetinin belirlediği adaya YÖK’ün olumlu görüş vermesinin ardından Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor.

YÖK

Boğaziçi Üniversitesi’nde neden rektör tartışması yaşanıyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu, protestolarla karşılandı.

Üniversite önünde gerçekleşen protestolara katılanlara polis müdahale etti, çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Salı günkü devir teslim töreni sırasında bazı akademisyenler de rektörlük binasına sırtlarını çevirerek Bulu’yu protesto etti.

Bulu’nun seçimle değil atanarak göreve gelmiş olması protestoların en önemli nedenlerinden biri.

Grafik

Ergüder, 1992’den 2016 yılına kadar üniversite seçimlerinde birinci gelen adayın hep rektör olarak atandığını söyledi.

Protestoların diğer nedenleri arasında ise Bulu’nun siyasi geçmişi ve bu nedenle atamanın siyasi nitelik taşıdığı algısı yatıyor.

AKP Sarıyer İlçe Başkanlığı kurucularından olan Bulu, 2015’te de AKP’den milletvekili aday adayı olmuştu.

Habertürk’te Salı akşamı katıldığı bir programda Bulu bu eleştirileri, “Birçok insanı şaşırtacak ama ben siyasete CHP’de başladım. Liberal Demokratik Parti’nin gençlik kollarının başkanlığını yaptım. 2009’da aktif siyaseti bıraktım” sözleriyle yanıtladı. Bulu, 2015’te AKP’den milletvekili aday adayı olmuştu.

Boğaziçi’nin üniversite içinden rektör atama geleneği olduğu eleştirilerine ise Bulu, daha önce de üniversiteye dışarıdan rektör ataması yapıldığını belirterek yanıt verdi ve şöyle dedi:

“Ama daha da önemlisi ben Boğaziçiliyim. 8 senemi Boğaziçi’nde geçirdim.” Bulu, yüksek lisansını ve doktorasını Boğaziçi Üniversitesi’nde yapmıştı.

“Tepkilerin ardından istifa edecek misiniz?” yönündeki soruya ise Bulu, “Yok canım, niye istifa edeyim?” yanıtını verdi.

Haber: Esra Yalçınalp, Berza Şimşek, Burak Atabay

Grafikler: Selim Büyükgüner

Kaynak: BBC-Türkçe

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…