AK Parti’nin 2012 yılında çıkardığı 6360 Sayılı Kanunla büyükşehir sayısı 30’a çıkarıldı, köy ve belde belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırıldı. Köyler, beldeler aynı adla mahallelere dönüştürüldü. Değişiklik yapılırken amaç hizmet sunumunun kalitesinin artırılmasıydı ama büyükşehir belediyelerine hem mali hem kapasite anlamında kaldıramayacağı görev ve sorumluluklar verildiği için bu amaç gerçekleşmedi. Hizmetlerde yetersizlikler yaşanırken köy koşullarında yaşayanlar büyükşehir maliyetleri ile karşı karşıya kaldı.
İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Tarım Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde bu sorunu dile getirdi. Hasan Subaşı, büyükşehirlerde köylerin kaldırılarak mahalleye dönüştürülmesinin tarıma ciddi zarar verdiğini belirterek şunları söyledi:
“Aile işletmeleri; küçük ahırlarında üç -dört hayvanını beslerken, ya da bir köylü ailesi otuz-kırk koyununu, keçisini beslerken rahatlıkla işini, bütün aile işletmesi olarak geçimini sağlayabiliyordu. Ama bugünkü şartlarda, bugünkü girdi fiyatlarıyla bu çiftçi aileleri hayvancılıktan sütünü ve etini karşılayamadığı gibi tümüyle bu işi bırakmak zorunda kalmıştır. Zaten bir ahır yapmaya kalksa da belediyelerin denetiminde olan köy ve şimdiki mahalle şartlarında o maliyetleri karşılama imkânı kalmamıştır. Onun için köyler kendisine özgü yaşam biçimiyle hayatiyetini sürdürebilmeliydi. Büyükşehirlerde köylerin mahalleye dönüşmesi suretiyle yine orada da ranta dönük çalışmalar ve imar planı istekleri başlamış bulunuyor ve mahallelerin imar, vergi, elektrik ve su şeyini karşılayamaz durumdadır.”
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, Subaşı’nın eleştirisine katıldı, “Büyükşehir yasası, maalesef, tarıma hakikaten zarar verdi” dedi. Bu konuyla alakalı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki tarafından yürütülen yasa çalışmasına atıf yapan Pakdemirli, “Biz de buraya bir katkı koyuyoruz. Gazi Meclisimizin de buna katkı koyacağına eminim. Özellikle tarımsal faaliyetlerin daha düzenli sürdürülebilmesi maksadıyla bu büyükşehir yasasında da bazı tadilatlara ihtiyaç var” dedi.
Özhaseki tarafından hazırlanan çalışmanın büyükşehir ile ilçeler arasında yeni bir görev bölüşümü yapılmasını hedeflediği biliniyor. Büyükşehirlerdeki bazı hizmetlerin ilçelere devri öngörülüyor. Köylerle ilgili de bazı yeni düzenlemeler yapılması bekleniyor.
İYİ Parti Milletvekili Subaşı, geç de olsa bu konuda bir adım atılacak olmasının olumlu olacağını söyledi.
Bu arada Tarım ve Orman Bakanlığı bütçe görüşmelerinde CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, Melen Barajı inşaatındaki sorunları gündeme getirdi. Zeybek, “Bugün Bakanlık ve Devlet Su İşleri bu sorunun muhatabı olarak ve yapılacak olan yatırımın parasını ödeyecek olan İSKİ’yle ve İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanıyla bu Melen Barajı’yla ilgili ne zaman bir araya gelmeyi ve sorunu çözmeyi konuşacaksınız” diye sordu.
Melen Barajı’yla ilgili problemler olduğunu söyleyen Bakan Pakdemirli, “Bölgenin deprem bölgesi olması sebebiyle daha ihtiyatlı, daha sağlam bir şey yapma kararı aldık. Bununla ilgili hem DSİ personeli, hem de uluslararası firmalardan da danışmanlık aldık. Bununla ilgili çalışmamız devam ediyor” dedi. Bakan Pakdemirli İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile neden görüşülmediği sorusuna da yanıt verdi. Covid-10 tedavisi gören İmamoğlu’na “geçmiş olsun” diyen Pakdemirli şunları söyledi:
“Değerli İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklama yaptığı günden bir sonraki güne bizimle randevusu vardı, pazartesi günü açıklama yaptı galiba. Biz gelmek isteyince şunu rica ettik, dedik ki: ’50 kişi gelmeyin, al yanına İSKİ Genel Müdürünü, ben de DSİ Genel Müdürümü alayım, oturalım, konuşalım, ne lazımsa, neyi planlayacaksak, biz oturur konuşuruz.’ Kendisini bekliyorduk ama maalesef böyle bir gelişme oldu. Herhâlde iyileşince tekrar randevuyu yenileyecektir. İstanbul için biz siyasetten ari Büyükşehir Belediye Başkanımızla bu konuyu konuşuruz, burada bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum.”
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()