Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı asistanlarından Dr. Maryam Arslan’ın görev yaptığı yoğun bakım ünitesinde hasta yakınının saldırısına uğraması iş bırakılarak protesto edildi. Anestezi ve cerrahi asistanlarının bu eylemi nedeniyle, acil dışı tüm planlı ameliyatlar durduruldu.
Fotoğraf: İstanbul Tabip Odası

Fakültenin bahçesinde biraraya gelen asistanların eylemine bazı öğretim üyeleri ve hastane çalışanları da destek verdi.

Burada arkadaşları adına konuşan Dr. Tahsin Çınar, Sadi Sun Yoğun Bakım Ünitesi’nde uzun zamandır tedbir alınmasını istediklerini ancak adım atılmadığını söyledi. Geçen cuma Arslan’ın da aralarında olduğu nöbetçi hekimlerin yine sözlü ve fiziksel saldırıya uğradığını hatırlatan Çınar, şöyle devam etti: “Beyaz Kod verilmesine rağmen güvenlik önlemi gecikti. Şiddet faili hasta yakını karakolda ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Daha da ötesi karakoldan çıktıktan sonra normalde güvenlik önlemi olması gereken ve ancak özel izinlerle girilebilecek yoğun bakıma hiçbir güvenlikle karşılaşmadan tekrar girebildi ve gövde gösterisi yaptı. Tüm bu olanlar başta asistan hekimler olmak üzere hepimizi derinden yaraladı.”

2005’ten bu yana 22 hekim

İstanbul Tabip Odası Asistan ve Genç Hekimler Komisyonu’nda da görev yapan Çınar, şiddetin temelinde, aşırı hasta yoğunluğu, zorlaşan çalışma koşulları ve yetkililerin ötekileştirici, değersizleştirici ve hekimleri hedef gösteren “Giderlerse gitsinler” söylemlerinin yer aldığını belirtti.

Çınar şöyle devam etti: “Cumhuriyet tarihimizde AKP iktidarına kadar sadece bir hekim cinayeti varken, 2005’te İstanbul Tıp Fakültesi’nde Prof. Dr. Göksel Kalaycı hocamızın bir hastası tarafından öldürülmesiyle başlayan süreçte, bugüne kadar 22 meslektaşımızı uğradıkları saldırılar ve Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın yol açtığı çarpıklıkların yarattığı tükenmişlik nedeniyle yaşamlarına son verdikleri için kaybettik.”

Sağır sultan duydu, bakanlık duymadı

Artan şiddetin sağlık sisteminin yapısal sorunlarıyla paralel büyüdüğü aşikar olduğunu belirten Çınar, şunları söyledi: “Bizler daha öncede meydanlarda, caydırıcılığı ve yaptırımı olan bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılsın diye yöneticilere haykırdık. Konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı’ndan, defalarca randevu talep ettik, çözüm önerileri sunduk, bizleri dinlemelerini ve sorunu ortak bir akılla çözmeyi önerdik. Ancak bütün taleplerimiz, bütün çağrılarımız duymazdan gelindi! Haykırışlarımızı sağır sultanlar duydu, bir tek sorumlular duymadı. Sayın yetkililer unutmayınız sağlıkta şiddetin sorumlusu, şiddeti uygulayanlar kadar, şiddetin önlenmesi için gerekeni yapmayan, talep ettiğimiz yasayı çıkarmayan sizlersiniz. Bu süreçte kaybettiğimiz bütün meslektaşlarımızın vebali boynunuzdadır. Bizlerin ahı yakanızdadır. Hakkımızı sizlere helal etmiyoruz.”

Kaynak: DİKEN

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…