Pandemi Gündemi
Dünya Sağlık Örgütü, (DSÖ) bir ay süren düşüşün ardından tekrar artmaya başlayan Covid-19 vakalarının ‘buzdağının görünen kısmı’ olduğunu söyleyerek, salgın karşısında ‘uyanık’ olunması için çağrı yaptı. DSÖ, 7-13 Mart arasında haftalık vaka sayısının küresel çapta yüzde 8 arttığını açıkladı. Örgüt, bazı ülkelerin test sayılarını düşürmesine karşın 11 milyon vaka ve 43 bin can kaybının görüldüğü martın ikinci haftasının ocak ayından sonra ilk artışı işaret ettiğini vurguladı. DSÖ Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Vakalardaki artış, bazı ülkelerde testlerin azaltılmasına rağmen gerçekleşiyor, bu da gördüğümüz vakaların buzdağının sadece görünen kısmı olduğu anlamına geliyor” dedi.
***
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Akın Kaya ile Prof. Dr. Tevfik Özlü, Antalya’da düzenlenen Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi’nde açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Özlü, “Şu aşamada pandemi bitti demek çok yanlış. Virüs halen dolaşımda. Ama aşılar ve Omicron’la beraber önemli ölçüde bir bağışıklık oluştu. Bu da hastalığın artık sıradanlaşmasına tehdit olmaktan çıkmasına neden oldu. Artık pandemide günlük vaka sayıları değil, hastaneye yatan hastaların kriter olarak izlenmesi gerekiyor” dedi. İngiltere’de hızla yaygınlaşan ve ülkede son günlerde yine vaka sayılarının 85 binlere ulaşmasına neden olan Omicron’un alt varyantı BA.2 ile ilgili kaygılara da değinen Prof. Dr. Özlü, Avrupa’da görülen yükselme dalgalarının genelde 3-4 hafta sonra Türkiye’ye yansıdığına işaret ederek, aynı artışın bizde görülebileceğini söyledi. Özlü, şöyle devam etti: “Bu yeni alt varyantın daha bulaştırıcı olduğunu da biliyoruz. Ama onun da ağır hastalık yapmadığı yönünde veriler geliyor. Türkiye’de şu anda Kovid geçiren insanların büyük çoğunluğu test yaptırmıyor artık. Nezle oldum burnum akıyor diyip geçiştiriyor. Yani şu andaki sayıların bütün Kovid pozitifleri yansıttığını düşünmüyorum. Ama daha önemlisi bence artık vaka sayıları takip edilmesi gereken bir kriter olmaktan çıktı. Dünyada da Türkiye’de de günlük vaka sayıları üzerinden yorum yapmanın, bunları izlemenin salgın açısından değerini yitirdiğini düşünüyorum. Burada esas olan şey, hasta sayıları olmalı. Yani artık yoğun bakımdaki, hastanedeki hasta sayıları ve tabii kaybettiğimiz yurttaşlarımızın sayıları olmalı. Bu verilere baktığımızda da durumun iyi olduğunu görüyorsunuz. Omicron tabii ki hala öldürmeye devam ediyor ama bu ölümler sadece Omicron’a bağlanamaz. Temelde yatan diğer hastalıkların katkısı da çok önemli.” şeklinde konuştu.
Pandeminin Seyri
Omicron varyantı tüm dünyada etkisini sürdürüyor. Omicron varyantının yarattığı patlama ile küresel düzeyde toplam vaka sayısı 466 milyona yaklaşırken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 6 milyon 87 binin üzerine çıktı. Aktif hasta sayısı yeniden artışa geçerek 62 milyon 120 binin üzerine çıktı. Yüksek aktif hasta sayısı bulaş tehdidinin hala ciddi olduğunu gösteriyor.
Dünya genelinde yeni vaka sayısı yeniden artış eğilimine girdi. Asya ve Avrupa kıtasında artış devam ediyor. Son 24 saatte yeni vaka sayısı yaklaşık 2 milyon 75 bin kişi, Covid-19’a bağlı ölüm sayısı ise 6 bin 38 kişi oldu. Ülkelere göre vaka sayısı şöyle: Güney Kore (621.3 bin), Almanya (297 bin), Vietnam (178.1 bin), Fransa (101.7 bin), İngiltere (89.7 bin), İtalya (79.9 bin), Japonya (56.6 bin), Hollanda (53.7 bin), Avustralya (52.3 bin) ve Avusturya (52 bin).
