Özgür Denizli

8 Mart: Eşit ve özgür bir yaşam için isyandayız!

Kadınlar, erkek şiddetine, savaşa ve yoksulluğa karşı eşit ve özgür bir yaşam için sokağa çıktı.

Siyasi iktidarın tüm yasak ve engellemelerine rağmen İstanbul’da kadınlar, 8 Mart Kadın Platformu’nun çağrısıyla Kadıköy’deki bir araya geldi.

Beşiktaş İskelesi önünde tepkilerini dile getirdikleri döviz ve sloganlarla bir araya gelen kadınlar, krize, şiddete, savaşa, eşitsizliğe ve kazanılmış haklarının gasp edilmesine karşı ‘isyandayız’ dedi.

Kürtçe ve Türkçe sloganların yazıldığı dövizlerde, ‘Barış için ısrar ediyoruz’, ‘Göçmen kadınlar kız kardeşimizdir’, ‘Eşit işe eşit ücret istiyoruz’, ‘Faturalara değil ücretlere zam’, talepleri dikkat çekti.

‘BİRBİRİMİZDEN GÜÇ ALARAK MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDİYORUZ’

‘Yaşasın kadın dayanışması’, ‘Katledilen kadınlar isyanımızdır”, ‘Nefrete karşı yaşasın hayat’ ve ‘Kadın, yaşam, özgürlük’ sloganları atan kadınlar yaptıkları açıklamada, ‘Daha iyi bir yaşam, eşitlik , özgürlük ve tüm baskılara rağmen birbirimizden güç alarak mücadele etmeye devam ediyoruz’ mesajı verildi:

“Kadınlar adına yapılan açıklamada şöyle denildi: “Bu 8 Mart’ta da meydanlarda, sokaklarda, işyerlerinde, okullarda, evlerde daha iyi bir yaşam için, eşitlik ve özgürlük için tüm baskılara ve yasaklara rağmen birbirimizden güç alarak mücadele etmeye devam ediyoruz. Emine Bulut’un ‘Ölmek İstemiyorum’ çığlığı hâlâ hafızalarda. Evine giderken tanımadığı bir erkek tarafından öldürülen Ceren Özdemir, erkek arkadaşı olduğu bahanesiyle babası tarafından öldürülen Şeyma Yıldız, bir plazanın 20. katından atılarak katledilen Şule Çet, Gülnihal, Tuğba, Hande, Gamze, Füsun, Melike, Ebru, Şehriban, Alev… Erkek şiddetiyle katledilip yaşamı çalınan her bir kız kardeşimizin acısı içimizde öfkeye dönüşüyor. İşte bu yüzden biz kadınlar kadın cinayetlerine ve erkek şiddetine karşı ayaktayız. Boşanmak isteyen kadınların nafaka hakkına göz dikerek biz kadınları aile içine mahkum etmeyi hedefliyor. Haklarımıza yönelik saldırılara, aile politikalarına, erkek egemen yargıya karşı ayaktayız. Cinsel istismarın affı olmaz! Çocuğun cinsel istismarına ve cinsel istismarı affetmeye çalışanlara karşı ayaktayız.”

‘EŞİT VE ÖZGÜR BİR YAŞAM İÇİN İSYANDAYIZ’

Ekonomik kriz her geçen gün ağırlaşan geçim yükünü evde kölece, karşılıksız emek veren kadınların sırtına yüklüyor. Ücretli emek alanında ise esnek, güvencesiz ve düşük ücretli çalışmanın yanında ilk işten çıkarılmaya çalışılan yine kadınlar oluyor. Emeğimizin sömürülmesine, krizin omuzlarımıza yığdığı yüke karşı ayaktayız. Kadın cinayetlerini önlemek yerine savaş politikalarında ısrar eden siyasal iktidara karşı biz kadınlar barışta olan ısrarımızı yinelemekten vazgeçmeyeceğiz. Şiddeti körükleyenlere, kadın katillerini aklayanlara, kadın ve çocukların hayatları pahasına savaş çıkaranlara, bizi yoksulluğa ve işsizliğe mahkum eden krizi yaratanlara yanıtımız, dayanışmayla büyüttüğümüz mücadelemizdir! Eşit ve özgür bir yaşam için biz kadınlar isyandayız.

