Özgür Denizli

BM İşkence Görenlerle Dayanışma Günü: ‘Tüm ülke işkence mekanı haline geldi’

TİHV, İHD ve TTB İnsan Hakları Kolu, BM İşkence Görenlerle Dayanışma Günü ortak açıklamasında, “Tüm ülke işkence mekanı haline geldi” dedi. 2023’ün ilk beş ayında en az altı kişinin gözaltında şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğine yer verildi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) İnsan Hakları Kolu, Birleşmiş Milletler (BM) 26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü nedeniyle ortak bir açıklama yaptı.

“Tüm ülke işkence mekanı haline geldi” değerlendirmesi yapan insan hakları savunucuları, TİHV, TTB ve İHD’nin verilerine de paylaştı. Buna göre, 2023’ün ilk beş ayında en az altı kişi gözaltında şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 2022’nin başından bugüne barışçıl toplantı ve gösterilere katıldığı için işkence ve kötü muamele görenlerin sayısı binlerle ifade ediliyor.

BirGün’ün aktardığına göre, açıklamada, 26 Haziran 1987 tarihinde yürürlüğe giren ve Türkiye’nin de imzacısı olduğu BM İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezaya Karşı Sözleşme’ye göre işkencenin istisnasız bir yasak olduğu hatırlatıldı.

Buna rağmen Türkiye’de işkencenin sistematik bir şekilde varlığını koruduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Ekonomiden toplum sağlığına kadar ülkenin tüm meselelerini güvenlik sorunu haline getiren mevcut siyasal iktidarın, her geçen gün daha da artan baskı ve kontrole dayalı yönetme tarzı sonucu, günümüzde tüm ülke adeta işkence mekânı haline gelmiştir” denildi.

Açıklamada, TİHV ve İHD’nin derlediği verilerin bile “İşkenceye sıfır tolerans” sözünün söylemde kaldığını göstermeye yettiği belirtildi. Açıklamada, “Gerek OHAL ilanı ve gerekse gözaltı süresinin uzatılması işkence yasağı ihlallerinde endişe verici bir artışa yol açmıştır” denildi.

Açıklamada, iktidarın otoriterleşmesi ve yetkililerin işkenceyi teşvik eden söylemleri ile orantılı biçimde hem resmi gözaltı merkezlerinde hem de sokakta işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarının önceki dönemlerde görülmeyen bir boyuta ulaştığı tespitinde bulundu. “Kolluk güçlerinin, evrensel hukukta ve ülke yasalarında tanımlanan zor kullanma yetkisinin çok ötesine geçen, kural dışı, denetlenmeyen, cezalandırılmayan, siyasal iktidar tarafından görmezden gelinen, hatta teşvik edilen bu şiddeti sıradanlaşmış, gündelik yaşamın bir parçası haline gelmiştir” denildi.

Açıklamada, işkencenin önlenmesi için öncelikle bu suçun faillerini cesaretlendiren cezasızlık politikasına son verilmesi, işkenceyi teşvik eden söylemlerden kaçınılması gerektiği vurgulandı.

Açıklamada, TİHV, İHD ve TTB’nin güncel verileri de kamuoyuyla paylaşıldı.

Kaynak: Artı Gerçek

Exit mobile version