TMMOB Maden Mühendisleri Odası, İliç altın madeniyle ilgili yaptığı açıklamada hazırlanan bilirkişi raporlarında sahadaki mühendislerin asli kusurlu olarak suçlanmasının doğru olmadığını söyledi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası üyeleri, 13 Şubat’ta İliç altın madeni sahasındaki yığın liç kaymasıyla ilgili bugün Ankara’da basın açıklaması düzenledi.
Kocatepe Kültür Merkezi önünde toplanan maden mühendisleri, açıklamada “Çalışırken ölmek, şirketler yerine yargılanmak istemiyoruz” yazılı dövizler taşıdı.
Grup adına açıklama yapan TMMOB Maden Mühendisleri Odası 49. Dönem Olağan Genel Kurulu Divan Başkanı Saffet Durak, İliç’te bilirkişi raporlarında ve savcılık tarafından yapılan işlemlerde, sahadaki mühendislerin “asli kusurlu” olarak gözaltına alındığını belirtti.
Bu süreçte işveren ve işveren vekilinin “tali kusurlu” olarak belirlendiğini söyleyen Durak, “Tüm madencilik sektörü biliyor ki madenlerde önlem alınması için gerekli bütçeyi sağlayacak kişi ya da tehlike durumunda madeni durduracak fiili yetkili şirket yönetim kurulu, işveren veya işveren vekilidir,” dedi.
“Ölülerimize yüklenen suç”
TMMOB Maden Mühendisleri Odası’nın açıklaması özetle şöyle:
“Facia sonrasında İliç’e giden Odamız heyeti, gerekli teknik incelemeler ve maden mühendisi üyelerimiz ile görüşmek için girişimde bulunsa da yetkililer tarafından engellenmiştir.
“Erzincan İliç ve son yıllarda yaşanan maden katliamlarında birlikte çalıştığımız maden işçileri ve biz maden mühendisleri yaşamımızı kaybediyoruz. Hayatta kalanlarımız ise günah keçisi seçilerek, gerçek sorumlular perdelenerek önlem almayan şirketler ve yetkililer yerine yargılanıyor, cezalandırılıyor. Aralık 2023’te Siirt Şirvan’da yeraltı bakır madeninde yaşanan göçük sonrası ikisi maden mühendisi, üç madenci hayatını kaybetmişti.
“Kaza sonrasında hazırlanan bilirkişi raporunda ölen iki maden mühendisimiz asli kusurlu olarak suçlandı. Ölülerimize bile şirketlerin almadığı önlemlerin suçu yükleniyor! Ne ölümüzün ne dirimizin bu ülkede bir değeri yok. Aynı; bilimin ve adaletin yerinin olmadığı gibi.
“Şirketler yerine yargılanmak istemiyoruz”
“İliç’te de bilirkişi raporlarında ve savcılık tarafından yapılan işlemlerde sahadaki mühendisler gözaltına alınarak asli kusurlu olarak suçlanırken, Yönetim Kurulu ve Genel Müdürü temsilen görevlendirilen İşveren vekili tali kusurlu olarak belirlendi. Maden işletmesi ve cevher hazırlama ve zenginleştirme tesislerini denetlemekle görevli Bakanlıklar bilirkişi raporu ve savcılık tutanaklarında yer almadı. Olay sonrası ifadeler göstermiştir ki İliç Faciası uzun süredir geliyorum demiş ve önlem alınmamış, üretim durdurulmamış.
“İliç ilk değildir! AKP iktidarı döneminde en az 2050 madenci iş cinayetlerinde yaşamını kaybetti. Sadece maden işçileri değil, 2002’den bugüne en az 35 maden mühendisi meslektaşımız bu önlenebilir facialarda hayatını kaybetti. Ve bugün burada; maden mühendisleri olarak tüm bu nedenlerle, bu ülkenin sosyal ve ekonomik her türlü sıkıntısını çeken bilim insanlarına, mühendislerine, emekçilerine, tüm halkımıza, sesleniyoruz: Maden ‘kazaları’ kader değildir!
“Madenleri denetlemeyen Bakanlıklar, önlem almayan şirketler bu kazaların asıl sorumlularıdır ve yargılanmalıdır! Çalışırken ölmek, şirketler yerine yargılanmak istemiyoruz!”
Kaynak: Bianet