Ankaralı kadınlar: Geceleri de meydanları da terk etmiyoruz

Kadınlar Ankara’da düzenledikleri 14. Feminist Gece Yürüyüşü’nde savaşı, sömürüyü, transfobiyi ve AKP’yi protesto etti.

Ankara’da 14’üncüsü düzenlenen ‘Feminist Gece Yürüyüşü’nde binlerce kadın ve LGBTİ+ Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi. ‘Patriyarkanın belasıyız feminist isyandayız’ pankartı açan kadınlar, ‘Yaşasın 8 Mart’, ‘Beden bedendir fizik kuantumdur’, ‘Tanrım eril kullarını sen affetsen ben affetmem’, ‘Trans cinayetleri politiktir’, ‘Kadınlar sokakta feminizm isyanda’, ‘Tabuları yıkarım bulaşıklara karışmam’ ve ‘Dünyayı istiyoruz kırıntıları değil’ dövizleri taşıdı.

Sakarya Caddesi’nde şarkılar eşliğinde dans eden kadınlar, daha sonra zılgıtlar ve sloganlarla yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca ‘Geceleri de sokakları da meydanları terk etmiyoruz’, ‘Gelsin baba, gelsin koca, gelsin cop, inadına isyan’, ‘Erkek adalet değil gerçek adalet’, ‘Biz durursak dünya durur’, ‘Aile değil kadınız, kadınız isyandayız’ ve Türkçe, Arapça ve Kürtçe olarak ‘Kadın yaşam özgürlük’ sloganları atıldı. Yaklaşık 65 gündür kayıp olan Gülistan Doku’nun duruma dikkat çeken kadınlar, ‘Gülistan Doku nerede?’ diye sordu.

POLİS, LGBTİ BAYRAĞINa GARİP BİR ŞEKİLDE EL KOYDU

Kadınlar, valilik yasaklamasına rağmen sık sık savaş karşıtı sloganlar attı. Sakarya Caddesi’nde ara sokakları dolaşırken meşaleli yürüyüş gerçekleştiren kadınlara, kafelerden ve birçok işyerinden de slogan ve alkışlarla destek geldi. Yürüyüş sırasında bir polis eylemcilerin taşıdığı LGBTİ+ bayrağını alarak, alandan koşarak uzaklaştı.

Sloganların, şarkıların susmadığı ve renkli dövizlerin taşındığı kısa yürüyüşün ardından tekrar Sakarya Meydanı’na gelen kadınlar, burada Kürtçe şarkılarla halaya durdu. Ardından kadınlar adına yapılan ortak bir açıklama Kürtçe, Türkçe ve Arapça okundu.

‘GÖÇMEN KADINLARIN YANINDAYIZ’

AKP iktidarının kadınların haklarını ve özgürlüklerini hedef alan sistematik saldırıları karşısında mücadelelerin geriletilmesine izin verilmeyeceği belirtilen açıklamada, “Kutsal aile içinde tanımlanan makbul kadın olmayacağız. Biz kadınlar hakkında karar vermek ne erkeklere ne de devlete düşer. Bu hayat bizim. Bugün tüm dünyanın gözü önünde göçmenlere yönelik en ağır insanlık suçları işleniyor. Türkiye’deki göçmen ve sığınmacıların yarısından çoğu kadın. Türkiye’de göçmen kadın olmak yoksulluk demek, emek sömürüsüne ayrımcılığa, erkek şiddetine uğramak demek. Bu şiddet sarmalına karşı göçmen kadınların yanındayız” denildi.

