Özgür Denizli

ÇEDES Projesi – Özge Mumcu Aybars

Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı elele vererek bir projeyi hayata geçirmek adına 15 sayfalık bir protokole imza attı.

Projenin adı ÇEDES, uzun ismiyle “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi”…

Projenin amacı, öğrencilerin “millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerimizi benimseyen, koruyan ve geliştiren fertler olmalarına” ayrıca çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış, bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerimizi kendi yaşantılarında inşa etmiş; akl-ı selim, kalb-i selim ve zevk-i selim sahibi, bedensel ve sosyal bakımdan dengeli bireyler olarak yetiştirilmesine katkı sağlamak”olarak belirtilmiş. İlgilenenler için projenin protokolü burada

Aslında bu, Birleşmiş Milletler’e bağlı UNESCO tarafından usül ve çerçevesi belirlenen “Değerler Eğitimi”nin amorf hale getirilmiş bir yolu. Nedenini adım adım aktaralım.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü olan UNESCO tarafından değerler eğitimi “çocukların ve gençlerin pozitif değerleri keşfedip geliştirmeleri ve kendi potansiyellerine göre ilerlemeleri için yürütülen eğitimsel gayretleri” kapsayan bir tanıma göre ilerliyor.

Yani, değerler eğitimi, bireylerin objeleri, insanları, fikirler, durumlar ile hareketleri etik değerlere bağlı olarak doğru – yanlış, iyi – kötü gibi yargıları sağlıklı bir şekilde işlemeyi amaçlıyor. Malum UNESCO, demokrasinin temel direklerini güçlendirmeyi amaçlar ve Mahatma Gandhi’den esin alır. Buna göre, “gerçek demokraside, her erkeğe ve kadına kendini düşünmesi öğretilir.”

Bu çerçevede, eleştirel düşünce, küresel vatandaşlık, medya ve bilgi okuryazarlığı gelişimi ve barışa dair değerler ön plana alınıyor.

Türkiye’de değerler eğitimi, 2011-2012 eğitim – öğretim yılında, bir proje olarak uygulanmaya başladı. Eğitimin içeriği illerde “değerler eğitimi komisyonlarına”bırakıldı. 2015 yılında, MEB, Hizmet Vakfı ile bir protokolü yürürlüğe soktu, önce 39 sayfalık bir kitapçık hazırlandı…

Değerler Eğitiminde bakanlık dokuz konu ve alt başlıklar belirledi: “Sabır”, “Hastalık ve musibetin anlamı”, “Bir hayat gerçeği: Ölüm ve ötesi”, “İnancın bireysel ve toplumsal hayata etkileri”, “Dua ve ibadetin hayatımızdaki yeri”, “Ramazan ayı ve oruç” ve “Peygamber sevgisi.”

Danıştay’ın kararı

Danıştay, 2019’da örgün eğitim kısmı yönünden bu protokolün yürütmesini durdurdu.

Karara göre: “Protokolün örgün eğitimdeki öğrencilere yönelik bir kısım etkinliklerinin doğrudan diğer kurum, kuruluş ve bireyler tarafından yürütüleceğinin kabul edilmesi, örgün eğitim kurumlarını kanuni idare ilkesine ve genel idare ilkesine aykırı olarak diğer kurum, kuruluş ve bireylerin faaliyet alanına dönüştüreceği açıktır. Dava konusu işlemin örgün eğitim kurumlarına yönelik kısmı, bir kamu hizmeti olan eğitim-öğretim hizmetinin devletin hizmet alanı içerisinde ancak genel idare esaslarına göre memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesine ilişkin Anayasa’nın hükümlerine ve Türk Milli Eğitiminin temel ilke ve kurallarına aykırıdır”.

Exit mobile version