Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi’nde temizlik işçisi olarak işe başlayan ve dört yılda, önce öğretim görevlisi, ardından özel kalem müdürlüğüne getirilen Cemal Saygın’ın kadro karşılığı cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi.
Odatv’den Eneshan Solmaz’ın haberine göre; bir üniversite çalışanı, Cemal Saygın’ın, kendisine kadro vaadinde bulunup, fotoğrafları ile şantaj yaptığını öne sürdü. Ayrıca Cemal Saygın’a ait olduğu belirtilen bir numaradan gelen mesajları da ifşa etti.
SAYGIN: KONUŞMAK İSTEMİYORUM
İddiaların odağındaki Cemal Saygın iddiaları yalanladı. “Video montajla yapılabilir” iddiasında bulunan Saygın, “hukuki yollara başvurdum ve konuşmak istemiyorum” dedi.
ÜNİVERSİTEDEN AÇIKLAMA: SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Konuyla ilgili olarak Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi’nden yapılan açıklamada ise olaya ilişkin soruşturma başlatıldığı duyuruldu.
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Son günlerde kaynağı/ göndereni belirsiz e-posta ve sosyal medya hesaplarında yer alan iddialara ilişkin olarak isnatta bulunulan personelimiz hakkında idari inceleme / soruşturma başlatılmış olup, inceleme/soruşturma tamamlandığında kamuoyuyla paylaşılacaktır.”
‘TÜGVA KANALIYLA SERTİFİKA ALAN İSİMLERDEN’
Bu arada CHP Niğde İl Başkanı Erhan Adem, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’ne memur olarak alınan 54 kişiye halk eğitim üzerinden TÜGVA kanalıyla sertifikalar aldırılıp iş ilanı çıkarttırıldığını öne sürdü. Adem, “Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi bu sertifikalara uygun ilana çıkıyor sonra da ilana uygun belirlenen kişiler üniversiteye memur olarak alınıyor, yani TÜGVA’lı 54 kişi üniversitede memur olarak görev başı yapıyorlar” dedi.
CHP’li Erhan Adem, 19 Aralık’ta yaptığı basın toplantısında ayrıca Cemal Saygın’ın da bu şekilde işe girdiğini öne sürmüş ve şöyle konuşmuştu:
“Şu an Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nde özel kalem müdürü olarak görev yapan Abdurrahim Cemal Saygın, 2018’de temizlik işçisi olarak göreve başlıyor. 2020’de üniversitede derse girerek öğretim görevlisi yapılıyor. Yine aynı uygulama. 2022’de özel kalem müdürü olarak atanıyor. Torpil ve hülle düzeni burada da işletiliyor. Üniversiteye hoca olmanın bir saygınlığı kalmıyor. Siyaset kanalı devreye giriyor bu durum üniversitedeki hocalar arasında infial yaratıyor.”
Kaynak: Artı Gerçek