‘BARIŞTA ISRAR EDEN KADINLARIZ’

Açıklamanın devamında, “Biz özgürlüklerimizi gasp edilirken direnmekten ve barıştan ısrar etmekten vazgeçmeyen kadınlarız. Kürt kadınları her dönem daha da zorlaşan mücadele alanlarında direnişe devam ederken, hep bir ağızdan yılmadan, ısrarla ‘Jin jiyan azadi’ demeye devam edeceğiz. Cinsiyetçiliğe, militarizme, savaş, sömürüye erkek egemenliğe, homofobiye, bifobiye, transfobiye devlet şiddetine erkek şiddetine tacize, tecavüze hep birlikte hayır diyoruz. Boyun eğmiyoruz. Tüm dünyada sistematik saldırılara, muhafazakarlaşma ve biz kadınları hedef alan politikalar karşısında dünyanın dört bir yanında büyüyerek gelen feminist mücadelemizle biz kazanacağız. Patriyarkayı alt edeceğiz. Boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Patriyarkaya karşı mücadelemiz devam edecek. Geceleri de sokakları da terk etmiyoruz. Yaşasın feminist dayanışma” ifadelerine yer verildi.

Kadınlar Diyarbakır’da ‘Özgürlüğe yürüyoruz’ şiarıyla alanlara çıktı

Diyarbakır’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mitinginde konuşan HDP Eşgenel Başkanı Pervin Buldan, tek başkanlığın değil, eş başkanlığın olmasını istedi.

Kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında alanlara çıktı.  Diyarbakır’da Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi tarafından  “Kadınlar direnişi örgütlüyor, özgürlüğe yürüyor” şiarıyla düzenlenen mitingin adresi İstasyon Meydanı. Polis miting alanına çıkan yolları bir gün önceden kapattı. Alanın etrafında yoğun önlem alan polis, çevreye çok sayışa TOMA, zırhlı araç konuşlandırdı. Miting alanına saat 12.00’dan sonra geçişlere izin verildi.

KADINLAR ALANDA

Geçişlere izin verilmesinin ardından kadınlar kitleler ve kortejler halinde alana akmaya başladı. “Kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzler politiktir, hakikat ve adalet için direnişteyiz, doğanın ve kadının özgürlüğü için ekolojik yaşamı savunuyoruz, Mücadele seninle başlar direnişi örgütle” pankartlarının yer aldığı miting alanında kadınlar zılgıt ve ezgilerle halaylar çekiyor. Miting alanında sık sık “jin jîyan azadî” sloganı yükseliyor. İstasyon Meydanı’nda yapılan mitinge katılım oldukça yoğun. Alanda coşku oldukça yüksek.

KAYA: ALANLARDA OLACAĞIZ

Mitingin açılış konuşmasını Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya yaptı. Kadınlar olarak her alanda mücadele vereceklerini belirten Kaya, “Bir yıldır yürüttüğümüz kampanyalarda sokaklarda alanlarda meydanlarda olacağız. Yok sayılan emeğimiz kimliğimiz için bu gün buradayız” dedi. Dünya kadın mücadelesini büyüten bütün kadınları selamlayan Kaya, savaşa karşı, sömürüye karşı seslerini yükseltmek için alanlarda olduklarını belirterek, “En büyük gücü biz kadınlar yaratacağız” diye konuştu.

KIŞANAK: BİR GÜN DEĞİL HER GÜN 8 MART

Konuşmaların ardından HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Kandıra Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Gülten Kışanak’ın gönderdiği mesajı okudu.  Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayan Kışanak’ın gönderdiği  mesajda şu ifadeler kullanıldı: “Biz kadınlar bedenimize kimliğimize irademize emeğimize varlığımıza yönelen tüm saldırılara,  ancak kadın dayanışmasını ve kadın örgütünü büyüterek  yanıt verebiliriz. ‘Bir gün değil her gün 8 Mart’ anlayışı kadın cinayetlerini de savaşı da otoriter gerici yönetimi de durdurabilecek kadar güçlü bir slogandır. Şimdi ana cevap olmak için meydanları doldurma, zılgıtlar eşliğinde özgürlük halaylarına durma, buradan aldığımız güç ve enerjiyle mücadeleyi büyütme zamanı. Şimdi 8 Marta yakılan özgürlük ve eşitlik meşalesini Newroz’la buluşturarak barışa giden yola köprü kurma zamanı. Bizler de tutsak alınamayan kadınlar olarak zılgıtlarımız, stranlarımız ve halaylarımızla birlikte sizlerle alanlarda olacağız.