Türkiye’de ise vaka sayısındaki düşüş eğilimi devam etti. Son 24 saatte 21 bin 354 kişiye Covid-19 tanısı kondu. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 101 kişi. Toplam vaka sayısı 14 milyon 644 binin üzerine çıkarken toplam can kaybı 96 bin 954 kişiye yükseldi. Test yaptırma konusunda gevşemeler, test sayısına yansıdı. Günlük PCR testi sayısı 319 binin üzerinde. Vaka sayısında azalma aktif hasta sayısına da yansıdı. Resmi istatistiklere göre 276 bine indi.
Salgın Kontrol Önlemleri
Ordu Üniversitesi (ODÜ) Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Enginyurt, “Ordu’da, Türkiye’de ve tüm dünyada vaka sayıları düşmekte, bununla beraber ölüm oranları azalmaktadır. Bu iki gelişmeye bağlı olarak artık aşının etkinliği kanıtlanmıştır. Yani vaka sayılarındaki düşüş aşılara bağlıdır. Bunun yanı sıra son varyant olan Omicron varyantı etkisiz bir varyanttır. Bizler virüslerde bunu bekliyorduk. Bundan sonraki varyantta koronavirüs tamamen yok olacaktır. Araya olumlu etkenler de girecek. Havaların ısınmasıyla birlikte vaka sayıları çok daha düşecek. Vatandaşlarımızın bundan sonrası için yapması gereken sadece toplu ortamlarda maske takmalarıdır. Bunun dışında da hatırlatma dozu aşılarını muhakkak yapmaları gerekiyor” dedi. Havaların ısınmasıyla vaka sayılarının daha çok düşeceğini kaydeden Prof. Dr. Enginyurt, “Maske takmalarını rica ediyoruz. Pandemi bitinceye kadar hatırlatma dozlarını 3 ayda bir yapmak gerekiyor. Tüm dünyada havaların ısınmasıyla beraber virüs tamamen yok olacak. Benim beklentim, mayıs ayı içinde; inşallah ‘Pandemi bitti’ deriz” diye konuştu.
SARS-COV2
Sağlık Bakanığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Akın Kaya ise özellikle Covid’i ağır geçiren hastaların uzun süreli takipte kalması gerektiğine dikkat çekerek Sağlık Bakanlığı’nın da bu yönde harekete dip kamu hastanelerinde Covid izlem poliklinikleri açıldığını, aile hekimlerinin de bu hastaları bu gözle takip edebilmeleri için eğitimden geçirildiğini belirtti.
Prof. Dr. Kaya, konuşmasını şu ifadelerle noktaladı: “Bizim açımızdan hastalığın uzun dönem etkileri ile ilgili takipler çok önemli. Uzun süreli izlem polikliniklerinde esas olan aslında birincisi, akciğerler açısından, akciğer fibrozisi dediğimiz bir akciğerlerin fonksiyonlarını, hastaların yaşam kalitesini bozan, nefes darlığına yol açan bir bulgu. Akciğer damar hastalıkları da bir bulgu bunları da izliyoruz. İkinci ana grup kardiyolojik etkilerle ilgili. Bir de nörolojik bulgular var. Yoğun bakım ünitesinde yatırılmış, mekanik ventilasyon tedavisi almış, uzun süreli oksijen tedavisi almış ya da taburcu edilirken evine oksijen cihazı gönderilmek zorunda kalınan hastalar ile yine belli yaş grubunda olan kronik hastalığı olan hastalar için bu takipler çok önemli. Bu hastaların egzersiz kapasitelerini, solunum fonksiyonlarıyla akciğer grafilerine bakarak daha önce geçirdiği Covid enfeksiyonuyla ilgili herhangi bir sekel kalmış mı, bu sekel ilerleyecek mi, hastanın fonksiyonlarını bozacak mı, efor kapasitesini azaltacak mı bunları izlemek gerekiyor. Ayrıca pek çok hastada travma sonrası stres bozukluğu, kaygı bozukluğu görüyoruz. Sevindirici olan şu ki çoğu hastanın uzun süreli izlemlerinde akciğerdeki etkilenmelerinin tamamen kaybolduğu ya da çok azaldığını görüyoruz. Bir kısmında da bu etkilerin devam ettiğini ama hafif fonksiyonel bozukluk yaptığını görüyoruz. Emboli açısından da bu hastaların izlenmesi gerekiyor. Nefes darlığı, göğüs ağrısı olan hastalar olunca akciğere pıhtı atmış mı diye doktorlarımız eğitildi, hemen ilgili testleri yapıyorlar. Ya da hastada anlaşılmayan hipertansiyon, düşük tansiyon, ritim bozuklukları, göğüs ağrısı gibi belirtiler varsa kardiyak bulgular gelişmiş olabilir ihtimaliyle hem kan testleri hem de kardiyoloji muayeneleri yapılıyor.”
Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 07.00-8.00) alıyoruz.
