Üniversite öğrencisi Gülistan Doku’dan 600 gündür haber alınamıyor. Avukatı Ali Çimen, soruşturmanın İstanbul Sözleşmesi’nin feshinden sonra durdurulduğuna dikkat çekti. Rosa Kadın Derneği’nden Elif Tirenç İpek Ulaş ise, “Olay anında etkin soruşturma yapılmaması ve olayın intihar olarak ele alınması Gülistan’ın bulunmamasının en büyük sebebidir” dedi.
Jinnews’ten Gülistan Azak’ın haberine göre Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun Dersim’de kaybedilmesinin üzerinden 600 gün geçti. Kameralarla dolu ve “güvenlik” adı altında polis ablukasında küçük bir kent olan Dersim’de, Gülistan’dan 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. Gülistan’ın kaybedilmesinin birinci sorumluları olarak görülen Zainal Abarakov ve polis babası Engin Y. ise halen serbest ve haklarında herhangi bir karar alınmış değil.
Bir yılı aşkın bir süre Gülistan, ısrarla intihar ettiği öne sürülerek Uzunçayır Baraj Gölü’nde arandı. Ailenin tüm başvuruları yanıtsız kaldı, “Gülistan Doku nerede?” sorusunu yöneltenlere soruşturma açıldı.
Gülistan’ın son görüştüğü Zainal Abarakov ve ailesi açık şekilde korundu. Zainal’ın yurtdışına çıkışına göz yumulurken, Gülistan’ın ablası Aygül Doku hakkında dava açıldı, para cezası verildi.
Gülistan’ın bulunması için mücadele eden kadınlar ise Dersim başta olmak üzere birçok kentte “Gülistan Doku nerede?” diye sormaya devam ediyor.
Konuya ilişkin Gülistan’ın avukatı Ali Çimen ve Rosa Kadın Derneği’nden Elif Tirenç İpek Ulaş Jinnews’e değerlendirmelerde bulundu.
Gülistan Doku soruşturması yaklaşık 600 gündür sürmesine rağmen dosyada temel işlemlerin henüz yapılmadığına dikkat çeken avukat Ali Çimen, soruşturmanın ise Türkiye’nin Mart itibariyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi sonucu durduğu bilgisini verdi.
Ali Çimen, “Dosyamızda henüz şüpheli materyalleri üzerinde bilimsel bir inceleme yapılmış değildir. Yine Gülistan’ın son görüldüğü yeri gören güvenlik kamaraları üzerinde bir iyileştirme yapılmış değildir. Dosyaya 2020 yılı Ağustos ayında giren resmi bilirkişi raporu gereği yapılmış değildir. Bir bütün olarak çok açık bir şekilde söylenebilir ki Gülistan Doku soruşturması etkin ve etkili olarak yürütülmemektedir. Gülistan’ın ailesi kendisine verilen sözler nedeniyle hala umutlarını korumaktadırlar ama bu sözlerin henüz soruşturma işlemlerine etkisi görülmemiştir” dedi.
‘Dayanışmaya devam etmelerini diliyoruz’
Ali Çimen son olarak ise, “Bu soruşturma ile ilgili başta biz hukukçular ve insan hakları örgütleri 21 yaşında bir genç kızın kaybedilmesinin aydınlatılması, suç ve suçluların tespiti açısından büyük bir sorumluk ve vebal altındayız. Duyarlı kamuoyundan ‘Gülistan Doku nerede?’ diye sormaya ve Gülistan’ın ailesiyle dayanışmaya devam etmelerini diliyoruz” çağrısında bulundu.
Gülistan Doku olayının münferit olmadığını vurgulayan Rosa Kadın Derneği’nden Elif Tirenç İpek Ulaş de soruşturmanın etkin yürütülmediğine dikkat çekti. Elif, “Devlet güvenlik güçlerinin yüzbinlerin üzerinde olduğu Türkiye’de en ufak bir olayın dahi mobese kameralarından tespit edildiği, insanların Twitter hesaplarından düşüncelerini paylaştıkları için mimleyen devlet 600 gündür bir kadının nerede olduğunu bulamıyor. Elzemdir. Durum böyle olunca direkt akıllara şüpheli kişi veya kişilerin korunduğu geliyor. Olay anında etkin soruşturma yapılmaması ve olayın intihar olarak ele alınması Gülistan’ın bulunmamasının en büyük sebebidir. Kenti izleyen kameralara rağmen Gülistan gün içerisinde izlenebilmesine rağmen akıbeti bilinemedi.
Gülistan’ın en son görüldüğü yer olan köprüde kameraların bozuk olduğu söylendi. Gülistan’ın erkek arkadaşı olduğu belirtilen Zainal Abakarov’a dönük yeterli araştırmanın yapılmamış olması delillerin kaybına sebep olmuştur. Gülistan’ın ablasının adalet mücadelesinde soruşturma açılması dosyanın kapatılmak istendiğini ancak ablanın yoğun çabası ile bunun başarılamadığını ortaya koydu. Yine ‘Gülistan Doku nerede?’ diyen kadın aktivistlere dönük yargı tacizleri yapılmış ve ‘Gülistan Doku nerede?’ eylemleri iddianamelere eklenmiştir” diye belirtti.
‘Peşini bırakmayacağız’
Elif, Dersim’deki Munzur Üniversitesi’nde okuyan genç kadınlara özel bir politikanın uygulanıyor olma kaygısını da taşıdıklarını dile getirerek, “Kadın dernekleri olarak bu olayın peşini bırakmayacağımızı kamuoyuna ve basına deklere ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Yeni Yaşam
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…