“KADINLAR DEVRİMİ EMZİRİYOR”

Esareti kadınlara reva görenlere inat direnişi ve yaşamı yeşerttiğimiz zindanlarda sizler ile buluşmanın coşkusunu yaşıyoruz. Her geçen gün gelişen baskı ve dayatmalara faşizmi ne kadar zorladığımızı ve zafere ne kadar yakınlaştığımızı görüyoruz.  Tarihi bir sürecin içinden geçerken, büyük Ortadoğu kaosunda faşizme karşı en büyük ve öncü savaşın sahibi kadınlar devrimi emziriyorlar. Kadınların bedeninde devrim gün be gün büyüyor ve yayılıyor. Devrimlerin sonunda en kutsal huzur direnenlerin olur. En büyük utanç ise direniş kalelerinde olmayanların… Bugün sizeler ile beraber görüyoruz ki direnenler olarak çok güçlüyüz ve yürüyoruz. Kararlılığımız tam da bu noktada gösteriyor ki lanetli bir utancın sahiplerinden olmayacağız bu kesin. Kadınlar olarak özelde zulmün cenderesinde kalmış Kürt kadınları olarak en kritik aşamada inisiyatif geliştiriyoruz ve görev üstleniyoruz.”

BULDAN: KADIN KAZANIMLARI HEDEF ALINIYOR

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kadınların eşitliği, özgürlüğü ve kadınlara yönelik şiddeti  kınamak adına  alanlarda olduklarını söyledi. İktidarın en fazla kadın kazanımlarını hedef aldığını ifade eden Buldan, özellikle AKP iktidarının kadına karşı düşmanca politikalar yürüttüğünü söyledi. Kadının katledilmediği, şiddete maruz kalmadığı bir tek günün olmadığını ifade eden Buldan,  “En çok da HDP’li kadınların kazandıklarına saldırıyorlar. Eş başkanlık istemine saldırıyorlar. Bu gaspçı kayyumlar belediye eş başkanlarımızın yerine gelerek bu halka her türlü zulmü yapıyorlar. Şunu bilsinler ki kadınlar ilk seçimde bu gaspçı anlayışı gönderecek” dedi.

“SALTANATLARINI YIKANA KADAR MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

İktidarın kadınlara yönelik baskı ve şiddet politikalarına gözaltı furyaları ile devam ettiğini belirten Buldan, “Türkiye’yi yönetenler biz kadınları gözaltı ve tutuklamalarla korkutmaya çalışıyorlar. Bizleri soruşturma ve fezlekelerle korkutmaya çalışıyorlar. Biz kadınlar onların dertleri olmuşuz. Onların dertleri olmaya kâbusları olmaya devam edeceğiz. Onların saltanatlarını yıkana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Her fezleke soruşturma tutuklama karşısında kadınlar birlik olacak. Onların zorbalığına karşı çıkacak” diye konuştu.

“ÜÇÜNCÜ YOL MÜMKÜN”

Buldan konuşmasının devamında önümüzdeki dönem uygulayacakları stratejiye de değindi. Türkiye toplumunun üçüncü yolun olduğunu gördüğünü belirten Buldan, “Ankara’da kadın ittifakı olarak, demokrasi ittifakı ile birlikte mesaj verdik. Bu gün buradan haykırıyoruz.  Üçünü yol mümkündür. Türkiye’de yeni bir siyasetin çıkışını başlatıyoruz dedik. Bu ittifakla teklik değil çokluk yönetsin. Tek adam değil çok kadın olsun istiyoruz. Tek başkanlık değil, eş başkanlık olsun istiyoruz. Kadınların birliği bu ülke siyasetine damga vurmalıdır” dedi.

