Üniversite tercihleri yarın başlıyor. Tercihlerde dikkat edilmesi gerekenleri uzmanlarla Birgün’den Yağmur Öztürk ve Mustafa Kömüş konuştu.
Adayların ilgi alanlarına göre tercih yapmalı
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) geçen günlerde açıklandı. Sonucun açıklanmasının ardından yapılan tartışmalar sürerken üniversite tercihleri de yarın başlıyor. Yüz binlerce öğrenci gelecekleri için oldukça önemli olan üniversite tercihi için 7-14 Ağustos tarihleri arasında yeni bir telaşın içine girecekler.
Peki bu öğrencilerin tercihler konusunda dikkat etmeleri gereken hususlar neler? Bunları konunun uzmanlarına sorduk. Salim Ünsal, Onur Soğuk, Burak Kılanç ve Ersin Arslan geçen seneki sıralamaların öğrenciler için bir anlam ifade etmeyeceğini belirtti. Uzmanlar, öğrencilerin ilgi alanlarını belirmelerini tavsiye ederken, tercihlerini buna göre belirlemeleri gerektiğini ifade etti. Adayların mutlaka destek almaları gerektiğini belirten uzmanlar imkânları varsa girmek istedikleri üniversiteleri ziyaret etmeleri gerektiğini söyledi. Uzmanlar YÖK’ün barajı aşağı çekmesini ise olumlu değerlendirerek, bu sayede sıralamadaki karışıklığın ortadan kalkacağını ifade etti.
İlgi alanları doğru belirlenmeli
Lisansta da ülkenin ekonomik durumu, sektörel daralmalar, özel sektörün küçülmesi adayların tercihini doğrudan etkiliyor. Adaylar özel sektördeki daralmadan dolayı öğretmenlik istiyor. Devlet memuru olmak istiyorlar. Adaylar önce ilgi alanlarını doğru belirlemeli. Sonra seçecekleri alanda iş bulma olasılığına bakmalı. Ondan sonra üniversite tercih etmeli.
***
EA ve sözelde sapmalar olacak
Tercih yaparken elbette ki yüksek puanlı yerler yazılabilir ama bunlar ilgi ve yeteneklerimiz doğrultusunda olan bölümlerse. Gerçekten bu sürece başladığımızda hedefimizde olan, planlarımızda olan bölümlerse evet onlar kesinlikle yazılabilmelidir. Ama puanım bu kadar geldi diye hedefleri değiştirmek, farklılaştırmak, başta hiç hayalini kurmadığı bir bölümü şimdi hayal etmeye çalışmak bazen sürprizlerle karşı karşıya bırakabiliyor.
YÖK’ün barajı aşağı çekmesi olumlu oldu. Sistem değişir değişmez bunun değiştirilmesi güncellenmesi gerekiyordu. Son dakikada da olsa yaptılar. Bu öğrenciler açısından olumlu bir şey oldu. Sadece öğrenciler de değil hatta üniversiteler açısından da iyi oldu. Şöyle bir eleştiri gelebilir; ya bu kadar kontenjan olmamalı, kontenjan arttıkça nitelik düştü. Ama var olan bir kontenjanınız varsa bu kadar da öğrenciniz kapıda yığılmışsa bu ikisini birbiriyle buluşturmak, zorundasınız.
***
24 tercih hakkı da kullanılsın
***
Tercih yaparken unutulmaması gereken bir şey de bu sene sistem değiştiği için oluşan karmaşa nedeniyle biz matematik doğrularında sapmalar olabileceğini düşünüyoruz. Bu sebeple adayların başarı sıralamasını geniş bir aralıktan oluşturması önemli. Kendi sırasının yüzde 20, 30 üstünden başlayarak yüzde 70 altına doğru bir tercih listesi hazırlaması doğru algoritma olacaktır.
Bunun dışında adayın karakter yapısı, hedefleri, ekonomik durumu, sosyo-kültürel tercihleri de önemli. Adaylar tercih yaparken buna da dikkat etmeliler. Bir de özellikle vurgulamak istediğim bir şey var o da şu: Masa başında veya oturduğun yerde tercih yapmak yanlıştır. Bu durum kariyer anlamında başarısızlığa sebep olacak riskler taşır. Adayların mutlaka tercih yapacakları üniversiteyi ziyaret etmeleri, gidip görmeleri gerekir. Aday, üniversiteden ne talep edeceğini mutlaka kafasında şekillendirmeli.
YÖK’ün barajı aşağı çekmesi olumlu oldu. Bu sayede yeni sistem nedeniyle alt sıralarda yer kalmış adaylar kendi alanlarından tercih yapabilecekler.
Kaynak: Birgün