Dersim’de kadınlar hesap soruyor: Gülistan nerede?

‘Kadınlar baskılara boyun eğmiyor, yeryüzünün her yerinde direniyor, tarih yazıyor.’

Dersim Kadın Platformu’nun düzenlediği etkinlikte konuşan Çağla Yolaşan, kadınların yaşamlarına, emeğine, bedenine ve kimliğine sahip çıkarak meydanları doldurduğunu belerterek, iki ayı aşkındır haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun akıbetini sordu.

Dersim Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında sanat sokağında yürüyüş düzenledi. Rengarenk kıyafetleri ve talepleriyle Seyit Rıza Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, “Krize, katliamlara ve şiddete karşı yaşam için direnişi,  eşitlik için mücadeleyi büyütelim” pankartı arkasında toplandı. “Cinsiyet bedende değil beyanda”, “Fabrikalardan sokaklara zaferi kadınlar getirecek” ve kayıp Munzur Üniversitesi üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun fotoğrafının olduğu “Gülistan Doku nerede” yazılı dövizler taşınırken, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı. Şarkılar eşliğinde kısa bir halayın ardından platform adına Çağla Yolaşan basın açıklamasını okudu.

KADIN İNKARLARINA KARŞI DİRENİŞ 

Yağma, talan, aşırı kar hırsı, ekosistemin yok edecek bir düzeye ulaştığını söyleyen Yolaşan, eşitsizlik, işsizlik, yoksulluk, açlık, savaş, göç ve ölümlerin akıl almaz boyutlarda olduğunu belirtti. Buna karşı, yoksul halkların, emekçilerin, kadınların, gençlerin “Bu böyle gitmez” diyerek haykırdığını ifade eden Yolaşan,” Kadınlar baskılara boyun eğmiyor, yeryüzünün her yerinde direniyor, tarih yazıyor. Yaşamlarına, emeğine, bedenine, kimliğine sahip çıkıyor, meydanları dolduruyor. Şiddete, tacize, tecavüze, cinsiyetçiliğe, eşitsizliğe, ırkçılığa ve kadınların inkarına yönelik politikalara karşı özgün, yeni ve yaratıcı direnişlerini birbiriyle buluşturuyor. Şili’de başlayan ve dünyanın her yerinden milyonlarca kadının eşlik ettiği, asıl failin yüzüne ‘katil, tecavüzcü sensin’ diye haykıran Lastesis dansımızda olduğu gibi iktidarlarını sürdürmek isteyenlere büyük korku salıyor “dedi.

‘BİRİLERİ KORUNUYOR MU?’

Yolaşan, üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun kaybolmasıyla birlikte üniversitedeki genç kadınların şiddet, taciz, tecavüz, yoksulluk sarmalında sıkıştırılmak istendiğini vurguladı. Gülistan Doku olayının üniversitedeki genç kadınların çığlığı olduğunu söyleyen Yolaşan, “Gülistan tüm ülkede öldürülen, alıkonulan, intihara sürüklenen, öldürülüp de intihar süsü verilen kadınların sembolü oldu. Zainal Abakarov ve ailesi hakkında hiçbir kovuşturma yürütülmeden olayın hemen ardından ‘tatil’ amaçlı başka bir ile gönderilmesini doğru bulmazken bir de aile dün evi taşımaya gelmiştir. Bu davada birileri korunuyor mu sorusunu ortadan kaldırmak için daha geniş bir soruşturma yürütülmelidir. Karanlık çağın yasası olarak dayatılan eşitsizliğe karşı, yaşamın eşit ve özgür kurulacağı bir gelecek için tarihin çarkını mücadeleleri ile devindiren emekçi kadınlara selam olsun” diye konuştu.

Konuşmanın ardından kadınlar davul ve erbaneler eşliğinde halay çekti.

Kaynak: ARTI GERÇEK      (MA)

Exit mobile version